01 Oca 2011 11:19
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:55
''ERGENEKON'DAN GİRİP BALYOZ'DAN ÇIKIP TOZU DUMANA KATACAĞIM!''
Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç 'yeni yılda yapılacaklar listesi'ni yazdı. Hasımlarına göz dağı verdi.
Yeni yılda yapılacaklar listesi
Hemen telaşlanmayın... Ekşi Sözlük’ü babasının malı gibi kullanıp espri ve yazı konusu çıkaran, üstüne üstlük kaynak da göstermeyen bazıları gibi “yeni yılda yapacaklarımı” sıralamayacağım.
Böyle şeylerle işim olmadı çok şükür.
Bundan sonra da olmayacak.
Ben sizin (yani bazılarınızın) yapacaklarınızı, yapmanız gerekenleri sıralamak istiyorum.
BİR- Eski yılın tümünü, fikrinden hoşlanmadığınız yazarlara küfür mailleri göndererek geçirdiniz. “Yandaş” dediniz... “Satılık kalem” dediniz... Doymadınız, sülaleden girip kitaptan çıktınız. Hırsınızı alamadınız, “Amerikan ajanı” olmakla, “Süper NATO” örgütünden para almakla suçladınız... Yeni yılda bu saçmalıkları azaltın bari... Küfüre küfürle, düşünceye düşünceyle karşılık verin ve azıcık insan olun... Kendinizde hak gördüğünüz “taraftarlığın”, başkaları için de “hak” olabileceğini düşünün.
İKİ- Pislik yapmayın... İftira atmayın... Belden aşağı çalışmayın... Bir fikriniz varsa adam gibi söyleyin, yoksa edebinizle susun.
ÜÇ- Yumurta atarak, rezalet çıkararak, karargâhta pişirilen “eylem planlarını” sahneye koyarak muarızınızı alt edemezsiniz. Daha iyisini bulun, istediğiniz neticeyi sandıktan çıkarmaya çalışın... Çıkmıyor mu? O zaman önümüzdeki seçimlere bakın ve çok iyi hazırlanın.
DÖRT- Bazı darbeler iyi, bazı darbeler kötü değildir. Her darbe kötüdür. Evren Paşa’nın darbesi kötüyse, Çevik ve Şener paşaların darbesi de kötüdür. Haddizatında demokratik normale yönelik her türlü müdahale kötüdür Bunu kafanıza kazıyın ve “ben bir yapı çözümcüyüm” diyen kıt entelektüelden uzak durun.
BEŞ- “Mahalle baskısı” ve “Malezyalaşıyoruz” diyerek sizi uzun süre keklediler. Beklenen etkiyi sağlayamayınca arşivden “sivil faşizmi” çıkardılar. Menderes’i asanlar da bu gerekçenin arkasına sığınmışlardı... “Sivil faşizm” dedikleri şeyin parlamento iktidarı olduğunu unutmayın. Zeki, çevik, ahlaklısınız ama biraz da uyanık olun...
ALTI- Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok seviyorsunuz, anladık. Ama fazla da güvenmeyin. “Arkadaşlar üzerinde çalışıyor”dan öte somut bir öneri sunamayan Kılıçdaroğlu’nuzu tarassut altında tutun ve hangi arkadaşların ne üzerinde çalıştığını öğrenmeye çalışın...
Ben mi?
Eski yıllarımın tümünü her zaman yaptığım şeyleri yaparak geçirdim.
Okudum ve yazdım.
Bu yıl da onları yapacağım.
Ek olarak, bazı “abilere” ve “ablalara” çakacağım... Ertuğrul Özkök’e sevgilerimle birlikte hak ettiği lafları göndereceğim... “Bir yumurta olarak Ali Kırca” portresi çıkaracağım (espri Ekşi Sözlük patentlidir)... Arada sırada Mehmet Yakup Yılmaz’ın hatırını soracağım... Oradan Emre Kongar mevzuuna atlayacağım. Hürriyet’in dedikoducu ve küfürbaz yazarlarını okumama kararlılığımı sürdüreceğim... Değerli saz sanatçısı Zülfü Livaneli’den hakaret maili aldığımda, her zaman olduğu gibi “şaşırmış” ayaklarına yatacağım ve “bunu ona yakıştıramadığımı” söyleyeceğim ama içten içe çok yakıştığını düşüneceğim.
Devlet partisi CHP’yi teşrih masasından kaldırmayacağım.
Kemal Kılıçdaroğlu’ndan girip Süheyl Batum’dan çıkacağım.
