Erdoğan'dan flaş mesaj; Davutoğlu ve Gül'le aramızı açmak için...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir Ekonomi Ödülleri Töreni'ne katılarak STK temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi.

Ödül töreninin ardından hitap eden Erdoğan, siyasi partilerin kapatılmasının engellenmesi konusundaki düşüncesini ilk kez açıkladığını belirterek "Benim düşüncem ilk defa burada açıklıyorum. Ben partileri madem ki tüzel kişiliktir, gerçek kişiyle tüzel kişiliği birbirine karıştırmayalım. Tüzel kişiye ceza verilir mi? Cezanın gerçek kişiye verilmesi lazım. Bir partinin başkanı suç işlediyse ver. Partiye bu cezayı niye veriyorsun? Bir siyasi partinin kapatılması gibi bir madde gündeme gelse bunun için söylenmesi gereken bir siyasi partinin kapatılması teklif dahi edilemez diye bir hükmün gelmesi lazım. Suçu işleyen kimse onlar bu işin bedelini öder. Kökünden bunun kazınması lazım" dedi.

"SAYIN GÜL İLE İLGİLİ YAZIYORLAR, DERTLERİ BUNLARI BİRBİRİNE DÜŞÜREBİLİR MİYİZ"

11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve kendisi hakkında yazılan köşe yazılarıyla ülkeye zarar verildiğini savunan Erdoğan, "Dışarıdan birileri köşelerinde bir şeyler yazıyorlar. Bunların hiçbirisi bizim aklımıza girmez. Bizim aklımıza bir şey girer. Biz ne yaptığımızı, nasıl çalıştığımızı aldığımız neticelerle ortaya koyuyoruz. Filanca iş adamının, filanca holdingin, filanca köşe yazarlarının yazdıkları yazılar bizim aramızdaki muhabbeti ortadan kaldırmaz. Birileri köşelerinden yazıyor. Sayın Gül ile ilgili yazıyorlar, şahsımla ilgili yazıyorlar, Sayın Başbakan ile ilgili yazıyorlar. Dertleri acaba biz bunları birbirine düşürebilir miyiz? Boşuna uğraşmayın. Bunları yapamazsınız. Bunlar boş nafile şeyler. Eğer üreteceğiniz bir şey varsa gelin yarışın içine girin. Bu yarışta yerinizi alın. Böyle yürünmez. Ülkeye zarar veriyorsunuz" diye konuştu.

"KARDEŞİM NEYİN EKSİK SENİN?"

Çözüm sürecine değindiği konuşmasında Erdoğan, "Karşımızda tüm umudunu sokak olaylarına vandalların eylemlerine çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasına bağlamış bir hastalıklı zihniyet var. Hala varsa yoksa Kürt sorunu. Kardeşim ne Kürt sorunu? Artık böyle bir şey yok. 2005'te Diyarbakır konuşmamda açıkladım. Bu ülkede her etnik unsurun kendine has sorunları var. Ama bu sorunları gidermek kimin görevi? Şüphesiz ki hükümetlerin görevi. Bunları yapıyor muyuz? Yapıyoruz. Kardeşim neyin eksik senin? Bir Kürt olarak sen bu ülkede cumhurbaşkanı oldun mu? Oldun. Başbakan çıkardın mı? Çıkardın. Devletin en üst kademelerinde yönetici gönderiyor musun? Var. Türk Silahlı Kuvvetlerinde var mısın? Var. Ne istiyorsun daha? Bizden farklı neyiniz var. Her şeye sahipsiniz" ifadelerini kullandı.

"SİSTEM SAKAT"

Meclis Genel Kurulu'nda görüşülen İç Güvenlik Yasası'nın hala çıkarılamadığını vurgulayan Erdoğan, "Bir İç Güvenlik Yasası ile ilgili parlamentoda müzakere süreci var. Haftalar geçti. Şimdi aylar dönmeye başlayacak neredeyse. Hala İç Güvenlik Yasası parlamentodan çıkmıyor. Çoğunluk iktidar partisinde. 220 ile 310 engelleniyor. 220 mi büyük, 310 mu büyük? Nasıl engelliyorlar bunu? Sistem sakat da onun için. Bir madde 3 saatiniz alacak olursa 3 saatin içerisinde de kavga gürültü ile süslemeye kalkarlarsa oradan yasa çıkar mı? Bu iş böyle yürümez. Bunların demokrasiye kesinlikle inançları yok. Demokrasiye inanıyorsan o zaman engelleme" şeklinde konuştu.

"CEZANIN GERÇEK KİŞİYE VERİLMESİ LAZIM"

Parti kapatma tartışmalarına değinen Erdoğan, partilerin kapatılmasının engellenmesi konusunda düşüncesini ilk defa açıkladığını söyleyerek "Temennim odur ki Genel Kurul'dan da geçmek suretiyle artık parti kapatılması ülkemde tarih olur. Bana kalırsa ben herhangi bir şeye bağlanmasını dahi bu işin doğru bulmuyorum. Benim düşüncem ilk defa burada açıklıyorum. Ben partileri madem ki tüzel kişiliktir, gerçek kişiyle tüzel kişiliği birbirine karıştırmayalım. Tüzel kişiye ceza verilir mi? Cezanın gerçek kişiye verilmesi lazım. Bir partinin başkanı suç işlediyse ver. Partiye bu cezayı niye veriyorsun? Bir siyasi partinin kapatılması gibi bir madde gündeme gelse bunun için söylenmesi gereken bir siyasi partinin kapatılması teklif dahi edilemez diye bir hükmün gelmesi lazım. Suçu işleyen kimse onlar bu işin bedelini öder. Kökünden bunun kazınması lazım" dedi.