Bu uygulama sonucu 3600 prim günü çalışanla 9500 prim günü çalışanların emekli aylığının aynı düzeye gelmesi, emekliler arasında eşitsizliğe yol açtı. Sosyal güvenlik sisteminin en temel kurallarından biri olan nimet – külfet dengesi bozuldu. Prim günü ile emekli aylığı arasındaki bağ ortadan kalktı.
EMEKLİLİK REFORMU NASIL OLACAK?
Sosyal güvenlik sisteminde nimet – külfet dengesini gözeten, prim günü ile emekli aylığı arasında bağı yeniden sağlayan, hakkaniyetli bir düzenleme yapılabilmesi için 2008 öncesi ve sonrasını kapsayacak şekilde emekli aylığı bağlama oranları ve güncelleme katsayılarının yeniden belirlenmesi gerekiyor. Böyle bir değişiklik mevcut tüm emeklilerin kök aylıklarının artırılması anlamına geliyor. Dezenflasyon programının uygulandığı bir dönemde bütçeye yük getirecek böylesi bir düzenlemenin hemen hayata geçirilmesi zor görünüyor.
Kapsamlı bir çalışmayı gerektirdiği hususu da gözetilerek kök aylıklarda artış sağlayacak düzenlemenin hayata geçmesinin bir iki yılı bulacağı tahmin ediliyor.
Sosyal güvenlik sisteminde en acil düzenleme ihtiyacı en düşük emekli aylığı alanlar için bulunuyor. Her 6 ayda bir en düşük emekli aylığını artırmak zorunda kalmamak için tek geçim kaynağı emekli aylığından ibaret olanlarla ilgili bir sosyal yardım programı tartışılıyor. Almanya başta olmak üzere birçok ülkede uygulanan modelde, emekli aylığından başka geliri olmayanlara kira yardımı ve düzenli sosyal yardımlar yapılıyor. En düşük emekli aylığının 6 ayda bir artırılması ihtiyacını ortadan kaldırmak için düşünülen sosyal yardımın hak temelli olması, kime hangi koşulda sosyal yardım verileceğinin kanunla belirlenmesi gerekiyor.