01 Nis 2010 09:41
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:12
''ERDOĞAN NE TÜRDEN RÖPORTAJLAR VERMELİ!..'' AHMET HAKAN'DAN BAŞBAKAN'A TAVSİYE!..
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a nasıl bir tavsiyede bulundu?
BAŞBAKAN Erdoğanın Alman Der Spiegel Dergisine verdiği röportajı, Alfred Hitchcock tarzı bir gerilim filmi seyreder gibi okudum.
Fazlasıyla gergin... Çok meraklı...
Eyvah! Şimdi kavga çıkacak kaygısıyla...
İşte şimdi köşeye sıkıştı nidalarıyla...
Bu sorudan da kurtuldu diyerek...
Tablo şuydu:
Röportajcı çok sert soruyor, Erdoğan çok keskin yanıtlar veriyordu.
Röportajcı gerilimi artırıyor, Erdoğan altta kalmıyordu.
Röportajcı tuzaklar kuruyor, Erdoğan tuzakları boşa çıkarıyordu.
Yani?
Erdoğan lehine büyük zafer!
* * *
Bu zamana kadar Başbakan Erdoğanla defalarca röportaj yapmış bir gazeteci olarak...
Benim bu kıssadan çıkardığım hisseler şunlardır:
* BİR: Tayyip Erdoğan zor soruların adamıdır. Ancak zor sorular karşısında Messi gibi harikalar yaratabilir. Bu nedenle Erdoğanın Dört yandaş, bir de tarafsız gazeteci soruyor, Erdoğan yanıtlıyor türü açık oturumlardan derhal kaçınması gerekir.
* İKİ: Tayyip Erdoğanı, meydan okumaları Tayyip Erdoğan yapmıştır. Bu yüzden Gel ve istediğini sor türü bir yaklaşıma hemen geçmelidir.
* ÜÇ: Televizyon kanallarının gönlünü eğlemek için, kimsenin rağbet göstermediği uzun ve sıkıcı programlar Erdoğanın nefesini kesiyor. Hem Erdoğanın kesin zafer kazanması, hem de dikkat merkezi olabilmesi için, kompozisyonu itibariyle ilgi çeken programlara geçilmesi elzemdir.
* DÖRT: Yazılı medyaya röportaj vermeme kararı derhal gözden geçirilmelidir. Çünkü sorunun zoru, ikili röportajlarda sorulabilir. Ve Erdoğan, zor olmayan sorular karşısında başarılı olamamaktadır.
* BEŞ: Danışıklı olmayan ve hakiki bir sorgulamaya fırsat veren bir TV açık oturumu, meydanlarda gırtlak patlatarak yapılan onlarca konuşmadan daha etkilidir.
Ahmet Hakan/Hürriyet
Fazlasıyla gergin... Çok meraklı...
Eyvah! Şimdi kavga çıkacak kaygısıyla...
İşte şimdi köşeye sıkıştı nidalarıyla...
Bu sorudan da kurtuldu diyerek...
Tablo şuydu:
Röportajcı çok sert soruyor, Erdoğan çok keskin yanıtlar veriyordu.
Röportajcı gerilimi artırıyor, Erdoğan altta kalmıyordu.
Röportajcı tuzaklar kuruyor, Erdoğan tuzakları boşa çıkarıyordu.
Yani?
Erdoğan lehine büyük zafer!
* * *
Bu zamana kadar Başbakan Erdoğanla defalarca röportaj yapmış bir gazeteci olarak...
Benim bu kıssadan çıkardığım hisseler şunlardır:
* BİR: Tayyip Erdoğan zor soruların adamıdır. Ancak zor sorular karşısında Messi gibi harikalar yaratabilir. Bu nedenle Erdoğanın Dört yandaş, bir de tarafsız gazeteci soruyor, Erdoğan yanıtlıyor türü açık oturumlardan derhal kaçınması gerekir.
* İKİ: Tayyip Erdoğanı, meydan okumaları Tayyip Erdoğan yapmıştır. Bu yüzden Gel ve istediğini sor türü bir yaklaşıma hemen geçmelidir.
* ÜÇ: Televizyon kanallarının gönlünü eğlemek için, kimsenin rağbet göstermediği uzun ve sıkıcı programlar Erdoğanın nefesini kesiyor. Hem Erdoğanın kesin zafer kazanması, hem de dikkat merkezi olabilmesi için, kompozisyonu itibariyle ilgi çeken programlara geçilmesi elzemdir.
* DÖRT: Yazılı medyaya röportaj vermeme kararı derhal gözden geçirilmelidir. Çünkü sorunun zoru, ikili röportajlarda sorulabilir. Ve Erdoğan, zor olmayan sorular karşısında başarılı olamamaktadır.
* BEŞ: Danışıklı olmayan ve hakiki bir sorgulamaya fırsat veren bir TV açık oturumu, meydanlarda gırtlak patlatarak yapılan onlarca konuşmadan daha etkilidir.
Ahmet Hakan/Hürriyet