Erdoğan, 14 Aralık operasyonu hakkında konuştu! Yalan manşetlerle...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cemaat medyasına yönelik 14 Aralık operasyonu hakkında ilk kez konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cemaat medyasına yönelik 14
Aralık operasyonu ile ilgili olarak, “İçerde ya da dışarda yalan
haberler, yalan manşetler yoluyla Türkiye’ye hala istikamet çizmeye
çalışanlarla hiçbir şekilde uzlaşmayacağız. Onların önünde hiçbir
şekilde diz çökmeyeceğiz. Şahsımın ya da arkadaşlarının burada
olmaları ya da olmamaları hiç önemli değil. Burası demokratik bir
ülke” dedi.
Tayyip Erdoğan, TÜPRAŞ fuel oil dönüşüm tesislerinin açılışına
katıldı. Erdoğan yaptığı konuşmada, "Türkiye’ye hala istikamet
çizmeye çalışanlarla hiçbir şekilde uzlaşmayacağız" dedi.
Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan satır başları
şöyle:
Tüm TÜPRAŞ mensuplarını kutluyor bu büyük yatırımdan dolayı
kendilerine şahsım ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi
sunuyorum. Konsorsiyumun İspanyol tarafına da ortaya çıkardıkları
ortay eserden dolayı şükranlarımı ifade ediyorum. Türkiye olarak
gerçekten büyük bir gurur gününü hep birlikte yaşıyoruz.
Türkiye'ye yapılan en büyük yatırım
İlave alt yapı projeleri dahil 3 milyar dolar tutarında bir hacme
ulaşan ki, bunu özelleştirme sonrası yatırımlarla beraber yaklaşık
10 milyar dolar gibi bir yatırım olarak değerlendirmek mümkün.
Türkiye’de şu ana kadar tek kalemde yapılmış en büyük sanayi
yatırımımızı hizmete alıyoruz. Türkiye’ye bu büyük sanayi tesisini
kazandırdıkları için TÜPRAŞ’a gönülden teşekkür ediyorum.
Cari açığı 1 milyar dolar azaltacak
İstihdama ihracata Türkiye’nin bir enerji üssüne dönüşmesine, cari
açığın 1 milyar dolar gibi yüksek bir rakamda azalmasına bu büyük
tesis vesile olacak. Irak Türkiye petrol boru hattı ile Türkiye
enerjide önemli bir noktaya geldi. BTC ile bu konu değer kazandı.
Şimdi TANAP’ın devreye alınmasıyla Türkiye’nin gücüne güç
katıyoruz. 44 milyar dolar tutarındaki iki nükleer santral
yatırımıyla Türkiye dünyanın merkez ülkesi konumuna yükselecek.
Türkiye sadece bir transit ülke olmayacak. Bugün açtığımız bu ve
benzeri yatırımlarla Türkiye enerjiye yön veren ülke konumuna
yükselecek.
‘Sistematik bir algı operasyonu yürütüyorlar"
Bu büyük sanayi yatırımının Türkiye için farklı bir anlamı
bulunuyor. Bir süredir Türkiye ekonomisine yönelik belli çevrelerin
adeta sistematik bir algı operasyonu yürüttüklerini görüyoruz. Bazı
gazeteler dergiler televizyonlar, uluslararası çevreler Türkiye
ekonomisi hakkında gerçek dışı bir algıyı yerleştirmeye
çalışıyorlar. Bütün bu operasyonlara, saldırılara rağmen,
Türkiye’nin bugün tarihindeki en büyük sanayi tesisinin açılışını
gerçekleştiriyor olması çok önemlidir. Son derece manidardır. Kim
ne derse desin kervan yürüyor. Kim hangi operasyonu yaparsa yapsın
Türkiye büyümeye, hedeflerine ilerlemeye devam ediyor.
‘Onlarla hiçbir şekilde uzlaşmayacağız’
TÜPRAŞ’ın hiçbir yalana itibar etmeden bu büyük yatırımı
gerçekleştirmiş olması, ekonomiyi karalayan bütün o çevrelere
verilmiş en büyük cevaptır. Burada bir hususun altını da özellikle
çizmek istiyorum, içerde ya da dışarda yalan haberler yalan
manşetler yoluyla Türkiye’ye hala istikamet çizmeye çalışanlarla
hiçbir şekilde uzlaşmayacağız. Onların önünde hiçbir şekilde diz
çökmeyeceğiz. Şahsımın ya da arkadaşlarının burada olmaları yada
olmamaları hiç önemli değil. Burası demokratik bir ülke. Biz
seçimle geliyoruz. Millet takdir edince de seçimle gideriz. Aynı
zamanda bizler faniyiz. Vakti zamanı gelince emaneti sahibine
teslim edeceğiz. Ama unutulmasın ki millet burada ve her zaman var
olacak.
