ERGUN BABAHAN GEÇMİŞE DALDI; ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN KATLİAMA ÖVGÜ MANŞETLERİ!
Ergun Babahan kişisel blogundan Ertuğrul Özkök ve Hürriyet Gazetesi'ne geçmiş hatırlatmasında bulundu.
Ertuğrul Özkök'ün katliama övgü manşetleri
''Emrizin olur''. ''Bu da L tipi cezaevi, F tipini tabii
istemezler...'' Sol görüşlü tutuklu ve hükümlüler F tipi
cezaevlerini protesto ettiğinde Hürriyet Gazetesi, kamuoyunu
gelmekte olan kanlı baskına hazırlama işlevi görüyordu.
Hergün alaycı manşetler, gerçeği, çarpıtan yorumlar yeralıyordu
gazetede. Hürriyet ile derin devletin yargı ayağı arasında müthiş
bir işbirliği vardı, her zaman olduğu gibi. Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök ve saz arkadaşları, bugün kendi dostları yatmakta
olduğu için gayri insani buldukları F Tipi'ne övgüler düzüyor,
cezaevleri koşullarının böyle olması gerektiğini savunuyordu.
Devlet, eylem yapan insanları yakarak durdurma kararı almıştı,
Ertuğrul Özkök de o zaman arabuluculuk görevi üstlenen insanların
çabalarını baltalamakla meşguldü. Bakın onlar için 10 Aralık
2000'de neler yazmıştı;
''Açlık grevlerinin başından beri birçok sivli toplum örgütü
temsilcisinin konuşmasını izliyorum.
Cezaevindeki ölüm oruçları çok hassas bir noktadaydı.
O noktada olur olmaz demeçler verilmemesi, içerdeki tutuklu ve
mahkûmların psikolojisi dikkate alınarak, buna uygun bir
stratejinin belirlenmesi gerekirdi.
Ama konuşan sivil toplum örgütü temsilcilerinin büyük bölümü kendi
dünya görüşlerini yansıtmaktan başka bir şey yapmadılar.
Çoğunun bu olaylar konusunda üyeleriyle oturup belirlediği ciddi
bir politika yoktu.
Ama her biri ortaya çıkıp konuştukça, sanki bu eylemleri
destekleyen ciddi bir kamuoyu varmış gibi bir izlenim ortaya
çıktı.
Bu da içerdeki eylemcilere cesaret verdi.
Şimdi bir bölümü dün sabahtan itibaren televizyonlara
çıkıp,‘‘Hiçbir devlet böyle bir dayatmayı kabul etmezdi’’ türünden
konuşmalar yapıyorlar.
İçerdeki insanların birer ‘‘true believer’’, yani kesin inançlı
olduğunu unutmadan davranmak gerekiyordu.
Onların ideolojilerinde ‘‘halk’’ kelimesinin çok özel ve önemli bir
yeri vardır.
Siz çıkıp onlara halkın arkalarında olduğu izlenimi verirseniz,
inanç bir anda kör bir ölüme dönüşür.
Cezaevlerinde dün sabah başlayan müdahale ile sonuçlanan olaylar,
Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin rolünü ve karakterini bir kere
daha ortaya koydu.
Gelin bunun teşhisini koyalım.
Ülkemizdeki sivil toplum örgütlerinin bir bölümü ne yazık ki, sivil
toplum fikrinin yozlaştırılmış bir versiyonunun temsilcisi olarak
hareket ediyor.''
Yani Silivri'dekilerle dayanışınca sivil toplum örgütü, solcu ya da
Kürtlerle dayanışınca terörist oluyorsun.
Özkök ve arkadaşları sonunda amaçlarına ulaştı. O gün Hürriyet'in
manşeti ''Devlet girdi'' idi. İnsanları yakanlara övgü düzen bir
manşetti her zaman olduğu gibi...
http://ebabahan.blogspot.com