Erdoğan'dan cemaat mesajı: Daha şaşırtıcı şeyler duyacaksınız!
Ankara'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB üyelerine hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 365 oda ve borsa
başkanı ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda istişare toplantısı
yaptı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır
başları:
12 yıl öncesine kadar bu makinenin bazı çarkları dönüyor, bazıları
dönmüyordu. Makinenin çarkları arasındaki uyum yitirilmişti. Her
yerinden ses gelen bir makine vardı. Üretemiyordu.
Belli seçkin zümreler servetlerine servet katarken ülkenin geri
kalanı yoksulluk altında eziliyordu.
Ekonomi bir yıl bir adım ileri gitse ertesi yıl 10 adım geriye
gidiyordu.
Makinenin her bir parçasının uyum içinde aynı hedef ve idealler
için çalışması verimi de kaliteyi de huzuru da arttırdı.
Bu uyumun bozulmasına hep birlikte asla ve asla müsaade
etmemeliyiz, etmeyeceğiz.
Eski Türkiye’de olduğu gibi makinenin tek bir parçasının bile arıza
yapması ilerde daha büyük sorunlara neden olacaktır.
Son 1.5 yıldır Türkiye içerden ve dışarıdan belli operasyonlarla
hedef alınıyor. Sanmayın ki bunlar şahsıma yöneliktir, sanmayın ki
hükümete yöneliktir. Bu operasyon ya da operasyonların tamamı
Türkiye’ye yönelik operasyonlardır.
Bunların arkasında bir üst akıl var dedim. Gündeme oturdu:
Kim olduğunu biliyorsunuz. Bunları siz araştıracaksınız.
Bu operasyonu yapanların hedefi şahsımı değil benim şahsımda
aslında sizleri hedef alıyorlar.
“YÜKSEK FAİZ OLMAMALI”
Başbakanlığım döneminde dünya krizi yaşarken biz yatırımlara asla
dur demedik. Kriz döneminde siz yatırımları durduracak olursanız
orada bitersiniz. Türkiye şu anda da asla yatırımlarına dur
demeyecek. Dur dememesi için yüksek faizin olmaması gerekir.
Yatırımlarla birlikte üretim, istihdam artacak.
“İNŞAAT SEKTÖRÜNE ASLA DUR DEMEDİK”
Bizi özellikle o özellikle o sıkıntılı dönemlerde biz yapan şu
olmuştur: Biz inşaat sektörüne asla dur demedik. İnşaat sektörüne
yürüyün dedik. Başı da TOKİ çekti.
İnşaat sektörüne dur, sanayiye ilerle derseniz çöküntü başlar.
Türkiye’nin kentsel dönüşümlerle birlikte bu sektörü ayakta tutması
gerekir. Birine dur derseniz olmaz.
Bunların at başı gitmesi lazım.
“SİYASET RİSKTİR. TİCARET RİSKTİR. YAŞAM
RİSKTİR”
Risk almadan netice olmaz. Siyaset risktir. Ticaret risktir. Yaşam
risktir. Ecelle risk ortak. Her gün terörle mücadele eden,
istikrarı olmayan yoksul bir Türkiye bunların hepsinin işine
geliyordu. Üst akıl diyorum ya. Bunların yeni Türkiye’den
rahatsızlıkları var. Maskelere asla aldanmayın. Görünüşe sakın ha
sakın itibar etmeyin.
Gezi olayları dediler. Bahane ağaç dediler. Yalova’da bu Gezici’ler
neden ortada yoklar. Taksim’de ağaç eksilmedi. 12 ağaç bir yerden
başka bir yere taşınıyor. Bir tanesi de çıktı mesele ağaç değildi
dedi. O tencere tavacılar yok. Neden yok? Tencere tavaları mı
kaybettiler yoksa.
“VAY HALLERİNE...”
Ağaç bahaneydi. Taksim’de polisin göstericilere müdahalesini
günlerce, haftalarca ulusal ve uluslararası medya verirken kendi
ülkelerindeki hadiseleri görmezden geldiler.
Uluslararası medya Türk ekonomisini kötülemek için yalan üstüne
yalan yazıyorlar
Kredi derecelendirme kuruluşları… Vay hallerine... İstedikleri
zaman istedikleri gibi. Türkiye’yi düşürmeye gayret ediyor. Batan
ülkelerin kredi notlarını arttırırken Türkiye için yalan yanlış
puanlar çizebiliyorlar.
Bunlar belli odaklardan yönetiliyor. Amaç bizi etkisiz hale
getirmek
Bu sayede eski Türkiye’ye bir geri dönüş yapabilmek.
Türkiye’nin bağımsızlığına her ne şekilde olursa olsun o namahrem
elin uzanmasına asla müsaade etmeyeceğiz.