Ergenekon’dan girip Balyoz’dan çıkacağım.
Tozu dumana katacağım.
Beğenen okur, beğenmeyen okumaz.
Ahmet Kekeç/Star
Hemen telaşlanmayın... Ekşi Sözlük’ü babasının malı gibi kullanıp espri ve yazı konusu çıkaran, üstüne üstlük kaynak da göstermeyen bazıları gibi “yeni yılda yapacaklarımı” sıralamayacağım.
Böyle şeylerle işim olmadı çok şükür.
Bundan sonra da olmayacak.
Ben sizin (yani bazılarınızın) yapacaklarınızı, yapmanız gerekenleri sıralamak istiyorum.
BİR- Eski yılın tümünü, fikrinden hoşlanmadığınız yazarlara küfür mailleri göndererek geçirdiniz. “Yandaş” dediniz... “Satılık kalem” dediniz... Doymadınız, sülaleden girip kitaptan çıktınız. Hırsınızı alamadınız, “Amerikan ajanı” olmakla, “Süper NATO” örgütünden para almakla suçladınız... Yeni yılda bu saçmalıkları azaltın bari... Küfüre küfürle, düşünceye düşünceyle karşılık verin ve azıcık insan olun... Kendinizde hak gördüğünüz “taraftarlığın”, başkaları için de “hak” olabileceğini düşünün.
İKİ- Pislik yapmayın... İftira atmayın... Belden aşağı çalışmayın... Bir fikriniz varsa adam gibi söyleyin, yoksa edebinizle susun.
ÜÇ- Yumurta atarak, rezalet çıkararak, karargâhta pişirilen “eylem planlarını” sahneye koyarak muarızınızı alt edemezsiniz. Daha iyisini bulun, istediğiniz neticeyi sandıktan çıkarmaya çalışın... Çıkmıyor mu? O zaman önümüzdeki seçimlere bakın ve çok iyi hazırlanın.
DÖRT- Bazı darbeler iyi, bazı darbeler kötü değildir. Her darbe kötüdür. Evren Paşa’nın darbesi kötüyse, Çevik ve Şener paşaların darbesi de kötüdür. Haddizatında demokratik normale yönelik her türlü müdahale kötüdür Bunu kafanıza kazıyın ve “ben bir yapı çözümcüyüm” diyen kıt entelektüelden uzak durun.
BEŞ- “Mahalle baskısı” ve “Malezyalaşıyoruz” diyerek sizi uzun süre keklediler. Beklenen etkiyi sağlayamayınca arşivden “sivil faşizmi” çıkardılar. Menderes’i asanlar da bu gerekçenin arkasına sığınmışlardı... “Sivil faşizm” dedikleri şeyin parlamento iktidarı olduğunu unutmayın. Zeki, çevik, ahlaklısınız ama biraz da uyanık olun...
ALTI- Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok seviyorsunuz, anladık. Ama fazla da güvenmeyin. “Arkadaşlar üzerinde çalışıyor”dan öte somut bir öneri sunamayan Kılıçdaroğlu’nuzu tarassut altında tutun ve hangi arkadaşların ne üzerinde çalıştığını öğrenmeye çalışın...
Ben mi?
Eski yıllarımın tümünü her zaman yaptığım şeyleri yaparak geçirdim.
Okudum ve yazdım.
Bu yıl da onları yapacağım.
Ek olarak, bazı “abilere” ve “ablalara” çakacağım... Ertuğrul Özkök’e sevgilerimle birlikte hak ettiği lafları göndereceğim... “Bir yumurta olarak Ali Kırca” portresi çıkaracağım (espri Ekşi Sözlük patentlidir)... Arada sırada Mehmet Yakup Yılmaz’ın hatırını soracağım... Oradan Emre Kongar mevzuuna atlayacağım. Hürriyet’in dedikoducu ve küfürbaz yazarlarını okumama kararlılığımı sürdüreceğim... Değerli saz sanatçısı Zülfü Livaneli’den hakaret maili aldığımda, her zaman olduğu gibi “şaşırmış” ayaklarına yatacağım ve “bunu ona yakıştıramadığımı” söyleyeceğim ama içten içe çok yakıştığını düşüneceğim.
Devlet partisi CHP’yi teşrih masasından kaldırmayacağım.
Kemal Kılıçdaroğlu’ndan girip Süheyl Batum’dan çıkacağım.
Ergenekon’dan girip Balyoz’dan çıkacağım.
Tozu dumana katacağım.
Beğenen okur, beğenmeyen okumaz.
Ahmet Kekeç/Star