Ergun Babahan'a Aydın Doğan şoku! Ne kadar tazminat ödeyecek?
Ergun Babahan, Aydın Doğan’ın “kişilik haklarını ihlal ettikleri” gerekçesiyle manevi tazminat ödemeye mahkûm oldu.
Star gazetesi ve o dönemdeki yazarı Ergun Babahan, 1 Şubat 2012
tarihinde yayımlanan bir yazıda, Doğan Holding Onursal Başkanı
Aydın Doğan’ın “kişilik haklarını ihlal ettikleri” gerekçesiyle 6
bin TL manevi tazminat ödemeye mahkûm oldu.
Mahkeme kararında, “Bir haberin kamu yararı amacı yerine sansasyon
yaratma, küçük düşürme, daha fazla tiraj sağlama gibi öznel
amaçların öne çıkması durumunda yayın hukuka aykırı kabul edilir”
denildi.
KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
Bakırköy 8’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davaya konu
Babahan imzalı “Aydın Doğan’ın Hilton aşkı sürüyor” başlıklı
yazıda, Aydın Doğan hakkında "Hilton’u yıktırıp, milyarlarca
liralık binalar dikeceği" iddiası ortaya atıldı. Doğan’ın avukatı
Şehnaz Yüzer, gazete ve yazarı aleyhine açılan davada, yazının
“basın özgürlüğü, haber verme, eleştiri” sınırlarını aşan,
müvekkilinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde, karalama amaçlı
ifadeler taşıdığını savundu ve 100 bin lira manevi tazminat
talebinde bulundu. Mahkeme, gazete ve yazarını, Doğan’a 10 bin lira
manevi tazminat ödemeye mahkûm etti. Yargıtay miktarı fazla bulup,
kararı bozdu. Mahkeme bu kez 15 Ekim 2014’te 6 bin lira tazminata
hükmetti. Yargıtay’ın 9 Mart 2015’te onaylamasıyla kesinleşen karar
üzerine Avukat Yüzer, davalı gazete ve yazarından tazminatı icra
yoluyla ve faiziyle birlikte 11 bin 280 lira olarak tahsil
etti.
SANSASYON AMAÇLI VE HUKUKA AYKIRI
Mahkemenin Yargıtay onayından da geçen gerekçeli kararında ders
dolu şu tespitlere yer verildi:
“Bir haberin okuyucuda düşünsel aynılık izlenimi oluşturacak ifade
ve bütünsellik içinde verilmesinde kamu yararı amacının yerine,
sansasyon yaratma, küçük düşürme, daha fazla tiraj sağlama gibi
öznel amaçların öne çıkması durumunda da yayının hukuka aykırı
olarak kabul edilip sorumluluk gerektireceği, basının kamu görevi
yaparken göz önünde tutulan amaç ile kişilik haklarına verilen
zarar arasında açık bir oransızlık varsa, objektiflikten ayrılıp,
haber sınırını aşarak, genişletici ve yanlış yorumlarda bulunarak,
gerçek dışı habere neden olacağı yersiz şekilde onur kırıcı sözler
kullanılır, dürüstlük kuralına aykırı davranılır ve kişisel
nedenlerle salt sansasyon yaratmak için yayın yapılırsa bu durumun
hukuka aykırılık olarak kabul edilmesi gerektiği, bazı durumlarda
haber gerçeği yansıtsa bile kullanılacak dil ve ifadenin yapılacak
niteleme ve vurgunun da haberin gerektirdiği biçim ve ölçü
çerçevesinde kalmasının gerektiği yalın okuyucu kitlesinde kuşku ve
itham doğuracak ifade ve nitelemeler kullanılacak olursa, artık
kişilik hakları ile çatışan basın özgürlüğüne üstünlük tanımasının
olanaksız hale geleceği, bu durumda yayının hukuka aykırı olup,
sorumluluk gerektireceği yerleşik içtihatlarla da sabit olmakla,
yapılan nitelemenin, getirilen yorum ve kullanılan sözlerin haberin
içerik ve niteliğine göre abartı ve aşırılık bulunduğu, verilen
haber ile kullanılan sözlerin yazının içeriği aktarılan olaylar
arasında sıkı bir bağlantı olduğu olgu ve düşüncesini okuyucuya
algılatmaya dayalı olduğu konu ile ifade arasında düşünsel
bağlılığın gerçekleşmediği anlaşılmakla, manevi tazminat talebine
esas unsurların oluştuğu kabul edilmiş, saldırı teşkil eden yayının
özelliği yanında, davacının sıfatı, işgal ettiği makamı ve diğer
sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak yapılan
değerlendirme sonucu manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne
karar verilmiştir.”