Erdoğan sert çıktı; Erkeğim diyor... Ne erkeği ya
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, TESKOMB heyetini kabul etti.
İşte Erdoğan burada yaptığı konuşmadan satır başları:
Sizler esnaf olarak çılgına dönüyordunuz ya. Hesap makinaları bile
ihtiyaca cevap vermiyordu. Yahu bir kuruşa bir liraya, tuvalete
giderken bir milyona tuvalete gider hale geldik.
"MERKEZ BANKASI YANLIŞ YAPIYOR"
Merkez bankası dün lütfetti… Merkez Bankası faiz konusunda yanlış
yapıyor. Türkiye'nin gerçeğine uygun değildir. Güya riskleri
azaltmak için uyguladıkları faiz politikasının kendisi bir risk
haline dönüşmüştür.
Çalışanımızın hakkını korumak benim en başta gelen görevimdir. Bu
konudaki ısrarımın sebebi de budur. Milletin hakkını hukukunu
korumaktır.
Ekonominin büyümesi için refahın yükselmesi için bir ülkede
istikrarın huzurun olması gerekiyor. Biz bugüne iki kavramla
geldik. İstikrar ve güven kavramlarıyla geldik.
Bir dönem Türkiye'de istikrar ve güven ortamı, bildiriyle
muhtırayla tehdit edilirdi. Bu yollar kapanınca yeni yollar
buldular. Çok açık konuşuyorum. Böyle kalkıp “merkez bankasının
başındaki kişi iyidir hoştur vesaire”, ben iyiliğe hoşluğa
yaptıklarıyla bakarım, kendi fiziğiyle bakmam. Ne yapıyorsun,
netice ne? Ben buna bakarım, uygulamaya bakarım.
“BÖYLE BİR DEMOKRATİK HAK YOK”
Çıkıyor siyasi parti başkanları, eş başkanları dökülün sokağa
diyor. Bunu bir demokratik hak gibi takdim ediyor. Böyle bir
demokratik hak yok. Demokratik hak kürsüdedir.
“TERÖRÜN ARTIK TEMSİLİ PARLAMENTOYA GİRMİŞ
DEMEKTİR”
TBMM çatısı altında sayın başkan vekilinin önündeki çan
kırılıyorsa, kürsüde konuşmacı, bayan vekiller gelip onları taciz
ediyorsa ve bir başkası geliyor orada mikrofonu kırıyor
koparıyorsa, bir başkası veya başkaları oturup suratlarını maskeyle
örtüyorsa, terörün artık temsili parlamentoya girmiş demektir.
“LANETLİYORUM”
Bir bayan meclis başkanvekiline, milletvekilinin ağzından çıkan
lafları kulakları duymuyor. Bir taraftan kadına şiddet konuşuluyor,
öbür taraftan TBMM'de başkanvekili olan bir bayana her türlü ağza
alınmayacak hakaretleri yapacaksınız. Lanetliyorum. Bu demokratik
parlamenter sistem içerisinde temel hak ve özgürlüklerin egemen
oldukları sistem içerisinde milletvekillerine yakışacak üslup
değildir. Milletvekilinin görevi yasa çıkarmaktır. Engel
olabiliyorsan engel olabilirsin. Bunun yolu yöntemi her şeyi
bellidir. Olamıyorsan kabul edeceksin. Oradaki vekiller bu milletin
vekilleri olarak oradadır. Millet size elinize ne varsa alın
gereğini yapın diye oraya göndermedi. Meclis'teki manzaraya
baktığınızda, sanırsınız ki bu değişiklikle molotof serbest
bırakılıyor. Böyle şey olur mu ya.
Bu milletimizin tamamını, esnaf ve sanatkarımızı mağdur eden
olaylar karşısında daha etkili tedbirler alınmasını sağlayacak bir
düzenlemedir.
“ERKEĞİM DİYOR, NE ERKEĞİ YA”
Bunlar ne dediklerini, ne istediklerini de bilmiyorlar. Hangi
esnafımız molotof kokteyliyle havai fişeklerle taciz edilmeyi kabul
edebilir mümkün mü? Demir bilyeler, sapan bunun kullanılmasını
kabul edebilir? Maske, niye maske takıyorsun? Eğer sen terörist
değilsen yüzün açık dolaş.
Erkeğim diyor, ne erkeği ya. Erkek pantolonla dolaşıyor, sen niye
etekle dolaşıyorsun. Maalesef bunlarla dolaşıyorlar, kendilerini
gizliyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Dürüst olun dürüst. Yani
terörist ama her yola başvuruyor. Bununla ilgili bu kanun er veya
geç çıkacak.
Ben şahsen bu makama geldikten sonra bir şeyden çok rahatsız oldum.
Birilerinin amacını anlıyoruz da, ana muhalefet ve muhalefetin
yaptıklarını anlamakta zorlanıyorum. Parlamento içinde üç tane
parti, bir de bunların yanında paralel yapı. Dört birliktelik ve
medyasıyla yazılı ve görsel olarak bu üç taneye desteği veriyor. Bu
süreci devam ettirmek istiyorlar. Er veya geç milletimizin
parlamentoya gönderdiği milletvekilleri inşallah burada bu
düzenlemeyi yaparak bize gönderecekler.
Musul başkonsolosluğunu niye zamanında boşaltmadınız dediler.
Süleyman Şah türbesini daha güvenli bir yere taşıyoruz. Bu defa da
niye böyle yaptınız, topraklarımızı bıraktınız, kaçtınız diye
ortalığı ayağa kaldırıyorlar.
Bizim her iki hadisede de tek önceliğimiz tek bir vatandaşımızın
burnu dahi kanamadan meseleyi çözmek olmuştur. Ne Musul
meselesinde, ne Süleyman Şah'ta oradaki kardeşlerimize, milletimize
mahcup olmadık.
Diyorlar ki topraklar bırakıldı gelindi. Aylarca biz bu operasyon
için çalıştık. Bizim şu anda Suriye toprakları içinde kaybedilmiş
bir metrekare toprağımız yoktur.
Birileri rahatsız oluyormuş. Ana muhalefet bundan rahatsız olduysa
doğru yoldayız demektir. Öbürü rahatsız olduysa çok daha doğru
yoldayız demektir. Ne diyorlar? YPG ile PYD ile şunla bununla...
Hiç alakası yok, hiç alakası yok. Biz bu tür terör örgütleriyle iş
birliği yapacak kadar kusura bakmasınlar düşmedik, alçalmadık.
Ve bunların sırtında tabi yumurta küfesi yok. Senin bu ülkede vatan
millet bayrak diye bir derdin var mı ya. Vatan millet bayrak adına
ne yaptın ya şunu söylesene. Bu ülkede başbakan yardımcılığı
yaptığın zaman ne yaptın ya.
300 bin insan öldürüldü. Bu adamın yanına kimler gitti
biliyorsunuz. Kimler gitti biliyorsunuz. Tablo ortada. Ama inşallah
şu parlamentodaki düzenleme, demokratik hakların kullanımıyla
ilgili herhangi bir sınırlama gelmiyor. Birçok böyle yalan yanlış
her şey söyleniyor.
Bir gerçeği de vurgulamam lazım. Ekonominin büyümesi için bir
ülkede istikrarın huzurun olması gerekiyor. Ben bu konuda da siz
değerli esnaf kardeşlerimin bütün hassasiyetinizi ortaya
koyacağınıza inanıyorum.