“17 ARALIK’TA YARGI İÇİNDEKİ BAZI ODAKLAR HAREKETE
GEÇTİLER”
Bu millet kendi istikametini kendisi çizer. Sokak eylemleri, faiz
ve rant lobileri değil nu milletin rotasını sadece millet tayine
der.
Eski Türkiye’ye inşallah geri dönüş olmayacak.
Bundan bir yıl önce 17 Aralık’ta yargı içindeki bazı odaklar
harekete geçtiler. Bazı operasyonlar yaptılar. Bahane yolsuzluk
iddiasıydı. Maske ambalaj kılıf yolsuzluk iddiasıydı. Ulusla ve
uluslararası medya algı operasyonuna başladılar.
17 Aralık’ta eğer bu oyunu görmeseydik 25 Aralık operasyonunu
yapacaklardı. Her şey hazırdı. Başbakan, bakanlar nasıl alınacak,
bunların planı hazırdı.
İddianameler İstanbul’da o malum polisler tarafından yazılmış,
bekletiliyordu.
“FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERE BULAŞTIKLARINI
GÖRÜYORUZ”
Gezi olaylarına, 17-25 Aralık operasyonlarına darbe girişimi
dediğimde bazıları bunu kabul etmek istemiyor. Gezi darbe
girişimiydi, burada bunu başaramadılar. 17-25 Aralık darbe
girişimiydi ama biz sağlam durduk, o da işe yaramadı.
17 Aralık sonrasında inlerine gireceğiz dedik.
Aradan bir yıl geçti. İnlerine girdik ve giriyoruz. Eğitimden,
hizmetten, himmetten bahseden yapının bir takım kirli cinayetlere,
faili meçhul cinayetlere bulaştığını dahi bugünlerde görüyoruz.
Daha fazlası da çıkıyor. Zincir bunu gösteriyor. Daha şaşırtıcı
şeyler de duyacaksınız.
“İHANET ŞEBEKESİNİ ÇÖKERTİP HESABINI
SORACAĞIZ”
Paralel yapı hiçbir zaman yalnız hareket etmedi.
Güneydeki sevdikleri ülke yönetimi bunları maşa olarak kullandı ve
hala kullanıyor.
Muhalefet partileri eski Türkiye’nin aktörleri bu yapıya destek
çıktılar.
İş dünyasından, medya dünyasından bu yapıya destek verenler
çıktı.
Bu ihanet şebekesini çökertecek ve hesabını soracağız.
Kimi zaman bakıyorsunuz muhalefet bu şebekeyle iş tutuyorlar. Kimi
zaman terör örgütü, onun gölgesinde siyaset yapan parti dahi bu
şebekeyle iş tutuyor.
İş ve medya dünyası da bugün hala bu ihanet şebekesiyle iş
tutuyor.
“ESKİDEN MÜZİK KUTULARI VARDI…”
Eskiden müzik kutuları vardı, bozuk parayı atarsanız istediğiniz
şarkıyı seçersiniz, 3-5 dakika orada şarkıyı dinlerdiniz. Bu
şebekeye bozuk parayı atan istediği gibi kullanıyor.
“12 YILDIR NE SÖYLEDİLERSE TERSİ OLDU”
Bunlara giden her kuruş vatana ihanete gitmiştir. Bu mesele sadece
paralel yapı meselesi değildir. Asıl mesele vatana kast eden
çevrelerle mücadeledir.
Ekonomimize ilişkin pompalanan olumsuz haberlere karşı hassas,
dikkatli olmanızı rica ediyorum.
Türkiye ekonomisine ilişkin çıkan haberlere temkinli yaklaşmanızı
sizlerden rica ediyorum
12 yıldır ne söyledilerse tersi oldu.
Aylardır olumsuz haber yapıyorlar peki ne oldu? İhracatta Kasım
sonunda yine rekor bir seviyedeyiz.
Çözüm sürecini sokakla, dağ ile tehdit edenler artık Güneydoğu
nezdindeki vatandaşlarımızdan itibar görmüyorlar.
6-7 Ekim olaylarında ellerine bulaşan kanı temizleyecekler.
Göreceksiniz ucuz ve kuru tehditlerinin altında da
kalacaklardır.
Senin bir derdin var mı? Varsa Parlamento’dasın orada hallet. Dağ
ile bu hallolmaz, silah ile hallolmaz.
Bu ülke gerek askeri gerek polisiyle sokakları molotofla kan gölüne
çevirenlere fırsat vermeyecektir.
Molotofu suç unsuru olmaktan çıkaralım. Allah aşkına bir güvenlik
gücü elinde molotofla dolaşan, araçları yakanlara karşı ne diyecek?
İyi yaptın mı diyecek? Asla hükümetimiz hiçbir zaman böyle bir şeye
fırsat vermedi, bundan sonra da vermeyecek.