Erdoğan'dan o soruya sert cevap: Türkiye'de basın özgürlüğü kapsamında tutuklu gazeteci yoktur
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD'nin başkenti Washington'ın en prestijli düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü'nde konuştu.
ABD'nin başkenti Washington'ın en prestijli düşünce kuruluşlarından
Brookings Enstitüsü'nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, basın
özgürlüğü eleştirileri ve tutuklu gazetecilere ilişkin olarak,
"Tutuklu gazeteci olduğu iddia edilen 52 isim, başta terör suçları
olmak üzere birçok suçtan temyiz aşamaları da tamamlanmak suretiyle
cezası kesinleşen isimlerdir" dedi.
"Tutuklu gazeteci olduğu iddia edilen sadece 7 isim vardır" diyen
Erdoğan, "Sadece 2'sinin sarı basın kartı vardır. Bunlar da bizi
aldatmasın. 7 isimden 4'ü PKK terör örgütüne üye olmak, 3'ü ise
FETÖ terör örgütüne üye olmaktan yargılanmaya devam ediyor"
ifadesini kullandı. Erdoğan, "Türkiye'de cezaevlerinde anayasayla
teminat altına alınan basın hürriyeti kapsamında hükümlü ve tutuklu
hiçbir gazeteci yoktur" dedi.
"Küresel sorunlar ve Türkiye'nin 2023 hedefleri" başlıklı panelde
konuşan Erdoğan, "Pek çok reform paketini hayata geçirdik. Temel
mevzuatta köklü değişiklikler yaptık. Bu çerçevede ifade ve basın
özgürlüklerinin genişletilmesi için düzenlemeler yaptık" diye
konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından ilgili bölümler
şöyle:
"İyi ki hazırlıklı geldim. Şimdi bize tabii sürekli olarak
yurtdışından zaman zaman böyle gerçekten bizlerin bu konudaki
hassasiyetlerini bildiği halde gelip kendilerine bütün dosyaları
önüne koymamıza rağmen ülkemizdeki iktidarlara düşman görüntü
içerisinde olanların vermiş olduğu bilgilerle hareket edenler var.
Tutuklu gazetecilerle ilgili burada Adalet Bakanlığımızın
bilgilerini içeren dosyayı vereyim. Ben özetini vereyim, tutuklu
gazeteci olduğu iddia edilen 52 isim, başta terör suçları olmak
üzere birçok suçtan temyiz aşamaları da tamamlanmak suretiyle
cezası kesinleşen isimlerdir. Bunlar mahkumdur. 4 isim ise cezası
yerel mahkemeler tarafından verilen, temyiz süreci devam edilen
isimledir. Tutuklu gazeteci olduğu iddia edilen sadece 7 isim
vardır. Sadece 2'sinin sarı basın kartı vardır. Bunlar da bizi
aldatmasın. 7 isimden 4'ü PKK terör örgütüne üye olmak, 3'ü ise
FETÖ terör örgütüne üye olmaktan yargılanmaya devam ediyor.
FETÖ nedir açıklayayım. O da milli güvenlik strateji belgesiyle
illegal faaliyetler gösteren bir örgüt. Bunun bir diğer yanıtı,
Türkiye'de cezaevlerinde anayasayla teminat altına alınan basın
hürriyeti kapsamında hükümlü ve tutuklu hiçbir gazeteci yoktur.
Bunlar buralarda farklı şekilde ifade ediliyor. İçeri girerken
bağıran çağıranları gördüm. Bu işi bildikleri için bağırıp
çağırmıyorlar. Türkiye ilk defa yapılmış bir cumhurbaşkanlığı
seçiminde, yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçilmiş olan Erdoğan'a karşı
burada illegal bir görüntü sergiliyorlar. Şu anda yüzde 52 desteğe
sahip olan Erdoğan diğer adaylardan bir tanesi ki en yakın olan
yüzde 35 almıştır, arada 17 puan var, 14 partinin desteği olmasına
rağmen almıştır."
Sizi eleştiren gazetecilerle sorun yaşıyor
musunuz?
Bu ifadeyi seçerek kullandığınıza inanıyorum. Eleştiri noktasında
hiçbir sıkıntımız yok ama hakaret noktasında sıkıntımız var.
Eleştirene teşekkür ederim ama hakaret edene de hemen avukatlarım
mutlaka yargıya giderler. Hakaret başka bir şey, eleştiri başka.
Hakareti insani bulmuyorum fakat eleştiriyi insani buluyorum. Keşke
eleştirilerle yaklaşılsa ama öyle hakaretler yapılmıştır ki,
aileme, çocuklarıma, tepeden tırnağa, ilgili ilgisiz, çok korkunç
yaklaşımlar. Hırsızlıktan tutunuz, bütün ülkenin varlıklarını çalıp
çırpmaya varıncaya kadar ileri gittiler. Bu ülkede yargı var. Varsa
belge yargıya götür. Götür yargıya, gereğini yap. Hele hele
FETÖ'cülerin egemen olduğu dönemde çok daha rahat yapabilirlerdi.
Nitekim yaptılar. Milli İstihbarat Müsteşarım üzerinden bizi
vurmaya kalktılar. Halkım kalktı beni yüzde 52'yle Cumhurbaşkanı
yaptı.