21 Oca 2011 09:20
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:58
ERGUN BABAHAN'DAN REKLAM AJANSLARINA 'YANDAŞLIK' DERSİ!
Galatasaray Başkanı Adnan Polat ve reklamlarından sorumlu Yiğit Şardan, bir kısım medyayı yok mu saydı?
Reklam yandaşları
Türkiye’de reklam pazarlama alanı, başta AK Parti olmak üzere muhafazakar kesimden çok hoşlanmayanların elinde.
Bunu kişisel dünyalarında istedikleri gibi yaşayabilirler elbette ama orada kalmıyor ve işlerine de yansıtıyorlar.
Sadece kendileri gibi düşünüp yaşamayanlarla çalışmamak, onları dışlamaktan ibaret kalmıyor bu tavır.
Reklam kampanyaları düzenlerken de açığa çıkıyor ve reklam verirken kendisi gibi olmayanı saf dışı bırakıyor.
Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarına yansıyan “Biz ve onlar” söylemini haklı olarak eleştirenler, kendi yaşamlarında tam da bunu yapıyor.
Başbakan Erdoğan’ı kızdırdıkları paniğiyle cadı avına çıkan Galatasaray yönetimi, Türk Telekom Arena’nın açılışı nedeniyle verdiği teşekkür ilanlarında, bugün peşlerine düştüğü protestoculardan hiç de farklı düşünmediğini ortaya koydu.
Galatasaray Başkanı Adnan Polat ve reklamlarından sorumlu Yiğit Şardan, bir kısım medyayı yok saydı. Standın açılış ve teşekkür ilanlarını göstermelik bir istisna hariç sadece kendi dünya görüşlerine hizmet edene gazetelere verdiler.
Farkında olmadıkları gerçek şu, eğer o medya olmasa, sadece reklamları verdikleri medya olsaydı, Başbakan Erdoğan ve hükümetin ayakta kalması zor olurdu.
Gözbebekleri o medya, kapatma davasından bürokratlarla işbirliğine kadar her yolla bu iktidarı alaşağı etmeye uğraştı.
Demokrat medya olmasa, amaçlarına ulaşırlardı ve Galatasaray bu görkemli stadı rüyasında görürdü.
Ayrıca baktığımızda, Galatasaray yönetiminin mesela Star’dan daha az satan gazetelere reklam verirken bizim gazeteyi ıskalamasının ekonomik kaygılardan değil de ideolojik duruşlarından kaynaklandığını düşünüyorum.
Kendisi, Öteki’ne bu kadar hasmane davranırken, tribündeki taraftarından rahatsız olmasını da ikiyüzlü buluyorum.
Güç ilişkileri olmasa, kendilerinin de rahatlıkla protestocu ekip içinde yer alabileceğini görüyorum.
Oysa Mevlana’nın dediğini yapsalar, daha saygın olurlar.
Yani yapmaları gereken ya oldukları gibi görünmek veya göründükleri gibi olmaktır.
Satış rakamlarını dikkate almayan reklam tercihleri aslında gerçek duruşlarını ortaya koyuyor.
Yiğit Şardan anlayışının anlaşılır bir sonucu... Ama asıl büyük sorun da bu anlayışı görmezden gelenlerde.
İktidarı her fırsatta yandaşlıkla suçlayanlar, her fırsatta kendi yandaşlığını ortaya koyuyor aslında.
Umarım onlar bu vesileyle ortadaki manzarayı değerlendirirler...
Ergun BABAHAN / STAR GAZETESİ
Türkiye’de reklam pazarlama alanı, başta AK Parti olmak üzere muhafazakar kesimden çok hoşlanmayanların elinde.
Bunu kişisel dünyalarında istedikleri gibi yaşayabilirler elbette ama orada kalmıyor ve işlerine de yansıtıyorlar.
Sadece kendileri gibi düşünüp yaşamayanlarla çalışmamak, onları dışlamaktan ibaret kalmıyor bu tavır.
Reklam kampanyaları düzenlerken de açığa çıkıyor ve reklam verirken kendisi gibi olmayanı saf dışı bırakıyor.
Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarına yansıyan “Biz ve onlar” söylemini haklı olarak eleştirenler, kendi yaşamlarında tam da bunu yapıyor.
Başbakan Erdoğan’ı kızdırdıkları paniğiyle cadı avına çıkan Galatasaray yönetimi, Türk Telekom Arena’nın açılışı nedeniyle verdiği teşekkür ilanlarında, bugün peşlerine düştüğü protestoculardan hiç de farklı düşünmediğini ortaya koydu.
Galatasaray Başkanı Adnan Polat ve reklamlarından sorumlu Yiğit Şardan, bir kısım medyayı yok saydı. Standın açılış ve teşekkür ilanlarını göstermelik bir istisna hariç sadece kendi dünya görüşlerine hizmet edene gazetelere verdiler.
Farkında olmadıkları gerçek şu, eğer o medya olmasa, sadece reklamları verdikleri medya olsaydı, Başbakan Erdoğan ve hükümetin ayakta kalması zor olurdu.
Gözbebekleri o medya, kapatma davasından bürokratlarla işbirliğine kadar her yolla bu iktidarı alaşağı etmeye uğraştı.
Demokrat medya olmasa, amaçlarına ulaşırlardı ve Galatasaray bu görkemli stadı rüyasında görürdü.
Ayrıca baktığımızda, Galatasaray yönetiminin mesela Star’dan daha az satan gazetelere reklam verirken bizim gazeteyi ıskalamasının ekonomik kaygılardan değil de ideolojik duruşlarından kaynaklandığını düşünüyorum.
Kendisi, Öteki’ne bu kadar hasmane davranırken, tribündeki taraftarından rahatsız olmasını da ikiyüzlü buluyorum.
Güç ilişkileri olmasa, kendilerinin de rahatlıkla protestocu ekip içinde yer alabileceğini görüyorum.
Oysa Mevlana’nın dediğini yapsalar, daha saygın olurlar.
Yani yapmaları gereken ya oldukları gibi görünmek veya göründükleri gibi olmaktır.
Satış rakamlarını dikkate almayan reklam tercihleri aslında gerçek duruşlarını ortaya koyuyor.
Yiğit Şardan anlayışının anlaşılır bir sonucu... Ama asıl büyük sorun da bu anlayışı görmezden gelenlerde.
İktidarı her fırsatta yandaşlıkla suçlayanlar, her fırsatta kendi yandaşlığını ortaya koyuyor aslında.
Umarım onlar bu vesileyle ortadaki manzarayı değerlendirirler...
Ergun BABAHAN / STAR GAZETESİ