Erdoğan'dan BBC'ye 24 Haziran cevabı: Rahat olun, zil takıp oynarlar!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BBC'deki Hard Talk programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu
İran ile yapılan nükleer anlaşmadan ABD'nin çekilmesinin ardından
bölgede yeniden sıkıntılı bir sürecin başlayacağını söyleyen
Erdoğan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarının da bir savaş
tahriki olduğunu söyledi. AKP'nin ve kendisinin, seçimleri
kazanamama ihtimaliyle ilgili soruyu ise Erdoğan, "Bu soruyu bize
niye sordunuz? Daha iyi işte, eğer kazanmama durumumuz söz
konusuysa, kazanacak olanlar zil takıp oynarlar, rahat olun.
Batı'da siz de rahat olun, hele hele BBC çok rahat olsun" şeklinde
yanıtladı.
Erdoğan, ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesiyle ilgili
olarak, "Obama ile İran arasında atılan o adım, bana göre olumlu
bir adımdı, bir barış adımıydı. Ama şimdi bu barış ortadan
kaldırılmak suretiyle yeniden bölgede bir sıkıntılı süreç
başlayacak." dedi.
İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC'deki Hard Talk programına konuşan
Erdoğan, ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesini doğru
bulmadığını yineleyerek, "Bir defa devletler arasında devamlılık
esastır, hele hele anlaşmalar, uluslararası bir devamlılığın
teminatıdır. Amerika, İran ve bunun yanında diğer 5 ülke,
anlaşmalar yapıldı, imzalar atıldı. Dolayısıyla buradaki atılan
imzalarla da ortaya bir ortak eylem planı çıktı. Bu ortak eylem
planının korunması gerekir." diye konuştu.
ABD'nin kararının, bölgede bir silahlanma yarışı başlatıp
başlatmayacağı ile ilgili bir soru üzerine Erdoğan, "Bakın Amerika,
5 bin tır Suriye'ye silah gönderdi, 2 bin kargo uçağı silah
gönderdi. Bu silahlar buraya niye geldi? Zaten bölgede böyle bir
silahlanma yarışı şu anda Amerika tarafından sürdürülüyor ve bu,
Amerika'nın silahlanma yarışı içerisinde 20 tane hassasiyeti göz
ardı etmesi anlamına geliyor." yanıtını verdi.
"Obama ile İran arasında atılan o adım, bana göre olumlu bir
adımdı" ifadesini kullanan Erdoğan, "Bir barış adımıydı, ama şimdi
bu barış ortadan kaldırılmak suretiyle yeniden bölgede bir
sıkıntılı süreç başlayacak. Biz artık bunun endişesini taşıyoruz ve
bu atılan adımı da doğrusu biz onaylamıyoruz, doğru da bulmuyoruz."
şeklinde konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın bu kararı almasının, kendisinde hayal
kırıklığı oluşturup oluşturmadığı şeklindeki soruya karşılık
Erdoğan, şunları söyledi:
"Şu anda bu atılan adımı doğru bulmadığımız için tabii ki bu bizde
bir hayal kırıklığı meydana getiriyor. Çünkü biz bölge barışından
yanayız. Bölgede barışı tehdit eden her adımı biz tehlikeli
buluyoruz. Ve şu anda da bölgedeki barışı tehdit eden bu yaklaşımı,
bizim tasvip etmemiz asla mümkün değil."
"Bu gidiş iyi bir gidiş değil"
İsrail ve İran arasındaki gerilimin kontrolden çıkması ihtimalinin
sorulması üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Şu anda kontrolden çıkmasından endişeleniyor musunuz sorusu, bana
göre eksik olur. Şu anda İsrail bugün Suriye topraklarına 50
civarında füze atmışsa, bu nedir? Bu adeta bölgede bir savaşı
tahriktir, tetiklemektir. Ve İsrail zaten buralarda, bu bölgede
sürekli olarak terör estiriyor. Şimdi atılan bu adım da yine teröre
yönelik bir adımdır. Bunları hoş görüyle karşılamak mümkün değil.
Niçin bu füzeler atılır, neden atılır, ne yapılmak isteniyor?"
