15 Tem 2022 19:04 Son Güncelleme: 15 Tem 2022 19:39

Erdoğan'dan 15 Temmuz anmasında 6'lı masaya tepki: PKK terör örgütü ile beraber yürüyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminin 6. yıl dönümünde İstanbul Saraçhane Meydanı'nda düzenlenen anma programında halka hitap etti. Konuşmasında güçlendirilmiş parlamenter sistem için bir araya gelen 6 muhalefet partisini eleştiren Erdoğan, "Şimdi 6'lı masaları var değil mi bunların? Bu 6 masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi başka. Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı", Saraçhane Meydanı'nda yapılıyor. 15 Temmuz ruhunun canlı tutulması, milli şuurun güçlendirilmesi, şehitlerin hatırasının yad edilmesi amacıyla düzenlenen etkinlik, saat 17.30 itibarıyla başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, etkinliğe MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte geldi. Erdoğan halkı selamladıktan sonra Saraçhane'deki kalabalığa seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Aziz milletim, sevgili İstanbullular, MHP kıymetli genel başkanı, değerli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, hasret ve muhabbetle selamlıyorum. Geride bıraktığımız Kurban bayramınızı tebrik ediyorum. Rabbimden milletimize ve tüm insanlığa hayır, sağlık ve esenlikle nice bayramlar nasip etmesini diliyorum. Bugün 15 Temmuz ihanetinin 6. yıldönümü. Yakın tarihimizin bu en alçak darbe girişiminde toplamda 252 kardeşimiz şehadetle şereflendi.

ŞEHİTLER İÇİN BAŞSAĞLIĞI MESAJI

Her biri bu topraklar için toprağa düşmüş askerimiz hükmünde olan 15 Temmuz şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitler sevgililer sevgilisi, peygamber efendimize komşular. Biliyoruz ki, rabbim şehitlerimizi sevgili habibinin sancağı altında şereflendirsin Bizi de onlarla beraber şerefyab etsin. Bu ihanet girişimi sırasında darbecilerin uçak, helikopter, tank, silahlarıyla karşı koyarken yaralanan gazilerimize sağlık ve sıhhat temenni ediyorum.

"MİLLETİMİZ DESTAN YAZDI"

Toplumların tarihlerinde asırlar boyu unutulmayacak, nesiller boyu destan gibi anlatılacak dönüm noktaları vardır. Milletimiz 15 Temmuz'da akşam güneş batarken başlayan darbe girişimini sabah güneşin doğuşuyla birlikte akamete uğratarak böyle bir destan yazmıştır. Bu millet bu tür destanları yazdı, Allah'ın izniyle yine yazar. 2 asırdır ayağa kalkmak istediği dönemde milleti savaş, bozgunculuk, darbe, vesayet, terör, siyasi istikrarsızlık, ekonomik kriz, sosyal çatışmayla dizleri üzerine çökertenler hamdolsun bu defa yine başaramadılar.

Farklı dönemlerde farklı kisveler altında sahnelenen sinsi oyun 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu.

"6'LI MASANIN DERDİ BAŞKA"

Şimdi 6'lı masaları var değil mi bunların? Bu 6 masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi başka. Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar. Yani Gabar, Cudi, Tendürek'te bizim Mehmedimize saldıranlarla onların parlamentodaki uzantılarıyla beraber el ele omuz omuza yürüyorlar.

"ÖNÜMÜZDE BÜYÜK BİR HESAP VAR"

Şimdi önümüzde büyük bir hesap var. Balkan harbiyle üzerine çöreklenen kara bulutları Çanakkale zaferiyle dağıtan milletimiz, milli mücadelede şanla şerefle dolu tarihine yeni bir halka eklemişti. Son devletimiz Cumhuriyetimizin milli iradenin üstünde payidar olacağına 85 milyon 15 Temmuz gecesi dosta, düşmana ispatladık. Cumhur İttifakı olarak o gece nasıl ispatladıysak, bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceğiz.

