19 Eyl 2023 14:30 Son Güncelleme: 19 Eyl 2023 14:34

Erdoğan’dan Ayhan Bora Kaplan adımı… ‘MİT’ten rapor istedi’

Ankara'da yeraltı dünyasının son dönemdeki etkin isimlerinden Ayhan Bora Kaplan ve adamlarının tutuklanması başkenti hareketlendirdi.

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakınlığı ile konuşulan suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın tutuklu bulunduğu soruşturmayla ilgili başkentte 3 yeni gelişme gündeme geldi.

MİT’TEN ÖZEL RAPOR
T24 yazarı Tolga Şardan’ın aktardığına göre “Bunlardan birincisi; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kaplan soruşturmasıyla ilgili MİT’ten özel rapor istediği ifade ediliyor. Raporun içeriği ise; Kaplan’la bürokratlar ve yargı mensupları başta olmak üzere kimlerin bağlantısının bulunduğu. MİT, detaylı bir rapor hazırlayıp ABD dönüşü Erdoğan’a sunacak…

ERDOĞAN KOCAMAN’A YANIT VERMEDİ
İkincisi, süreçte adı gündeme gelen Yargıtay Üyesi Yüksel Kocaman, Kaplan operasyonu başlayıp, adının gündeme gelmesi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talep etti.”

Şardan’ın Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına dayandırdığı iddiasına göre, Erdoğan, Kocaman’a randevu vermedi. Bunun önemli bir gelişme olduğunu ifade eden Şardan, “Malum, Kocaman’ın Erdoğan’la olan yakınlığının derecesi biliniyor. Erdoğan’ın görüşme isteğine “hayır” demesi dikkat çekici” değerlendirmesinde bulundu.

BAHÇELİ’DEN SERVET YILMAZ’A RET
Şardan yazısının devamında, şu ifadeleri kullandı:

“Üçüncü gelişme ise, Eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’la ilgili. Kaplan’ın en güçlü olduğu ve suç örgütünü yönettiği dönemde Ankara Emniyet Müdürü’ydü. Şimdi kızakta! Kaplan’ın tutuklanmasıyla beraber Yılmaz’ın döneminin de sorgulanması her an gündeme gelebilir. Yılmaz, bu konjonktürde geçtiğimiz günlerde MHP’li bir ismin aracılığıyla Genel Başkan Devlet Bahçeli’den randevu istedi. Ancak Bahçeli, Yılmaz’ın talebine, “görüşecek bir şey yok” diyerek olumlu yanıt vermedi.”

HEDEFTE OPERASYONU YAPAN POLİSLER Mİ VAR?
Öte yandan, Tolga Şardan ilginç bir kulis bilgisini de aktardı. Buna göre mafya lideri Ayhan Bora Kaplan’ın gözaltına alınması Ankara’da taşları yerinden oynattı. Yargıda eski Bakan Süleyman Soylu’ya yakın isimlerin mafya operasyonunu yapan polislere yönelik bir adım atacağı ve görevden alınacakları öne sürüldü.

Kaplan operasyonu ile “pandoranın kutusunun açıldığını” kaydeden Şardan, “Deyim yerindeyse; şimdiye kadar Ankara’da olağan akışında giden denge, Kaplan’a yönelik soruşturmayla bir anda bozuluverdi. O günden itibaren başkentte kapalı kapılar ardında büyük bir kavga yaşanıyor” diye yazdı.

Tolga Şardan, polislere yönelik baskıyla ilgili şunları aktardı:

“Kaplan’ın, Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile olan bağlantıları biliniyordu.

Ancak, işin içine dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın adının karışması, soruşturmanın dinamiklerini birdenbire değiştirdi.

Farklı yansımalar görülmeye başlandı.

İşin Türkçesi; Kocaman’ın adının sürece girmesi, Ankara Adliyesi başta olmak üzere yargı çevrelerinin soruşturmacı birimlere yaklaşımında değişikliğe yol açtı!

Yargı camiasının bir bölümü yaşananlardan rahatsız. Zira, sürecin içinde yer alan başka yargı mensuplarının var olduğu biliniyor. Bu durum, ister istemez soruşturmacı birimlere baskı olarak geri dönüyor. Halen bu baskılar devam ediyor.

SORUŞTURMAYI YÜRÜTEN POLİSLER GÖREVDEN ALINACAK MI?
Hatta öyle ki, şimdi savcılık talimatıyla Kaplan’a yönelik soruşturma dosyasını yürüten polislerin görevden alınacağı iddiası kulislere yansıdı. Bakalım bu iddia gerçekleşecek mi?

Bir de operasyondan etkilenecek Soylu ve yakın ekibinin, kendilerinin görevden alınmasından sonra iş başı yapan polisleri, “FETÖ’cü” olarak değerlendirmeleri var. Hem de ulaşabildikleri devletin önemli isimleriyle buluştukları kapalı kapılar arkasında.

Benzer ifadeyi, Eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman da kullanmıştı.

Kaplan’a yönelik operasyonda görev alan polislerin büyük bölümünün, eski dönemde de emniyet teşkilatının farklı birimlerinde çalışanlar olduğunu hatırlatayım.

Zülfüyâre dokundu mu; meslektaşlarını FETÖ’cü olmakla itham etmek! İlginç tabii.

Mademki bu polisler FETÖ’cü, onlarla düne kadar birlikte çalışanlar ne oluyor o halde?”