Erdoğan'ın hayatını anlatan Reis filminde ücret krizi!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayatını konu alan “Reis” filminin çalışanları, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle yargı yoluna başvurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayatını konu alan “Reis” filmi,
Erdoğan’ın doğum günü olan 26 Şubat’ta gala yaptı. Galaya ise
yönetmenden set çalışanlarına kadar, filmin mutfağında yer alan
ekibin katılmaması dikkat çekti.
ON BİNLERCE LİRALIK ALACAKLARI VAR!
Odatv'nin haberine göre, “Reis” filminin yapımcılığını yapan
Kafkasör Film Akademisi ve Garantialsat Gayrimenkul Yatırım
A.Ş.’nin çok sayıda set çalışanının ücretini ödemediği ortaya
çıktı.
Yapımcı şirkete ihtarda bulunan çalışanlar, Avukat Ceren Kalı
aracılığıyla bu kez icra yoluna gitti. Yaklaşık 10 çalışanın icra
yoluna gittiği, bir kısmının ise yargı masrafları nedeniyle hakkını
arayamadığı öğrenildi. İcra Müdürlüğü’ne yapılan başvuruda “Reis”
filminin çalışanlarının 90 bin TL’den 5 bin TL’ye kadar on binlerce
liralık alacağının bulunduğu anlaşıldı.
“EKİBİN HAFTALIKLARI ÖDENMEDİ”
Filmin yönetmeni Hüdaverdi Yavuz’un çekim sırasında ve sonrasında
yaşanan sorunlar nedeniyle galaya katılmayacağını açıklaması da
filmin tanıtım gecesine damga vurdu.
Bağımsız Sinema Merkezi'nin aktardığına göre, zorlu geçen çekim
sürecinde yaşanan kimi tatsızlıkların buna neden olduğunu kaydeden
Hüdaverdi Yavuz, galaya katılmama nedeni ve filmin çekim sürecinde
yaşadıkları sorunları şöyle anlattı:
“En başında yapımcı olarak yola çıktığım kişi olan Ali Avcı, doğru
mu yanlış mı asla bilemeyeceğim suçlamalarla ve hoş olmayan tarzda
gönderildi. Bu sırada Kıbrıs’ta çekimlere başlamıştık. Deneyimsiz
bir ekiple baş başa kaldık. Sonrasında sette hoş olmayan durumlar
yaşandı. Ekibin haftalıkları ödenmedi mesela. Kıbrıs çekim
programının bir kısmı tamamlanmadan İstanbul’a dönme kararı alındı
ve hiçbir gerekçe gösterilmeden 70 gün çekimlere ara verildi. Bu
arada yapım sorumluları yeniden değişti. Sonra onlar da
kovuldu.
Yapıma dair yapabildiği sadece finans sağlamak olan kişi filmi
bitirmem için ricada bulundu. Belki artık sorun yaşamayız
düşüncesiyle ekibi yeniden toparladım. Tabi kötü muamele görmeleri
nedeniyle kimileri gelmedi, onları yenileriyle takviye etmek
zorunda kaldım.”
Yönetmen Hüdaverdi Yavuz, “Ekibe ödemeyle ilgili yeni sözler
verildi ama yine maalesef tutulmadı” diyerek yaşadıklarını
anlatmayı şöyle sürdürdü:
“Bu yüzden yapımcı arkadaşla tartıştım ve bir daha da kendisiyle
görüşmedim. Her şeye rağmen çekimleri ve kurguyu tamamladım. Ama
filmin post prodüksiyon kısmı bana yaptırılmadı. Yaz ayları filmin
post prodüksiyon işlemlerini tamamlatmak yerine, alacaklarını
almaya çabalayan ekibin karşılaştıklarını dinlemekle geçti.
2016’nın Eylül ayında Garantialsat şirketinden Fatih Ay beni aradı.
Şirketi devraldıklarını, filmi benim tamamlamamı istediklerini
söylediler. Ben de ekibin ve benim alacaklarımın ödenmesi, önceki
yapımcının filmin hiçbir yerinde olmaması şartıyla bunu
yapabileceğimi söyledim. Benim alacağımı ödediler, şirketin devir
belgelerini gönderdiler; ben de yeniden filme döndüm.
Yapılan müzik eksik, dublaj, 3D çalışmalar çok kötü yapılmıştı.
Hatta kurguda manasız değişiklikler bile yapmışlardı. Neyse kurguyu
tekrar düzelttim, müzisyenle görüştüm.Tam o sırada vizyon tarihi
ertelendi. İşi de durdurdular.
Ocakta aynı insanlar tekrar bana geldiler, ‘3 Mart’ta vizyondayız,
artık filmi tamamlamamız lazım’ dediler. Ben de ‘peki’ dedim ama bu
arada şirketin yeniden eski sahibine iade edildiğini ve bana gelen
haberlerden hala ekibin önemli bir kesiminin alacaklarını
ödemediklerini öğrendim. Ekip sendika avukatı vasıtasıyla yasal
yollardan hak arama yoluna gitti.”
“BİRİLERİNİN HAKKI YENMEMİŞ POZ VERMEK AĞRIMA
GİDER”
“Ben Eylül ayında verdikleri sözlerinde durmalarını, aksi takdirde
beraber olamayacağımızı, bu durumda PR çalışmalarına da
katılmayacağımı kendilerine söyledim” diyen Yönetmen Hüdaverdi
Yavuz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Onlar da buna bir cevap vermek yerine sessiz kalmayı tercih
ettiler. Tüm bu yaşananlardan sonra yönetmenliğini yaptığım filmin
galası da olsa gitmek istemedim.
Doğrusu, iyi bir film yapmak için yola çıktım. Yapımcının bana
vereceği bir senaryo bile yoktu ortalıkta. Senaryo yazdırmakla işe
başladım. Filmin her şeyiyle ilgilendim. Her yeni acemi yapım ekibi
geldiğinde ‘sinema filmi nasıl yapılır’konusunu anlatmak zorunda
kaldım. İşler zora girdiğinde ise bırakıp kaçmadım, işimiz
namusumuzdur deyip filmi tamamladım. Onlar bilmedikleri için
Dağıtım ve PR şirketleri ile görüşmeleri bile yaptım. Bu kadar
özveri göstererek bitirdiğim bir işte bir teşekkürü bile bana çok
gördüler.
Şimdi ‘Reis’ son halini izleyip tamamdır bile diyemediğim bir film
olarak vizyona giriyor. Bunca yapılan şey olmamış gibi, birilerinin
hakkı yenmemiş, hakarete uğramamış gibi sağda solda gülen bir
suratla poz vermek ağrıma gideceği için PR çalışmalarına ve galaya
katılmıyorum.”