Ergenekon sanığından flaş iddia! Savcı Zekeriya Öz beni dövdürttü!
Ergenekon'dan 5.5 yıl yatan sanık, sorgusu sırasında Savcı Zekeriya Öz'e sert çıktığı için polisler tarafından dayak yediğini iddia etti.
Ergenekon Davası'ndan 5 buçuk yıl cezaevinde yatan kuyumcu Hayrettin Ertekin'in 40 tahliye başvurusu kaçma şüphesiyle reddedildi. Daha önce de hastanede unutulmasıyla gündeme gelen Ertekin, taksi tutup cezaevine geri dönmüştü.
Sorgusu sırasında Savcı Zekeriya Öz'e sert çıktığı için polisler tarafından dayak yediğini iddia eden Ertekin, "Mahkemeye çıkmadan önce, işkence görmediğime dair rapor ayarlamışlar. Oysa yediğim dayaklardan dolayı vücudumun birçok yerinde morluklar vardı" dedi.
Sabah Gazetesi'nden Erhan Öztürk'e konuşan Ertekin şunları anlattı:
SAVCI BENİ DÖVDÜRTTÜ
"4 gün gözaltında kaldım. Bana Balyoz Davası'ndan yargılanan 385 komutanı tanıyıp tanımadığımı sordular. Savcı, 'Sen ordu içinde güçlüsün' dedi. Ben ise, 'Kuyumcuyum' dedim. Ardından, 'Gizli tanık olup her şeyi anlatırsan kurtulursun. Aksi takdirde ömür boyu yatarsın' dediler. Sorguma katılan savcı Zekeriya Öz, 'Seni beton Mustafa bile kurtaramaz' diye tepki gösterince, 'Elinden geleni arkana koyma' diye sert çıktım. Sonra odasında polislere beni dövdürdü. Mahkemeye çıkmadan önce, işkence görmediğime dair rapor ayarlamışlar. Oysa yediğim dayaklardan dolayı vücudumun birçok yerinde morluklar vardı.
ASKERLER HASTANEDE UNUTTU
2012 yılında Silivri'den 15 mahkumla birlikte ring aracıyla Haseki Hastanesi'nin KBB servisine getirildim. Görevli asker, "Burada bekle film çekecekler" diyerek gitti. Saatler ilerledi, ama gelen olmadı. Akşam saatlerine doğru doktor, "Daha ne bekliyorsun" diye sorunca "Ben mahkûmum, Ergenekon'dan tutukluyum. Askerler gelip alacak buradan" dedim. Yüzüme bakıp, "Çok şakacısın, hadi kardeşim çık dışarı" diyerek kovdu. Ring aracı gitmiş. Taksiye bindim ancak param da yoktu. Taksicinin cep telefonundan avukatımı aradım. Bana, "Hemen cezaevine geri dön" dedi.
"NE ZAMAN TAHLİYE OLDUN"
Cezaevinin kapısına gittiğimde taksi ücreti 175 lira olmuştu. Taksiciye, 'Bir saniye para alıp geliyorum' dedim. Araçtan inip kapıda nöbet tutan askerin yanına gittim. Asker beni gördüğünde şaşırdı. Bana, 'Oooo Hayrettin abi sen ne zaman tahliye oldun? Bu saatte ne işin var abi' dedi. Komutandan para alıp taksicinin parasını ödedim. Bilinçli unutulduğumu düşünüyorum. Asıl amaçları sabah sayımda beni firar gösterip, şantaj yapmaktı. Bunu hissettiğim için, bir an önce cezaevine girip, sayım saatinde içeride olmalıydım.
ÇAY ALMAYA GİDEN ASKER
Bu olaydan 4 ay sonra yine bir ring aracıyla hastaneye götürdüler beni. Sıramı beklerken asker 2 kat yukarıdaki kafeteryadan çay almaya gitti. Aradan 30 dakika geçti, dönmedi. Meğer asansörde kalmış. Bana ikinci kez 'kaçma' şansı verdiler, bunu da değerlendirmedim."