03 Haz 2015 09:40
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:37
Erdoğan’ın tehdit ettiği Cumhuriyet’e sanatçı desteği: "Yanınızdayız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın MİT TIR'ları haberi nedeniyle hedefine oturttuğu gazeteci Can Dündar'a destek yağıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın MİT TIR’larındaki silahları haber yaptığı için “Bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu” diye tehdit ettiği Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a birçok sanatçı ve yazar da “Yanınızdayız” mesajıyla destek verdi.
Cumhuriyet gazetesinin bugünkü manşetinde birçok ünlü isim, Can Dündar’ı “Bununla ilgili avukatlarıma talimatı verdim ve davayı anında açtım. Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu” diye tehdit eden Erdoğan’a yanıt verdi.
Aralarında Orhan Pamuk, Sezen Aksu, Rutkay Aziz, Metin Akpınar, Genco Erkal ve Beren Saat’in de olduğu ünlüler, Cumhuriyet’e dayanışma mesajı gönderdi.
Bu mesajlarda bazıları şöyle:
Orhan Pamuk: Değerli gazeteci Can Dündar’a ve modern tarihimizin artık ayrılmaz bir parçası olan Cumhuriyet Gazetesi’ne devletin en yüksek yerinden yapılan baskıları yanlış buluyor ve kınıyorum. Basın özgürlüğünün arkasında halkın bilgilenme hakkı yatar ve bu ilke, düşüncelere katılalım, katılmayalım her demokrasinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye’yi yalnızca hükümeti destekleyen gazetecilerin rahatça konuşabildiği bir ülke olarak resmetmek isteyenleri haklı çıkarmayalım! Demokrasi ve düşünce özgürlüğü, seçim heyecanı ve öfkesine feda edilmemeli! Çünkü daha hoşgörülü ve gülümser olmak da mümkün.
Sezen Aksu: Latince bir söz vardır. ‘Veritas vos liberabi’, ‘Gerçek seni özgür kılar’. Ben derim ki; Hakikat herkesi özgür kılar, ondan rahatsız olanları da!
Selçuk Yöntem: Gazeteciliğin görevi gerçekleri yansıtmaktır. Bu çaba tarih boyunca değişmemiştir. Can Dündar bu çaba ile görevini Yerine getirmiştir. Kutluyorum.
Sevinç Erbulak: Çok sevgili Can Dündar’ın yazısının ışığında bende bu yolsuzlukları yapanın peşini bırakmayacağım.
Emre Kınay: Can Dündar elbette yalnız değildir. Halkından bu kadar gizli bir iş çeviren bir yapının meşrutiyeti çok tartışmalıdır. Ben ne dersem o bir faşizim cümlesidir ve bunu söyleyen kişinin faşist olduğu tartışmasızdır. Tehdit, hakaret, küfür yıldırma artık geçerli değildir. Bıcak kemiğe dayandı. Paraleller, hırsızlar ve yarattığınız yandaş zenginlerle beraber yürüdüğünüz yollarda şarkıları beraber söylediniz. O yüzden ne Can Dündar ne bu ülke sahipsiz değildir. 20 sorunun cevabını ısrarla bekliyoruz.
Rutkay Aziz: Bütün bu baskı ve yıldırmalara, linç ettirmeye ve tüm sorumsuzluklara karşı ‘sorumlu biziz’ demeyi tarihi bir görev sayıyor, gazetemizle tam bir dayanışma içinde olduğumuzu da bildirmek istiyorum.
Metin Akpınar: Cumhuriyet gazetesi emekçilerinin dayanışmasını sevgiyle saygıyla karşılıyorum. Siyasi otoritenin, sebebi ne olursa olsun fikir özgürlüğüne vurmak istediği darbeyi de yergi ve kaygıyla karşılıyorum.
Hülya Koçyiğit: Tabii ki dayanışma içinde olmalıyız. Basının özgür olduğunu hepimiz biliyoruz. Özgürlüklere çok saygı duyuyorum. Basın özgürlüğü de sonsuzdur. Ama bir çekincem var, devlet sırları söz konusu olduğunda, orada biraz daha duyarlı olmak gerekiyor.
Bülent Ortaçgil: Ben sizinle beraberim. Artık sözlerin bittiği ve başka birşeylerin başladığı bir noktadayız gibi geliyor. Tabii ki bu saçmalık bitmeli.
Genco Erkal: Bugün her zamankinden daha çok göğsümü gere gere ‘işte bu benim gazetem’ diyebilirim. En yüksek makam.