İsrail'in İran Devrim Muhafızları'na yaptığı saldırıyı, Golan
Tepeleri'ndeki İsrail pozisyonlarına saldırı üzerine
gerçekleştirdiği yönündeki haberleri de değerlendiren Erdoğan, "Bu
haberin ne denli sağlıklı olduğu bir defa şu anda belirsiz, İran
böyle bir şeyi kabul etmiyor. İran böyle bir şeyi kabul etmediğine
göre, buna tek taraflı bir yorum getirmek yanlış olur." diye
konuştu.
Konuyla ilgili olarak İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile
görüştüğünü belirten Erdoğan, "Onlar böyle bir şeyi kabul
etmiyorlar. Ve bu gidiş de iyi bir gidiş değil. Dolayısıyla bir an
önce barışa yönelik adımları atmak gerekir. Eğer barışa yönelik
adımlar atılmazsa, Ortadoğu'nun geleceği ciddi sıkıntılara gebe."
ifadelerini kullandı.
Batılı ülkelerin bu konudaki yaklaşımlarını gözden geçirmeleri
gerektiğini ifade eden Erdoğan, başta ABD olmak üzere Batılı
ülkelerin Suriye'deki operasyonlarının, daha olumsuz sonuçlar
doğurmasından endişe ettiğini söyledi.
İran nükleer anlaşmasının kurtarılma ihtimali olup olmadığı
şeklindeki soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Amerika'nın takındığı tavrı diğer ülkeler kabul etmiyor. Biz
diyorlar, Amerika'nın takındığı bu tavrı kabul etmiyoruz, biz ona
da uymayacağız, bu kadar açık net ortada. Amerika'da şu andaki
nükleer silahların sayısı ne kadar, Fransa'da nükleer silahların
sayısı ne kadar, bütün hepsinde nükleer silah var. Bütün bunlar
nükleer silahlarla dünyayı tehdit ederken, başkalarının nükleer
silah edinmesini ise tehdit olarak kabul ediyorlar. Bunları anlamak
mümkün değil ve biz asıl dünya barışının tehdidini burada
görüyoruz."
Rusya ve İran ile işbirliği
Türkiye'nin Suriye'de rejime destek veren Rusya ve İran ile
işbirliğini neden tercih ettiği sorusuna da Erdoğan, "Ben Beşar
Esed'e bugün de karşıyım, Beşar Esed'in yanında değilim. Fakat
gerek Rusya'yla, gerekse İran'la üçlü olarak attığımız bu adımlar,
Suriye'deki halkın barışına yönelik bir adımdır ve buna yönelik bir
adımı atıyoruz." yanıtını verdi.
"Eğer biz Amerika, İngiltere, Fransa, onlarla beraber bu işleri
yürütebilseydik, bugün belki onlarla beraber bu süreci işletirdik"
diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama onlarla beraber bu süreci işletemedik. Örneğin bir Rakka
operasyonunda Amerika, terör örgütleriyle beraber hareket etti.
Beraber yapalım bu işi dedik, bizimle beraber yapmadı. Bizimle
beraber yapmayınca, biz terörle mücadelede orada bizimle beraber
hareket etmeye karar veren Rusya'yla bu adımı atmış olduk ve şu
anda da biz, kuzey Suriye'deki bu operasyonlarımızda Rusya'yla
beraber süreci işletiyoruz."
Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'de şu ana kadar PYD-YPG gibi terör
örgütlerini çökertmeye dönük çaba sarf ettiğini belirterek, "Bizim
Kürt vatandaşlarımızla da, Suriye'deki Kürtlerle de
münasebetlerimiz hiç olmadığı kadar iyi. Ama bir de orada terör
örgütü olanlar var, birisi bunların PYD'dir, öbürü YPG'dir." diye
konuştu.
Türkiye'nin bu terör örgütleriyle orada bir terör koridoru
oluşturulmasına müsaade etmediğini ve etmeyeceğini belirten
Erdoğan, "Mücadeleyi Afrin'de de öyle verdik, Cerablus'ta da öyle
verdik, öyle vermeye de devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kesinlikle biz Esed'in yerinde kalmasını tasvip etmiyoruz,
istemiyoruz" diyen Erdoğan, Türkiye'nin, Suriye'de Duma'daki
saldırıda kullanılan kimyasal nükleer özellikli malzemeleri, bu
ülkede bu silahların varlığının bilinmesi için bazı ülkelere de
ilettiğini söyledi.
