01 Tem 2019 11:00 Son Güncelleme: 01 Tem 2019 11:05

Erdoğan Ali Babacan'a ne teklif etti: Ben yokum ama isterseniz...

Eski Bakan Ali Babacan’ın 23 Haziran’da yenilenen İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçiminden birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme yaptığı gündeme gelmişti.

Eski Bakan Ali Babacan’ın 23 Haziran’da yenilenen İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçiminden birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme yaptığı gündeme gelmişti.

Bu iddianın yan sıra, Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir dönem çok yakınında olan bir partiliyi, parti kurmaya hazırlanan Ali Babacan'a gönderdiğini kaleme aldı.

Deniz Zeyrek, bugünkü yazısında “Bir kaynağım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir dönem çok yakınında olan bir partiliyi, parti kurmaya hazırlanan Ali Babacan'a göndererek ekonominin dümenine geçme çağrısı yaptığını, Babacan'ın ‘ben yokum, ama isterseniz Türkiye'nin ekonomisine ilişkin hazırladığımız programı verelim, uygulasınlar’ yanıtını verdiğini anlattı” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN GENEL BAŞKANLIĞI BIRAKIR MI?

“Bu detay, Erdoğan'ın ekonominin patronunu değiştirmek istediğinin bir göstergesi olarak sayılabilir” diyen Zeyrek şöyle devam etti:

“Yeni dönemde rötuşlar yapılarak başkanlık sisteminin sorunlarının giderileceğini yazanlar oldu. Ancak, Beştepe'de sistemin kusursuz işlediği, gerek genel, gerekse yerel yönetimlerde halkın temsil oranının arttığı görüşü hakim. O nedenle sistemde değişiklik yapmak yerine, yasama ayağının güçlendirilmesini, yürütmenin parti, dolayısıyla da yasama üzerindeki etkisinin azaltılmasını sağlayacak adımlar atılabilir. AK Parti MYK toplantısında dillendirilen, ‘Biz size ulaşamıyoruz. Bütün kararları etrafınızdaki insanlarla alıyorsunuz’ eleştirisi doğrultusunda partinin güçlendirilmesi ve yönetime daha fazla katılımı sağlanabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti üyesi olmakla birlikte parti genel başkanlığını bırakması da bu çerçevede bir seçenek olarak gündeme gelebilir.

Abdullah Gül'ün D-8 toplantısında hükümete yönelik sert eleştirileri, Ali Babacan'ın, ekonominin patronu olmayı reddedip, Erdoğan'a parti kuracaklarını bildirmesi, Ahmet Davutoğlu'nun net duruşu, AK Parti tabanındaki kaynamanın somut sonuçları.

TBMM'de milletvekili transfer etmek yerine, güçlü il teşkilatları oluşturma üzerinde duran Babacan ve yol arkadaşları, yeni kurulacak partiye katılacaklar için liberal, sağcı, solcu, Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi ayrıntılarla ilgilenmiyor ve iki şart koyuyor:

– İşinde iyi olması (Liyakat)

– İyi insan olması (Demokrat, insan haklarına, hukuk devletine saygılı).”