Pelin Batu: Hepimiz Cumhuriyet’iz demek istiyorum. Burada sorumlu bir vatandaş olarak, başbakan Davutoğlu’nun dediği gibi kimseyi ilgilendirmez değil; hepimizi ilgilendiren bir durum var. Dolayısıyla hepimiz sorumluyuz. Bu çirkin saldırı ve tehditkâr tavra karşı her kesimden insanın birlik içinde hareket etmesi çok umut verici.
Cumhuriyet gazetesinin bugünkü manşetinde birçok ünlü isim, Can Dündar’ı “Bununla ilgili avukatlarıma talimatı verdim ve davayı anında açtım. Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu” diye tehdit eden Erdoğan’a yanıt verdi.
Aralarında Orhan Pamuk, Sezen Aksu, Rutkay Aziz, Metin Akpınar, Genco Erkal ve Beren Saat’in de olduğu ünlüler, Cumhuriyet’e dayanışma mesajı gönderdi.
Bu mesajlarda bazıları şöyle:
Orhan Pamuk: Değerli gazeteci Can Dündar’a ve modern tarihimizin artık ayrılmaz bir parçası olan Cumhuriyet Gazetesi’ne devletin en yüksek yerinden yapılan baskıları yanlış buluyor ve kınıyorum. Basın özgürlüğünün arkasında halkın bilgilenme hakkı yatar ve bu ilke, düşüncelere katılalım, katılmayalım her demokrasinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye’yi yalnızca hükümeti destekleyen gazetecilerin rahatça konuşabildiği bir ülke olarak resmetmek isteyenleri haklı çıkarmayalım! Demokrasi ve düşünce özgürlüğü, seçim heyecanı ve öfkesine feda edilmemeli! Çünkü daha hoşgörülü ve gülümser olmak da mümkün.
Sezen Aksu: Latince bir söz vardır. ‘Veritas vos liberabi’, ‘Gerçek seni özgür kılar’. Ben derim ki; Hakikat herkesi özgür kılar, ondan rahatsız olanları da!
Selçuk Yöntem: Gazeteciliğin görevi gerçekleri yansıtmaktır. Bu çaba tarih boyunca değişmemiştir. Can Dündar bu çaba ile görevini Yerine getirmiştir. Kutluyorum.
Sevinç Erbulak: Çok sevgili Can Dündar’ın yazısının ışığında bende bu yolsuzlukları yapanın peşini bırakmayacağım.
Emre Kınay: Can Dündar elbette yalnız değildir. Halkından bu kadar gizli bir iş çeviren bir yapının meşrutiyeti çok tartışmalıdır. Ben ne dersem o bir faşizim cümlesidir ve bunu söyleyen kişinin faşist olduğu tartışmasızdır. Tehdit, hakaret, küfür yıldırma artık geçerli değildir. Bıcak kemiğe dayandı. Paraleller, hırsızlar ve yarattığınız yandaş zenginlerle beraber yürüdüğünüz yollarda şarkıları beraber söylediniz. O yüzden ne Can Dündar ne bu ülke sahipsiz değildir. 20 sorunun cevabını ısrarla bekliyoruz.
Rutkay Aziz: Bütün bu baskı ve yıldırmalara, linç ettirmeye ve tüm sorumsuzluklara karşı ‘sorumlu biziz’ demeyi tarihi bir görev sayıyor, gazetemizle tam bir dayanışma içinde olduğumuzu da bildirmek istiyorum.
Metin Akpınar: Cumhuriyet gazetesi emekçilerinin dayanışmasını sevgiyle saygıyla karşılıyorum. Siyasi otoritenin, sebebi ne olursa olsun fikir özgürlüğüne vurmak istediği darbeyi de yergi ve kaygıyla karşılıyorum.
Hülya Koçyiğit: Tabii ki dayanışma içinde olmalıyız. Basının özgür olduğunu hepimiz biliyoruz. Özgürlüklere çok saygı duyuyorum. Basın özgürlüğü de sonsuzdur. Ama bir çekincem var, devlet sırları söz konusu olduğunda, orada biraz daha duyarlı olmak gerekiyor.
Bülent Ortaçgil: Ben sizinle beraberim. Artık sözlerin bittiği ve başka birşeylerin başladığı bir noktadayız gibi geliyor. Tabii ki bu saçmalık bitmeli.
Genco Erkal: Bugün her zamankinden daha çok göğsümü gere gere ‘işte bu benim gazetem’ diyebilirim. En yüksek makam.
Pelin Batu: Hepimiz Cumhuriyet’iz demek istiyorum. Burada sorumlu bir vatandaş olarak, başbakan Davutoğlu’nun dediği gibi kimseyi ilgilendirmez değil; hepimizi ilgilendiren bir durum var. Dolayısıyla hepimiz sorumluyuz. Bu çirkin saldırı ve tehditkâr tavra karşı her kesimden insanın birlik içinde hareket etmesi çok umut verici.