"TAMAMI ŞEHADETİ GÖZE ALARAK YOLA ÇIKMIŞTI"

Şu karşımdaki topluluğa bakarak ne diyoruz; Türkiye aşkına, bir kez daha ya Allah bismillah, Allahuekber diyerek. Şu Saraçhane meydanında tüm gönülleri titretiyorsak, 15 Temmuz kıyamı sayesindedir. Ben bu tabloyu görünce gençlik yıllarımı hatırladım. Gençlik yıllarımda bu meydanda biz 29 Mayısları kutlardık. 15 Temmuz öyle bir geceydi ki, darbecilere karşı direnmek üzere ev, işyerleri, mahallelerinden harekete geçenlerin tamamı şahadeti göze alarak yola çıkmıştı. Kadın, erkek, genç yaşlı demeden yola çıkmışlardı.

"KILIÇDAROĞLU KAHVESİNİ YUDUMLARKEN BİZ HAVALİMANINA İNDİK"

Hani birisi de akşam 23.00'de Yeşilköy Havalimanı'na gelmişti. Haberim olsaydı ben de beklerdim diye haber veriyor. FETÖ'cülerin kontrolü altında, nezareti altında oradan Bakırköy Belediyesi'ne gidiyor. Orada televizyon karşısında kahvesini yudumlarken biz de havalimanına iniyoruz. Kaçta? Saat 1'i birkaç dakika geçe. Ama orada on binler vardı. On binler oradaydı. Kadın, erkek, genç, yaşlı oradaydı. Allah sizlerden razı olsun. Sizin ferasetiniz, Cumhur İttifakı olarak orada buluşmanız işte bunların çanına ot tıkadı.

"FAZLA SÜRMEDİ KAÇIP GİTTİLER"

Ne oldu? Fazla sürmedi, hemen kaçıp gittiler. Zafer inananlarındır dedik ve oradan elhamdülillah zaferle çıktık. Bu sadece İstanbul'da değil Ankara'da da böyle oldu. Her ne kadar şehitlerimiz oldu ama o şehitler kazandı. Şehitlerimizin hatıralarına baktığımızda tamamında aynı şuur, aynı teslimiyet, aynı irade ve kararlılıkla darbecilerin üzerine yürüdüklerini görüyoruz. Şu anda biz buradan konuşuyoruz. Ama aynı anda şu anda Ankara'da da Kızılay başta olmak üzere ülke genelinde şu törenler yapılıyor. Çünkü kalpler aynı anda atıyor. İşte bu buluşmanın adı nedir; Cumhur İttifakı.

"TBMM'NİN DİLİ OLSA DA ÖLÜME MEYDAN OKUDUKLARINI ANLATSA"

Saraçhane'deki şu arka tarafımda olan süs havuzlarının dili olsa da o gece abdestsiz şehit olmamak için kendine uzanan elleri anlatsa. Boğaziçi Köprüsü'nün direkleri olsa da darbecilerin ölüm kusan namluların üzerine gül bahçesine girer gibi yiğitlerin kahramanlığını anlatsa. TBMM'nin dili olsa da milletin vekillerinin sizlerin emanetine nasıl sahip çıktıklarını, ölüme nasıl meydan okudukları anlatsa. Genelkurmay Başkanlığı'nın binalarının dili olsa da darbecilerin tank, tüfekle sürekli üzerlerine ateş ederken milletin asil evlatlarının onların karşısında nasıl korkusuzca durduğunu anlatsa. Gölbaşı Özel Harekat'ın dili olsa da alçakça bombalanan kahraman polislerimizin imanını anlatsa. Şu vatan topraklarının dili olsa da milyonların gözlerini kırpmadan sabaha kadar nasıl dua ettiklerini anlatsa. Şehirlerdeki meydanların dili olsa da 27 gün süren demokrasi nöbetlerinde bir milletin istiklal ve istikbaline nasıl dört elle sahip çıktıklarını anlatsa.

"TÜRKİYE'Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ HALİNE GETİRECEĞİZ"

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda kazandırdığımız güçlü altyapının üzerinde ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için var gücümüzle çalışacağız.

"İSTANBUL'DAKİ SEL AFETİNDE SORUMLULAR NEREDEYDİ?"

