12 Oca 2017 13:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:22

Erdoğan Aktaş'tan Ankara Üniversitesi'ne tokat gibi yanıt: Aklınızdan öğrencilere ceza vermek geçiyorsa...

CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş, kendisini protesto eden üniversiteli gençlerden şikayetçi olmadı, soruşturma açan üniversite yönetimini eleştirdi...

Ankara Üniversitesi'ndeki “15 Temmuz ve Medya” konulu söyleşide öğrencilerin sert protestolarına hedef olan CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş, eylemci öğrenciler hakkında üniversite yönetimi tarafından soruşturma açılmasına tepki gösterdi.

Soruşturma kapsamında ifadesi alınmak istenen Erdoğan Aktaş, rektörlük tarafından soruşturmacı olarak atanan Prof. Dr Gürol Seyitoğlu'na gönderdiği cevap yazısında hem kendisinin mahkeme celbi gibi bir celple ifadeye çağrılmasına hem de öğrencilerin protesto için soruşturulmasını eleştirdi.



MAHKEME CELBİ GİBİ İFADE ÇAĞRISINI PROTESTO EDİYORUM

Erdoğan Aktaş cevap yazısında “Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, Ankara Üniversitesi gibi köklü üniversitemizden, bir mahkeme celbi şeklinde çağrı almayı doğru bulmamakla birlikte, akademik dünyanın olması gereken özgürlükçü anlayışına da yakıştıramadım. Doğrusu bu ülkenin vatandaşı olarak bu tavrı protesto ediyorum” dedi.

FİZİKİ SALDIRI OLMADIĞINI BİLDİĞİNİZ HALDE NEDEN SORUYORSUNUZ?

Çağrı metninde kendisine fiziki bir saldırı olup olmadığının sorulduğunu belirten Erdoğan Aktaş, “Oysa fiziki bir saldırı olmadığını siz de biliyorsuniuz. Çünkü aynı salonda çok sayıda öğretim görevlisi ve üniversite çalışanı da vardı. Fakat yine de 'saldırı' olup olmadığını soruyor olmanızı gerçekten anlayamıyorum. Bu soru şekli böylesi bir disiplin soruşturmasının klişe sözü müdür bilemiyorum. Fakat öyle bile olsa soruşturmayı yürüten sizler açısından bir önyargının olouğunu ortaya koymaktadır.”

AKLINIZDAN ÖĞRENCİLERE CEZA VERMEK GEÇİYORSA, HEMEN VAZGEÇİN!

“Lütfen aklınızdan söz konusu öğrencilere ceza vermek geçiyorsa bundan hemen vazgeçin” diyen Erdoğan Aktaş şöyle devam etti:

Çünkü... O gün bir grup öğrenci medyayı protesto ettiğini belirterek, çeşitli soruyar sormuş ve nihayetinde alkışla protesto etmiştir. Her ne kadar sorulara yanıt vermeye hazır da olsam, kısa sürede konuşmanın sağlıklı yürümeyeceğini anlayarak salondan ayrıldım. Yukarıda da belirttiğim gibi henhangi bir fiziki saldırı olmadı.



ETKİNLİĞİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ ENGELLENMEDİ

Bazı öğrenciler tepkisini göstererek protesto etti ve ben de salondan ayrıldım. Bunun ardından dinlemeye gelen öğrencilerin bir kısmı ile dekanlık toplantı odasında 15 Temmuz ve Medya başlıklı etkinliği gerçekleştirdik.

Yani protesto ettiğini söyleyen öğrenciler, söz konusu etkinliği engellememiştir. Sadece konuşma zemini görmediğim için ben salondan ayrılarak başka bir odada etkinliği gerçekleştirdim.

ELBETTE ÖĞRENCİLERİN PROTESTO HAKKI VAR

Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki, elbette öğrenciler protesto hakkını kullanacak. Elbette herkes gibi düşünmeyecek ve elbette tavrını koyacaktır. O gün beni üzen en önemli nokta, 'ülkemizdeki konuşma zemininin artık üniversitelerde bile olmadığını yaşayarak anlamam' ve alternatif medya olduğunu belirten bazı yayın kuruluşlarının açık açık ve göz göre göre yalan haber yazması oldu.

Fakat bu memleket bizim, bu çocuklar da bizim çocuklarımız.

HİÇBİR ÖĞRENCİDEN ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM

Özetle...

1- Tarafıma fiziki bir saldırı olmamıştır.

2- Konuşma hakkım engellenmemiştir.

3- Eleştiri sınırını aşan herhangi bir sözlü saldırıya ta tanık olmadım.

4-Bu kapsamda hiçbir öğrenciden şikayetçi değilim.