‘Erdoğan’ın askeri’nden gazetecilere etik dersi!

Hani bize “Yalanı, dolanı hazırlayanlara, pişirenlere, servis edenlere ve yiyenlere afiyet olsun” diyerek basın etiği dersi vermeye kalkışıyorsunuz ya… İşte orada durun!

Yaklaşık bir aydır gündeme damga vuran olaylardan biri de genç teğmenlerin kılıçlarını çekerek “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atması ve ikinci bir yemin etmesi…
Vay efendim o kılıçlar kime çekilmiş de…
Bu yemini o gençlere kim ettirmiş de… Kıyamet koptu!
Bu, bir “medya sitesi yazarı” olarak benim konum değil…
Siyasi konulara bakan arkadaşlar zaten yeterince tartıştı; eminim bundan sonra daha uzun bir süre de tartışacaklar…
Ben bugün size “Mustafa Kemal’in Askerleri”nden değil, partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın askerlerinden, daha doğrusu bir askerinden söz etmek istiyorum.
*
Bu isim, gençlik yıllarından beri hemşerisi Abdullah Gül’ün dizinin dibinden ayrılmayan, dinci görüşlere yakın olduğu halde “laikliği” düstur edinmiş Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Genelkurmay Başkanlığı rütbesine kadar yükselen, daha sonra da adeta “majestelerinin emir eri” haline gelen Hulusi Akar!
Hani; 15 Temmuz darbe girişiminde darbecilere teslim düşen, bırakın ülkeyi ya da orduyu, kendi koltuğunu bile koruyamayan ama ne hikmetse daha sonra görevine devam edip Milli Savunma Bakanlığı’yla onurlandırılan arkadaş…
Şimdi de AKP Kayseri Milletvekili!
*
Kayseri’de yaşamıyor ama Kayserili ve Kayseri Milletvekili ya… Bu yüzden o güzel kentte sık sık boy gösteriyor.
Son olarak katıldığı mangal partisiyle adından söz ettirdi.
Geçen hafta sonu AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin daveti üzerine Erciyes Yüksek İrtifa Kamp Merkezi Tanıtım Töreni’ne katıldı ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile birlikte sucuk ekmek pişirdi.
Milletin açlıktan domates bile almakta zorlandığı bu günlerde iki eski bakanın sucuk dizili mangal önünde poz vermesi, doğal olarak eleştiri konusu oldu.
“İnsan biraz utanır, bu zamanda böyle fotoğraf çektirilir mi?” denildi.
*
Sonuçta ne oldu biliyor musunuz?
Sucuklar pişti; midelere indi ama suçlu yine gazeteciler oldu!
Hulusi Bey bu zamanda çektirdiği bu fotoğraf nedeniyle küçük bir özürle durumu kurtaracağına, gazetecilere saldırmayı seçti!
Aç milletin gözünün içine sokarcasına o sucuk partisini düzenleyenleri ve kendilerini suçlayacağına, o fotoğrafları çeken, haberi yazan ve bu konuda yorum yapan gazetecileri suçladı.
Bu konuda attığı bir X mesajında aynen şunları söyledi:
“Yalanı, dolanı, fesadı, fitneyi; haber olarak hazırlayanlara, pişirenlere, servis edenlere ve bunu yiyenlere afiyet olsun. Biraz akıl, biraz vicdan, biraz insaf… Siyasi Ahlak? Basın Ahlakı?”
*
Pes… Vallahi pes!
Sucukları sen yiyeceksin; fırçayı biz…
Sayın Hulusi Akar… Lütfen söyler misiniz; o haberin neresi yalan, neresi dolan?
Kayseri’ye gitmediniz mi?
Erciyes’e çıkmadınız mı?
O törene katılmadınız mı?
Dev boyutlu mangalların önüne dizilip poz poz fotoğraf çektirmediniz mi?
Elinize maşayı alıp sucukları pişirmediniz mi?
O sucukları stat önünde köfte ekmek satan seyyarlar gibi, şakacıktan (!) çevrenizdekilere pazarlamaya kalkmadınız mı?
Sonra da afiyetle yemediniz mi?
*
Hani bize “Yalanı, dolanı hazırlayanlara, pişirenlere, servis edenlere ve yiyenlere afiyet olsun” diyerek basın etiği dersi vermeye kalkışıyorsunuz ya…
İşte orada durun!
Tamam örgütlerimiz güç kaybetti, partiniz meslektaşlarımızın bazılarını satın alıp yandaşlaştırdı ama bu mesleğin onurlu evlatlarını karalama hakkını size kim veriyor?
İyisi mi siz pişirmeye (!) ve yemeye devam edin…
İktidarınız döneminde işsiz kalan 10 binden fazla gerçek gazeteci olarak biz açlığa çoktan alıştık zaten!
Hani bizimle dalga geçip “Afiyet olsun” diyorsunuz ya…
Size olmasın beyefendi!
Yediğiniz sucukları bilmem ama attığınız iftiralar burnunuzdan gelsin!