ERDOĞAN'IN DÜNÜRÜ SADIK ALBAYRAK'A SARI BASIN KARTI ŞOKU!
Başbakan Erdoğan'ın dünürü Sadık Albayrak'a sürekli basın kartı verilmedi.
Sarı basın kartı başvurusunu oğlu Berat Albayrak’ın yönettiği ve
CEO’su olduğu Çalık gurubuna ait Sabah Gazetesi’nden gösteren
Başbakan Erdoğan’ın dünürü Sadık Albayrak’ın sürekli basın kartı
talebini komisyon ret etti. Komisyon ret etme gerekçesi olarak
Sadık Albayrak’ın 2007 senesinden sonraki basın
çalışmalarının olmamasını gösterdi. Sürekli Basın Kartı için
başvuran 184 kişi içinde Başbakan Erdoğan’ın dünürü Sadık
Albayrak’ın olması şaşırttı. Listede 70’inci sırada yer alan Sadık
Albayrak’a sürekli sarı basın kartı, komisyon tarafından
verilmezken, gerekçe kısmında ise ‘Mesleki çalışmalarının
istenmesine’ karar verildi şeklinde bir ibare yer alıyor.
Başbakanın kızı Esra ile evli olan Berat Albayrak halen Çalık
Gurubu CEO’su olarak görev yapıyor.
İŞTE BASIN KARTI VE SÜREKLİ BASIN KARTI ALANLAR
:
SADIK ALBAYRAK KİMDİR?
Yüksek İslam Enstitüsü öğrenci derneği üyeliği ile beraber Mezunlar
derneği başkanlığını da bir müddet yürüttü. Bu arada İslam
Medeniyeti Vakfı’nın kurucusu oldu. 1970’den itibaren, İstanbul
Müftülüğü’ne bağlı “lı “Şeriyye Sicilleri Arşivi”nde sekiz yıl
uzman olarak çalıştı. Bu arşivdeki çalışmaları ile ortaya koyduğu
eserlerin temel dinamiği “orijinal belgelere” dayanmış olmalarıdır.
70’li yıllarda “Bab-ı Ali”de Sabah, Yol, Ufuk, Yeni İstiklal,
Sebil, vb. gazete ve dergilerinde yazıları çıktı, 1977 Martında
çıkmaya başlayan “Yeni Devir” gazetesinde sürekli “Mizan” başlığı
altında günlük yazmaya başladı. Günlük yazıları ve eserleri,
memurin kanununa aykırı görülerek, memuriyetine 1978’de son
verildi. Haziran 1977’de Türkiye’de baş gösteren “erken
seçim” üzerine, MSP’den Trabzon Milletvekili adayı olup, siyasete
bulaştı. , 1977’de İskilipli Atıf Efendi’nin bir eserinden ötürü,
merhum Necip Fazıl’la beraber, İstanbul Toplu Basın Mahkemesi’nde
yargılandı. 1981’de ise bir eserinden dolayı mahkum oldu ve dokuz
ay kadar Silivri “kapalı cezaevi”nde yattı: 1982-83. 1981’de
Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “an “Son Devir Osmanlı Uleması”
eserinden dolayı birincilik ödülüne layık görüldü. 1979’dan
itibaren Milli Gazete’de “Mizan” köşesindeki yazılarına devamla,
bir – iki yıl istinası ile, bugüne kadar sürekli olarak yazarlık ve
bir müddet de danışmanlık yaptı. Gazetedeki yazılarından ötürü, 12
Eylül sonrasında aralıksız Sıkıyönetim, DGM ve Ağır Ceza’larda
hakim önüne çıktı.1989 yılı Aralık ayına kadar, on iki yıl adliye
kapılarında dolaşıp durdu, bunun dışında da sürekli konferans,
sohbetler ile arşiv ve kütüphanelerimizi dolaşarak eserlerine
malzeme aradı. 1991 ve 1995 seçimlerinde RP, 1999 seçimlerinde
FP’den İstanbul milletvekili adayı oldu. Fakat 1999 seçimlerinde
tabanın sesinin listelerde gerekli yansımayı bulmamasına bir tepki
olarak adaylıktan çekildiğini açıkladı. 1996’da İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nde kültür danışmalığına başladı, bu arada da gazetedeki
yazılarına devam etti. Şu an, iki kitap üzerinde çalışmakta, her
ikisi de “hatırat” niteliği taşımakta, Siyasi çizgisini içeren
eseri “Vekil Değil, Mütevekkil Bir Adam”, yazarlığı ile ilgili
serüvenlerini içeren eseri de “Solaklı Deresi, Neresi?” adını
taşıyor.
www.haberhakki.com