ERGUN BABAHAN'IN HAFIZASINDA BİR SORUN VAR!..MEHMET Y.YILMAZ, BABAHAN'A NELERİ HATIRLATTI?
Ergun Babahan belli ki Sabah´ın Ahmet Çalık´a satılmasından sonra yaptıklarını unuttuğu gibi o yılları da unutmuş.Olabilir, hafıza-i beşer nisyan ile malûldür.
Hafıza-i Ergun nisyan ile malûl
ERGUN Babahan, Star´da önceki gün bir yazı yazdı. Yazının ana fikri şu: Aydın Doğan, 1994 seçimlerinde "Sabah´ın adayı" Zülfü Livaneli´ye karşı Recep Tayyip Erdoğan´ı destekledi ve başına bela aldı. Buna yol açan da Hürriyet ile Sabah arasındaki rekabetti! Ergun´un yazısından bazı bölümleri aktarayım önce.
"Recep Tayyip Erdoğan´ın Refah Partisi´nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği sene Zülfü Livaneli de SHP´den aday olmuştu.
"O zamanlar Sabah ve Hürriyet kıyasıya bir rekabet içindeydi.
"Ya Aydın Doğan, Livaneli´nin Dinç Bilgin tarafından aday gösterildiğini sandı ya da Livaneli´nin Büyükşehir´in imkânlarını Dinç Bilgin´e peşkeş çekeceğine inandı.
"O yüzden Doğan Grubu ama özellikle Hürriyet Gazetesi Zülfü Livaneli´ye karşı açık bir tavır aldı. "Aydın Doğan o gün belki de hayatının hatasını yapmış ve imparatorluğuna ağır bir darbe indirecek dönemi başlatmıştı.
"Sonuçta Erdoğan aradan çıkıp seçimi kazandı ve büyük iktidar yürüyüşünü başlattı."
Babahan´ın hafızasında bir sorun var!
1994 seçimleri 27 Mart günü yapıldı.
O tarihte gazetelerin sahiplik durumu şöyleydi. Hürriyet: Erol Simavi. Sabah: Dinç Bilgin. Milliyet: Aydın Doğan.
Yani Hürriyet´in yayınlarının Aydın Doğan´ın tercihleri ile bir ilgisi olamazdı.
Hatta durum tam tersiydi.
Hürriyet ve Sabah ortaklaşa kurdukları dağıtım şirketiyle Milliyet´i batırmayı hedef almışlardı. Hürriyet ile Sabah arasında o tarihte korkunç bir rekabet yoktu, tam tersine ciddi bir işbirliği vardı ve hedef Aydın Doğan idi.
Aydın Doğan içinde sıkıştığı bu çemberden Hürriyet´i satın alarak kurtuldu. Aynı yılın Temmuz ayında. Seçimlerden beş ay sonra!
Ergun Babahan belli ki Sabah´ın Ahmet Çalık´a satılmasından sonra yaptıklarını unuttuğu gibi o yılları da unutmuş.
Olabilir, hafıza-i beşer nisyan ile malûldür.
Ama hayali hatıralar ile bugün için siyasi sonuçlar çıkarması doğru değil.
Öte yandan bu işteki herkes; Babahan´ın Sabah´taki yakın çalışma arkadaşları, Doğan Grubu´nun yöneticileri ve biz sıradan gazeteciler Ahmet Çalık, Sabah´ı satın aldığında Babahan´ın nasıl davrandığını gayet iyi biliyoruz.
"Gazeteyi tarikatçılar satın aldı, bana ve arkadaşlarıma gazetelerinizde iş verin" diye Aydın Doğan´ın kapısını çaldığını, Mehmet Ali Yalçındağ´ın evinde bir yemekte buluştuklarını biliyoruz. Doğan´dan gazetelerde yöneticilik talep ettiğini de! Aydın Doğan´ın "Mevcut gazetelerdeki arkadaşları kaydırıp size iş yaratamam ama isterseniz gelin, size olanak vereyim, kendi gazetenizi çıkarın" dediğini de biliyoruz.
Aydın Doğan o zaman iyiydi de, şimdi neden "kötü" oldu, anlayabilmek zor.
Ergun´u, Sabah´a yazı işleri müdürü olduğu günlerden beri tanırım.
Bu yaptıkları, mesleki geçmişine yakışmıyor, bir dostu olarak uyarmış olayım.
Mehmet Y.Yılmaz/HÜRRİYET