Erdoğan 'iftar masası' haberine ateş püskürdü: Bunun hesabını verecekler!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlarla iftar programında bir araya geldi.
Erdoğan, "Seçim sonuçlarına bakıp, 'Türkiye sıkıntıya düştü' diye adeta sevinç çığlıkları atanları hep birlikte takip ediyoruz. Kendi çıkarlarını, ülkenin çıkarlarının önüne koyanların yüzlerindeki memnuniyet ifadesinin gayet iyi farkındayız. İnşallah ya en kısa sürede yeni hükümeti kurarak ya da seçimleri yenileyerek, bu heves sahiplerini bir kez daha hüsrana hep birlikte uğratacağız" diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve beraberindeki heyete verilen iftar yemeğinin maliyetinin 3 bin 390 lira olduğunu belirterek "Gerçek maliyeti bu olan bir iftar yemeği, milyon liralık rakamlarla kamuoyunun gündemine getirilmeye çalışıldı. Bu iddiaları ortaya atanlar ya hesap bilmiyorlar ya da niyetleri başka. Biz onların niyetlerinin ne olduğunu biliyoruz. Bu tür iftiraların tamamının hukuk önünde hesabını verecekler. Öyle ben burada konuşayım burada kalsın yok, hesaplaşacağız" dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkanlar:
"BURASI MİLLETİN EVİ"
Külliye içindeki caminin açılışını bir sonraki cuma günü yapacağız. Külliye içinde 5 milyon cilt kitabın bulunacağı kütüphaneyi yapıyoruz. Külliye konusunda pek çok spekülasyon üretildi. Biz Türkiye'ye gücüne ve şanına yakışır bir bina kazandırdığımıza inanıyoruz, burası milletin evi.
Yalan ve iftira mekanizması giderek cüretini artırıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'na verilen iftarla ilgili iddialar tamamen iftiradır.
"BU İDDİALARI ORTAYA ATANLAR YA HESAP BİLMİYORLAR YA DA NİYELERİ BAŞKA"
Bir oda mensubu, iftarda kullanılan servis malzemeleri ve masanın maliyetinin 1 milyon lira olduğunu iddia etti. Yemeğin faturaları elimizde. 240 bin ifade edilen masa 4 bin 600 TL artı KDV'dir. Portatif bir tabla, suntadan. O akşam 110 kişilik iftar yemeği buranın personelince hazırlandı, maliyeti 3 bin 390 lira, kişi başı ise 30 liradır.
Gerçek maliyeti bu olan bir iftar yemeği, milyon liralık rakamlarla kamuoyunun gündemine getirilmeye çalışıldı. Bu iddiaları ortaya atanlar ya hesap bilmiyorlar ya da niyetleri başka. Biz onların niyetlerinin ne olduğunu biliyoruz. Bu tür iftiraların tamamının hukuk önünde hesabını verecekler. Öyle ben burada konuşayım burada kalsın yok, hesaplaşacağız.
"SİZE, BİZE ZENCİ TÜRKLER DİYORLAR"
Külliye ile ilgili yalan ve iftiralar artık şahsımı aşmıştır. Burada mesele çatal bıçak değil, Cumhurbaşkanı halkıyla nasıl bütünleşir, onları bu rahatsız ediyor.
Onlar size, bize zenci Türk diyorlar, ben de öyle bir zenci Türk olmaktan, böyle bir sözden şeref duyarım. O zaman böyle bir saldırya mağruz kalmazdık. Şimdi dertleri ortaya çıktı. Tüm hayatları millete hizmet verenleri engellemekle, yapılan işlere takoz koymakla geçenler bizim muhtarlarımızla, milletimizle kucaklaşmamızı hazmedemiyorlar.
Ben tarafsız değilim, tarafı milleten yana olan bir Cumhurbaşkanıyım. Cumhurbaşkanlığı makamı, miletin en üst düzey temsil makamıdır. Cumhurbaşkanlığını tanımayan milleti tanımamış olur. Cumhurbaşkanının meşruiyetine saldıran milletin iradesine saldırmış olur. Cumhurbaşkanına saygısızlık yapan millete saygısızlık yapmış olur.
"EN KISA SÜREDE BİR KOALİSYON HÜKÜMETİNİN ÇIKMASINI TEMENNİ EDİYORUM"
7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan tabloyu herkes gibi biz de saygıyla karşılıyor. Asıl olan milli iradedir. Milletimiz hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağı bir tabloyu takdir etmiştir. Seçim sandıkları kapandığı andan itibaren milletimizin görevi bitmiş, artık Meclis'te temsil edilen sorumluluk siyasi partilerimize geçmiştir. En kısa sürede bir koalisyon hükümetinin çıkmasını temenni ediyorum.
"ÖN AÇIÇI VE TEŞVİK EDİCİ OLMAYA GAYRET EDİYORUM"
Bu konuda tüm siyasi partilerimize, onların genel başkanlarına büyük görev düşüyor. Türkiye'nin geçmişini tartışan değil, geleceğini aydınlatan bir koalisyon hükümetine ihtiyacı var.
1990'lı yıllarda şahit olduğumuz koalisyon tecrübelerinin ülkemize yaşattığı sıkıntıları tekrarlatmaya kimsenin hakkı yok. Cumhurbaşkanı olarak bu konuda ben milletimin arzusu doğrultusunda hareket etmeye ön açıçı teşvik edici olmaya gayret ediyorum. İçeride ve dışarıda yaşamakta olduğumuz kritik dönem hükümet meselesinin bir an önce çözülmesini zorunlu kılıyor.
"SİYASİ PARTİLER BU KONUDA ÜZERİNE DÜŞENLERİ YAPMAZLARSA..."
Siyasi partiler bu konuda üzerlerine düşenleri yapmazlarsa çözüm mevki yine milletimizdir. Bugüne kadar hep sözün de kararın da millete ait olduğunu ifade ettim.
"TÜM PARTİLERİMİZİ SORUMLULUK ÜSTLENMYE DAVET EDİYORUM"
Her partinin elbette kendi siyasi stratejisini önceliklerini ortaya koyması geçerlidir. Ama hiçbir öncelik ülkenin ve milletin bekasının önüne geçemez, geçmemelidir. Tüm partilerimizi bu anlayışla hareket etmeye ve sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum.
"BUNLAR DA SORU İŞARETİ"
(7 Haziran seçimleri) Bazı şeyler oldu. Yüzlerce köyden sadece bir siyasi partiye oy çıkıyor. Bunlar da soru işareti.
Danıştay kararlarına rağmen hala bazılar içinde bulunduğumuz Saray'a kaçak bina diyorlar.
"TÜRKİYE'Yİ SIKINTIYA DÜŞTÜ DİYE ADETA SEVİNÇ ÇIĞLIKLARI ATANLARI TAKİP EDİYORUZ"
Türkiye'yi kendi içinde nasıl sıkıntıya sokarız, bunun derdindeler. Seçim sonuçlarına bakıp, 'Türkiye sıkıntıya düştü' diye adeta sevinç çığlıkları atanları hep birlikte takip ediyoruz. Kendi çıkarlarını, ülkenin çıkarlarının önüne koyanların yüzlerindeki memnuniyet ifadesinin gayet iyi farkındayız. İnşallah ya en kısa sürede yeni hükümeti kurarak ya da seçimleri yenileyerek, bu heves sahiplerini bir kez daha hüsrana hep birlikte uğratacağız.
Yarınlarımızdan ümitliyim, tüm milletimizin de ümitli olmasını istiyorum