Erdoğan'dan Marmara Üniversitesi rektörüne 'diploma' çağrısı: Arşivden çıkart şunları!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, diploma tartışmaları nedeniyle Marmara Üniversitesi Rektörü Mehmet Emin Arat'a çağrıda bulundu.
Doğu Afrika gezisini tamamlayarak dün akşam saatlerinde yurda dönen
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugünkü programı kapsamında 3.
konuşmasını Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin mezuniyet
töreninde yaptı. Diploma tartışmalarına değinen Erdoğan,
üniversitenin rektörü Mehmet Emin Arat'a çağrı yaparak "Bugünlerde
diploması var mı yok mu diye tartışma başlattılar. Arşivden çıkart
şunları yayınlayacak mısın ne yapacaksınız yapın da zaten benim
söylediklerime inanmıyorlar belki rektör açıklarsa inanırlar.
Okulumuz zaten gereken açıklamayı yaptı" dedi
Erdoğan, "Kişisel hikayem, mücadele edildiği zaman nerelere
gelineceğinin örneğidir. Tayyip Erdoğan'ın Kasımpaşa'nın dar
sokaklarından çıkıp ülkenin başına gelmesi eleştirilecek değil,
takdir edilmesi gereken bir şeydir" ifadelerini kullandı.
3 çocuk önerisini yenileyen Erdoğan, "Ben demiyorum, Rabbim öyle
istiyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"4 evladımın 4'üde imam hatip mezunu. Oğullarım kat sayıyla,
kızlarım hem baş örtüsü hem de kat sayıyla mücadele verdiler.
Okuyamadılar Türkiye'de, niye okuyamadılar? Gittiler yurt dışında
okudular. Bu ülke, 28 Şubat geçirdi. İmam hatip okullarını
kapattılar, dediler ki 'Sizin bir kat sayı çarpanınız olacak. Olay
baş örtüsüyle bitmiyor. Sizden olsa olsa mutfakta kap yıkayıcısı,
tarlada sürücü olur. Sen avukat, doktor olmayacaksın' dediler. Aynı
şeyi erkek evlatlarımız için yaptılar. İstersen Boğaziçi'ni
Harvard'ı tuttur. Oraya katsayı çarpanını -2 çarpanıyla koymuş.
Şimdi hamd olsun 60 binken şu an 1 milyon 200 bin imam hatip
öğrencisi var.
"Bunların hepsi aşıldı, aşılıyor. Çünkü bunların üzerinde çok
mazlum ahı var. O ikna odalarında, o zulmü yapanlar nerede?
Soruyorum size. Hepsi kayıp. Ama o zulmettikleri haklarını aldılar
ve şu anda yola devam ediyor. İşte bütün bu zor şartlardan sonra
ben de siyasetin içerisinde kat ettiğim mesafeyle İstanbul gibi bir
şehre belediye başkanlığı yaptım. 12 yıl başbakanlık görevinde
bulundum, şu an cumhurbaşkanıyım. Evet, takdir-i ilahi ama emeğimin
ürünü. Kişisel hikayem, mücadele edildiği zaman nerelere
gelineceğinin örneğidir. Tayyip Erdoğan'ın Kasımpaşa'nın dar
sokaklarından çıkıp ülkenin başına gelmesi eleştirilecek değil,
takdir edilmesi gereken bir şeydir.
"Milletimiz 1950'de DP'ye bu yüzden sahip çıktı. Milletimiz dedi
ki, "Ezan'ı böyle okutamazsınız" Menderes ve arkadaşları, atılan bu
adımın hürmetine iktidar oldular. Rahmetli Özal'la birlikte
Anadolu'nun ücra köşelerinden gelen isimler devlet yönetiminde söz
sahibi olmaya başladılar.
"Asıl devrim hiç şüphesiz 2000'li yıllarda yaşandı. Bugün
Türkiye'de kriter hangi seçkin gruba mensup olduğun değil, hangi
birikimine sahip olduğunuzdur.
"Bugün İlahiyat Fakültemizden mezun olan sizler de ister devam edin
ister farklı bir alana yönelin. Bu fırsata sahipsiniz. Bizler,
seçkincilerin ördüğü duvarları yıktık.
"Şuanda imam hatip okullarımızda ciddi bir öğretmen açığımız var.
Özellikle meslek derslerinde ciddi bir öğretmen açığımız ve bu
konuda şuanda Milli Eğitim Bakanımız burada. Formasyon denilen şu
belayı bir kenara koyun dedim. Nedir allah aşkına ya bizim
zamanımızda hocalarımızın başında formasyon diye bir şey yoktu. Ve
o zamanın hocaları, kusura bakmasınlar şimdikilerden çok daha
iyiydi. Kaldıralım mı şu belayı? Oy birliğiyle kabul
edilmiştir.
"Marmara Üniversitesi'nin ben de ayrı bir yeri vardır. Aksaray
İktisat ve Ticaret diye o zaman okulumuzun adıydı. Orada başladık.
Dönemin şartlarında okulumuz uzadı. 1981 yılında mezun olduk. 1982
yılında okulumuz Marmara Üniversitesi oldu. Tabi rektörümüz bizim
sınıf arkadaşımızdı. Bende böyle bir köklü üniversite olan Marmara
Üniversitesi'nin mezunu durumundayım. Bugünlerde diploması var mı
yok mu diye tartışma başlattılar. Arşivden çıkart şunları
yayınlayacak mısın ne yapacaksınız yapın da zaten benim
söylediklerime inanmıyorlar belki rektör açıklarsa inanırlar.
Okulumuz zaten gereken açıklamayı yaptı.
"Bakın yine en az 3 çocuk diyorum. Ama ben demiyorum en Rabbim öyle
istiyor.