Sel afetini yaşadık değil mi İstanbul'da? Sel afetinde acaba sorumlular neredeydi? Aynı şekilde Ankara'da, neredeydi? Bunların hesabını 2023'de sandıklarda sormaya var mıyız? Fakat durmak yok, çok çalışacağız, Cumhur İttifakı olarak bu hesabı sormaya hazır mıyız? Bizim soracak hesabımız var. Bizim demokrasi ve kalkınma devrimimizin en büyük şahidi İstanbul'dur. Türkiye'yi 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla muasır medeniyet seviyesine çıkarma hedefimizden en küçük taviz vermeyeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü üç kıta yedi iklimini kuşatan medeniyet davamızın inkişafının sembolü haline getireceğiz.

Dünyanın siyasi ve ekonomik güç odaklarının yeniden yapılandırıp ülkemizi oyun dışı bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı kendi ellerimizle sunmayacağız. İnşallah 2023 imtihanını da başarıyla vererek bu kutlu menzile doğru yolumuza devam edeceğiz. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla. Ben sizin bu imanınıza, bu inancınıza, bu kararlılığınıza güveniyorum. Rabbim bizleri bu yolda daim eylesin.

Hangi kökenden, hangi meşrepten olursa olsun 85 milyon tek milletiz. Tek bayrak bizim tek bayrağımız. Rengini şehitlerimizin kanından alan şu ay yıldızlı al bayrağımızdır. Tek vatan; 780 bin kilometre karelik vatan topraklarının tek bir karışına dahi göz dikenin gözünü çıkartırız. Tek devlet, bizim Türkiye Cumhuriyeti devleti dışında bir devletimiz yoktur. Aksini iddia edenlerin başını ezmek de boynumuzun borcudur.

15 Temmuz gecesi gördük ki son sözü top, tüfek değil iman belirler, yürek belirler, inanç belirler. 15 Temmuz gecesi gördük ki, güneş batınca üzerimize çöken karanlığın hükmü ertesi sabah yeniden güneş doğana kadardır.

15 Temmuz gecesi gördük ki, yuları gavurun elinde olan hainin büründüğü kisve ne olursa olsun, gün doğduğunda gerçek yüzü mutlaka ortaya çıkmaktadır. Gördük ki, asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onun da aslı ayrandır. Atalarımız böyle demiş. Rabbime beni, bizi böyle bir milletin evladı olarak yarattığı için binlerce kez hamd ediyorum. Rabbime bizlere böyle bir millete hizmet etme imkanı verdiği için binlerce kez hamd ediyorum.

Bizi böyle bir milletle 15 Temmuz gibi imtihandan geçirdiği için, bize böyle yoldaşlar nasip ettiği için hamd ediyorum. Sizleri Allah için çok seviyorum. Dik durduk, dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde öyle d önemler vardır ki bunları unutmamalıyız. Rahmetli Menderes ve arkadaşlarının açtıkları çığır bu dönüm noktalarından biridir. Rahmetli Özal'ın ülkemize kendi deyimiyle çağ atlatmak için başlattığı hamle, aynı şekilde rahmetli Erbakan'ın, aynı şekilde rahmetli Türkeş'in attıkları adımlar bizim de izini sürdürdüğümüz adımlardır.

2013'ten beri verdiğimiz çok yönlü mücadelenin yeri ayrıdır. Gezi olaylarının sebebi ağaç ve çevre hassasiyeti değildir. 17-25 Aralık yargı emniyet darbe girişiminin sebebi asla hukuk ve adalet anlayışı değildir. Çukur eylemlerin sebebi meşru hak talebi değildi. Sınırlarımızı taciz eden DEAŞ'ın, PKK, PYD'nin saldırılarının sebebi asla tabi süreçler değildir. 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi milletin çıkarları değildi. Finans saldırısının sebebi asla faiz kur hesabı değildi.

Hemen her alanda maruz kaldığımız siyasi ve ekonomik ambargoların sebebi asla demokrasimizi koruma gayesi değildi. Tahammül edilemeyen Cumhur İttifakı değildir, asıl tahammül edilemeyen Türk milletinin iradesine sahip çıkması, hedeflerine kilitlenmiş olmasıdır.

Tahammül edilemeyen Türkiye'nin özgürce kendi istikametine yönelmesidir. Aslında onlar da biliyor ne olduğunu, kimin ne yaptığını. Kimi nefsine yenildi, kimi tıyneti bozuk olduğu, kimi göbekten bir yerlere bağlı olduğu için tatava yapıyor, maval okuyor, safsata ile gerçekleri örtmeye çalışıyorlar."