"Bunu dostlarımıza da anlattık, hala da anlatıyoruz" ifadesini
kullanan Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak da bir defa Esed'in,
yeri geldiği zaman nükleer silahları kullandığının bilinmesi lazım.
Ve şu anda da bunu aslında bu ülkeler kabul ediyorlar da, ama daha
önce yaptıkları açıklamalara ters düşmek istemiyorlar, sıkıntı
orada." değerlendirmesini yaptı.
Suriye'de siyasi çözüm
Türkiye'nin Suriye'de siyasi çözümden yana olduğunu anlatan
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu siyasi çözümde de iki süreç var. Bunun bir tanesi malum
Cenevre'dir, bir tanesi Astana sürecidir. Cenevre bu işi
çözememiştir ve Astana süreci başlamıştır. Ve Astana'da atılan
adımlar, Cenevre'yi kaldırmaya yönelik değildir. Sadece Cenevre'nin
tamamlayıcı bir cüzüdür. Bunun yanında bir adım daha attık, birisi
Soçi'dir. Soçi'den sonra Ankara görüşmelerini yaptık. Şimdi Ankara
görüşmelerinden sonra da Tahran görüşmelerini yapacağız. Bütün
buradaki hedefimiz; Suriye halkının içinde bulunduğu bu sıkıntıları
atlatmasıdır."
Suriye'deki rejimi "terör rejimi" diye nitelendiren Erdoğan,
"Babadan kalan rejim, bütün ihanetiyle devam etmektedir ve bir
terör devleti Suriye'de şu anda vardır. Bu terör devletinden
tamamen Suriye'nin kurtulması lazım." diye konuştu.
S-400 füzeleri
Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 füzelerinin, NATO ile
uyumlu olmadığı iddialarıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, şunları
söyledi:
"Bu yaklaşım tarzınızı ben doğru bulmuyorum. Zira Stoltenberg, NATO
Genel Sekreteri çok açık net açıklama yaptı; üyelerimiz istedikleri
ülkeden istedikleri gibi silahları alabilirler. Eğer ben Türkiye
olarak Amerika'dan istediğim silahı alamıyorsam veya bir başka NATO
ülkesinden alamıyorsam, bu silahı nereden buluyorsam oradan alırım.
Ve biz Rusya'dan ortak üretim yapmak kaydıyla böyle bir anlaşmayı
yaptık ve Rusya'dan da bu S-400'leri alıyoruz."
Füze sistemi ile ilgili olarak ABD Başkanı Trump ile de görüştüğünü
anlatan Erdoğan, "Dedim ki siz bize verdiniz de biz sizden almadık
mı? Vermediniz. Şimdi ise S-400'leri biz Rusya ile gayet iyi
şartlarla alıyoruz ve alacağız, anlaşmalarımızı da imzaladık. Ve bu
konuda bizim yani 'alalım mı almayalım mı', böyle bir endişemiz
artık yok, onlar geride kaldı. Biz işi bitirdik, imzalarımızı
attık." diye konuştu.
Abdüllatif Şener
Başbakan eski yardımcısı Abdüllatif Şener'in, hükümete yönelttiği
eleştirilerle ilgili bir soru üzerine Erdoğan, "Bana öyle bir
referans gösterin ki gösterdiğiniz bu referansı biz adam yerine
koyalım. Bu referansın siyasette kıymeti harbiyesi yok." yanıtını
verdi.
Şener'in referans alınmasını eleştiren Erdoğan, "Partimizden
ayrıldıktan sonra parti kurdu sıfırlandı, başkalarına yanaştı
sıfırlandı. Yatıyor kalkıyor, şu anda Türkiye'nin 11,5 yıl
Başbakanlığını yapmış, 4 yıl Cumhurbaşkanlığını yapmış Tayyip
Erdoğan'a ileri geri konuşmak suretiyle oradan rant elde etmeye
çalışıyor" diye konuştu.
