Erdoğan ile Yılmaz Özdil'in 'French Kiss' davası nasıl sonuçlandı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir yazısında 'kişilik haklarına saldırıldığı' gerekçesiyle açtığı davada, Hürriyet gazetesi ve o dönemdeki yazarı Yılmaz Özdil'den 7 bin lira manevi tazminat kazandı.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin bozma kararının ardından Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ali Özkaya ile gazetenin ve Özdil'in avukatı Şükrü Evrim İnal katıldı.

Erdoğan'ın avukatı Özkaya, dava konusu yazıda müvekkiline hakaret edildiğini ileri sürerek, Yargıtayın bozma kararını kabul etmediklerini ve mahkemenin eski kararında direnmesini talep etti.

Avukat İnal ise Yargıtayın kararının özgürlükler doğrultusunda verildiğini savundu ve bozma ilamına uyulmasını istedi.

Hakim Mustafa Satış, Yargıtayın ilamına uymayarak, davanın kısmen kabulüne ve Özdil ile gazetenin Erdoğan'a 7 bin lira manevi tazminat ödemesine ilişkin kararında direndiğini açıkladı.

Davanın geçmişi

Dava dilekçesinde, Özdil'in, Hürriyet gazetesinde 21 Aralık 2011'de yayımlanan 'French Kiss' başlıklı yazısında, Erdoğan'ın 'kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu' gerekçesiyle davalılardan toplam 20 bin lira manevi tazminat talep edilmişti.

Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, yargılama sonucunda, davayı kısmen kabul ederek, Özdil ve gazetenin, Erdoğan'a toplam 7 bin lira manevi tazminat ödemesine karar vermişti.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise yazının 'İfade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi' gerektiğine karar vermişti.

Bozma ilamında, 'Davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru olmayıp, kararın bozulmasını gerektirmiştir' denilmişti.

İşte Yılmaz Özdil'in "French kiss" başlıklı o köşe yazısı:

Neymiş efendim...

Fransa bize akıl öğreteceğine, Cezayir’de yaptıklarına baksınmış.
*
(Zizu, Cezayirli... Yezid Zeynüddin bin İsmail Zidane yani... Fransa milli takımının kaptanıydı. Cezayir milli takımı desen, 17 futbolcusu zaten Fransız vatandaşı.)
*
Alan razı.
Veren razı.
Sana ne taaa Cezayir’den?
Allah’ın salağı.
*
Antep neden Gazi?
Maraş neden Kahraman?
Urfa Neden Şanlı?
*
Niye taktık bu sıfatları bu şehirlerimize? Kim silah zoruyla oturdu buralara daha dün? Yedi Cüceler mi? “Biz soykırımda yok olduk” diyen Ermeniler, hangi ülkenin askeri üniformasını giyip, katliamın feriştahını yaptı oralarda? Sütçü İmam’ı mandıracı filan mı zannediyorsun?
*
Fransız suçu arıyorsan...
Antep kanıt.
Maraş kanıt.
Urfa kanıt.
*
İlla tarihi ayıp arıyorsan...
Unutuyorsun!
Asıl ayıp bu.
*
(Yana yakıla NATO’nun askeri kanadına dönmek isteyen Fransa’yı veto etme hakkı varken, zart diye yolu açan kim?)
*
(Bir milyon Ermeni’yi doğradık diyen Pamuk efendiyi, Çankaya Köşkü’ne törenle davet edip, pamuklara saran kim?)
*
(Fransız işgali altında inim inim inleyen Gaziantep’in Belediye Başkanı, bu rezalet ortaya çıkana kadar Fransız malı makam aracı kullanıyordu... Hangi boykottan bahsediyorsun?)
*
Irzına geçenle...
Enseye tokat oluyorsun.
Neticede ne bekliyorsun...
Fransız öpücüğü mü?