Yeni Türkiye’nin kazanımlarına biz olsak da olmasak da millet her
daim sahip çıkacak. Kirli işlere, kirli ittifaklara girenler
başarılı olamayacaklarını görsünler ve bundan bir an önce
vazgeçsinler.
‘Cevabını alıyorlar’
Sevgili dostlar lütfen yalanlara bakmayın. Siz kuyruğuna basıldığı
için feryat edenlere ortalığı velveleye verenlere bakmayın.
Türkiye’de hamdolsun çok güzel gelişmeler yaşanıyor, çok daha güzel
gelişmeler yaşanacak. Bütün bu yaşananlar normalleştirme sürecidir.
Bu yaşananlar yeni Türkiye’ye yönelik tohumlarının atılış
sürecidir. Türkiye’nin eski günlere döneceği umuduyla kirli
ilişkilere yeltenenler, ittifakalar girenler bunun cevabını
alıyorlar, almaya da devam edecekler.
‘İnşallah medya girdiği kirli ilişkilerden
sıyrılacak’
İnşallah medya dünyası girdiği kirli ilişkilerden sıyrılacaktır
diye düşünüyorum. Kendisini bu tehlikeli vesayetten kurtulacaktır
diye umuyorum. Şantaja, tehditlere uluslararası çevrelerin ülkemiz
üzerinde milletimiz üzerinde kurdukları kumpaslara bu millet
gelmiyor gelmeyecektir. Vatanını seven insaf sahibi vicdan sahibi
herkesi bu kirli odaklara bu kirli çevrelere cesur bir duruşla
cevap vermesini özellikle hatırlatmak istiyorum.
‘Yalpalayan değil omurgalı duruşlar çok
önemli’
Her zaman söylüyorum bitaraf olan bertaraf olur. Onun için
tarafımızı çok iyi belirlememiz lazım. Duruşumuz çok önemli. Ama
yalpalayan değil omurgalı duruşlar çok önemli. Omurgalı durduğumuz
zaman millet kazanacaktır. Millet kazandığı zaman Türkiye
kazanacaktır.
‘Dün bağımsız savcılar tarafından başlatılan…’
Ülkesinin bağımsızlığı karşısında saf tutmayan milletin kararıyla
yok olup gitmeye mahkumdur. Maşalara paralel yapılara kol kanat
gerenler er ya da geç onlar da mahcup olacaklardır. Ekonomi siyaset
ve medya dünyasının hiç tereddüt etmeden saf tutacaklarına ben
gönülden inanıyorum. Bu vesileyle dün bağımsız savcılar tarafından
başlatılan ve tamamen hukuk içinde yürütülen operasyon karşısında,
içerde ve dışarda haddi aşan insafı aşan bazı tepkiler
sergileniyor. Eski Türkiye’nin bütün aktörleri, tüm taraflar
ittifak halinde koro halinde, savcılarımıza hakimlerimize belli
merkezlerden idare edilen bir baskıyı uygulamaya çalışıyor.
AB’ye tepki: Neye göre bu açıklamayı
yapıyorsun
Düşünebiliyor musunuz, adımlar atıldığı anda AB’den hemen birisi
çıkıyor açıklama yapıyor. Sen neye göre bu açıklamayı yapıyorsun?
Neyi biliyorsun? 50 yıldır bu ülkeyi AB kapısında bekletenler acaba
bu atılan adımın ne olduğunu biliyor musunuz? Ulusal güvenliğimizi
tehdit eden unsurlar, ister basın mensubu olsun, ister şu olsun bu
olsun, gerekli cevabı alacaklardır. Onları bizim egemen duruma
getirmemiz mümkün değildir.
‘AB alır mı, almaz mı böyle bir derdimiz yok’
Acaba AB ne der, acaba AB bizi alır mı almaz mı, bizim böyle bir
derdimiz yok, lütfen siz kendi aklınızı kendinize saklayın. Şunu da
söyleyeyim, AB eğer çok dürüstse, burada Sabancı grubunun kardeşini
çıkıp da işyerinde katleden bir Fehriye Erdal’ı bir kapıdan alıp
bir kapıdan bırakanlar hukuk adına cevap verebilirler mi?