Seçim süreci
"Türkiye bir hukuk devletidir, bu hukuk devletinin içerisinde her
şey işler" diyen Erdoğan, 24 Haziran seçimiyle ilgili olarak da şu
değerlendirmeyi yaptı:
"17 ay öne çekmek suretiyle ana muhalefetin bize meydan okumasına
karşı 'Haydi buyurun' dedik, onları meydana çağırdık; yaptığımız iş
budur. Ve Türkiye bu hukuk devleti içerisinde de yine aynı şekilde
erken seçime gitme noktasında, anayasa değişikliğini muhalefetle
beraber yaptık ve hep birlikte bu demokratik kararı aldık ve şimdi
de 24 Haziran'da seçime gidiyoruz; olay bu."
Seçim sürecine ilişkin dile getirilen kaygıların sorulması üzerine
Erdoğan, "Türkiye'de sandık var ve bu sandığa AGİT de geliyor,
farklı ülkelerden de davetler yapıyoruz ve hepsinin huzurunda oylar
kullanılıyor. Ve bu oylar kullanıldığı zaman kim kazanır ortaya
çıkacak. Biz tekrar kazanıyorsak herkes buna saygı duyacak.
Kazanamazsak, biz kim kazanırsa ona saygı duyarız; olay bu kadar
basittir." yanıtını verdi.
AK Parti'nin ve kendisinin, seçimleri kazanamama ihtimaliyle ilgili
soruyu ise Erdoğan, "Bu soruyu bize niye sordunuz? Daha iyi işte,
eğer kazanmama durumumuz söz konusuysa, kazanacak olanlar zil takıp
oynarlar, rahat olun. Batı'da siz de rahat olun, hele hele BBC çok
rahat olsun." şeklinde yanıtladı.
"Tabii ki kazanmak için çaba göstereceğiz" ifadesini kullanan
Erdoğan, "Bütün ekibimizle, bütün gayretimizle kazanmak için bu
çabamızı göstereceğiz. Çünkü bizim bütün hedefimiz Türkiye'yi
muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmaktır ve bunun için de
ilk 10'a Türkiye'yi dünya ekonomisi içinde sokmaktır." diye
konuştu.
Emeklilere iki ikramiye verilmesi kararının sorulması üzerine
Erdoğan, "Şimdi bu bizim dini bayramlarımız, işçiler ikramiye alır,
memurlar almadığı için rahatsız. Bundan dolayı biz bu seçimde
memurlar için de böyle bir adımı attık, böyle bir kararı aldık. Ana
muhalefet bunu söylediği zaman kimse rahatsız olmuyordu, biz bunu
söyleyince rahatsız oldular, niye rahatsız oluyorlar? Paramız var
ki biz böyle bir ikramiyeyi memurlarımıza da veriyoruz." şeklinde
konuştu.
Yaşlılara verilen 250 liranın da 500 liraya çıkarıldığını belirten
Erdoğan, "Yaşlılar, bunlar bizim büyüklerimiz. Ama siz niye
rahatsız oluyorsunuz, ben ondan özellikle yani şu anda rahatsız
oluyorum." dedi.
İngiltere ziyareti
Seçim süreci içinde İngiltere'ye yaptığı resmi ziyaretin sorulması
üzerine Erdoğan, "Söz verdim, seçim kampanyası olduğu halde iptal
etme yoluna gitmedim, çünkü gerek Kraliçe ile gerek May ile gerek
Johnson ile, hepsiyle görüşmeleri yapacağız, orada başka
görüşmelerimiz de olacak. Ve bunun yanında Türkiye-İngiltere
arasındaki ikili ekonomik ilişkiler, bunları gözden geçireceğiz."
şeklinde konuştu.
Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkilere değinen Erdoğan, "Şu
anda 17 milyar dolar civarında olan aramızdaki ticaret hacmini daha
da arttırmanın gayreti içerisinde olacağız. Bunun yanında, yine
biliyorsunuz, bizim şu anda savunma sanayinde İngiltere ile Türkiye
arasında ilişkilerimiz var, bunları geliştirmenin gayreti
içerisinde olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Brexit'ten sonra Türkiye ile İngiltere arasındaki ticari ilişkileri
geliştirmek için büyük fırsatlar olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bu
konuda da Türkiye ve İngiltere arasında liderler olarak bir
hazırlığın içerisindeyiz. Temenni ediyorum başarılı bir ziyaret
olacak." dedi.