15 Haz 2017 09:58
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:55
Enis Berberoğlu'nu Can Dündar mı yaktı? Tutuklandık kitabında verilen eşgal!
Can Dündar, cezaevinden çıktıktan sonra yayınladığı "Tutuklandık" isimli kitabında Enis Berberoğlu'nun adresini ve eşgalini verdi.
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun "Terör örgütüne bilerek
yardım" ve "casusluk" suçlarından 25 yıl hapis cezasına çarptırılıp
tutuklanmasına neden olan süreci Cumhuriyet gazetesinin eski yayın
yönetmeni firari Can Dündar başlattı.
MİT Tırları haberi nedeniyle tutuklanıp bir süre Silivri Cezaevinde kalan Can Dündar, tahliye olduktan sonra "Tutuklandık" ismiyle bir kitap yazdı ve tutuklanmalarına neden olan görüntüleri kimden aldığını açıkladı.
CAN DÜNDAR KİTAPTA NE DEMİŞTİ?
“(…) Cumhuriyet uzun “ zamandır konuyu takibe almıştı. 8 Mart 2015’te Ahmet Şık, açığa alınan Savcı Aziz Takçı’yla görüşmüştü ve bu görüşmeyi manşete taşımıştı. Baskının görüntülerine çok yaklaştığımızı hissediyorduk. Nihayet 27 Mayıs Çarşamba günü öğleden sonra solcu bir milletvekili dostum getirdi görüntüleri… “Merak ettiğin şey bu flash diskin içinde,” dedi.
İzleyince kafamda hiçbir şüphe kalmadı: MİT, Suriye’ye silah taşıyordu. (…)”
YAZDIĞI KİTAPLA ENİS BERBEROĞLU'NUN ADRESİNİ VERDİ!
Tabii ki Can Dündar açık açık "Görüntüleri Enis Berberoğlu'ndan aldım" demedi görüntüleri aldığı tarihi ve "solcu bir milletvekili arkadaşımdan aldım" diyerek adresi gösterdi.
Can Dündar'ın bu yazısının ardından yapılan teknik incelemede, Can Dündar'la aynı baz istasyonundan sinyal veren tek "solcu milletvekili" Enis Berberoğlu olduğu belirlendi.
DOKUNULMAZLIĞI VARDI, SORUŞTURMA AÇILAMADI!
Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı milletvekili olduğu için yargılanması izne tabii olan Enis Berberoğlu hakkında ‘suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olmadan yardım etmek’ ve ‘siyasal veya askeri casusluk’ suçlarından dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırladı.
CHP "DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILSIN" DEDİ.
CHP'nin de Meclis Genel Kurulu'nda "evet" oyu verdiği dokunulmazlıkların kaldırılması kararıyla Enis Berberoğlu'nun da dokunulmazlığı kaldırıldı.
Ardından İstanbul Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame mahkemece kabul edildi ve Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına giden yargılama başladı.
CAN DÜNDAR, O GÜN ENİS BERBEROĞLU İÇİN NE DEMİŞTİ?
Can Dündar'a o görütülieri veren "solcu milletvekili Enis Berberoğlu" haberleri üzerine "Bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım" açıklaması yapmış, Can Dündar da şunları söylemişti:
"Bugün yandaş basında MİT TIR’ları haberini sızdıran milletvekilinin dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu olduğuna dair haberler yer aldı.
Öyle anlaşılıyor ki, haberin kaynağının Fetullah Gülen cemaati olduğunu iddia eden Savcılık, benim kitabımda yer verdiğim bir ayrıntıdan yola çıkarak o gün gazetemizi ziyaret eden CHP milletvekillerinin peşine düşmüş ve çevrede telefonu sinyal veren ismin Enis Berberoğlu olduğunu öğrenmiş. Bu haberi de kendisinden önceki Fetullahçı özel yetkili savcılar gibi, mahkemeden önce havuz medyasına servis etmiş. Anayasa Mahkemesi kararını takmayan savcılığın TBMM üyelerinin dokunulmazlığını da hiçe saydığını görüyoruz.
Açıkçası gazetecinin haber kaynağını açıklamama ilkesi gereği, savcılık ve mahkeme sorgumda haberi kimden aldığımı söylemeyi reddetmiştim. Ancak ısrarla haber kaynağımın Gülen cemaati olduğunu söyleyen tetikçilere karşı, yeni çıkan kitabımda kaynağın solcu bir milletvekili olduğunu belirtmiştim.
Bu bilgiyi vermeden önce de kaynağımla konuşmuş, iznini almıştım. O da “İstersen adımı da verebilirsin. Gereğinde mahkemede tanıklık yaparım” demişti.
Bu ismi vermemem, tamamen biz gazetecilere tanınan bir hakkı savunmak içindir. Ceza riski altında isim vermek yakışık almayacağı için, kendi iznine rağmen, ben ismi vermek istemedim. Hala da aynı tavrı sürdürüyorum.
Yarın ceza riski ortadan kalktığında ismi de memnuniyetle veririm.
Şimdilik, haber çıktıktan sonra gazetemiz çalışanlarının ve ülkemiz aydınlarının ‘Sorumlu benim’ şiarına katılan Enis Berberoğlu’na duyarlılığı için teşekkür etmekle yetineyim."
MİT Tırları haberi nedeniyle tutuklanıp bir süre Silivri Cezaevinde kalan Can Dündar, tahliye olduktan sonra "Tutuklandık" ismiyle bir kitap yazdı ve tutuklanmalarına neden olan görüntüleri kimden aldığını açıkladı.
CAN DÜNDAR KİTAPTA NE DEMİŞTİ?
“(…) Cumhuriyet uzun “ zamandır konuyu takibe almıştı. 8 Mart 2015’te Ahmet Şık, açığa alınan Savcı Aziz Takçı’yla görüşmüştü ve bu görüşmeyi manşete taşımıştı. Baskının görüntülerine çok yaklaştığımızı hissediyorduk. Nihayet 27 Mayıs Çarşamba günü öğleden sonra solcu bir milletvekili dostum getirdi görüntüleri… “Merak ettiğin şey bu flash diskin içinde,” dedi.
İzleyince kafamda hiçbir şüphe kalmadı: MİT, Suriye’ye silah taşıyordu. (…)”
YAZDIĞI KİTAPLA ENİS BERBEROĞLU'NUN ADRESİNİ VERDİ!
Tabii ki Can Dündar açık açık "Görüntüleri Enis Berberoğlu'ndan aldım" demedi görüntüleri aldığı tarihi ve "solcu bir milletvekili arkadaşımdan aldım" diyerek adresi gösterdi.
Can Dündar'ın bu yazısının ardından yapılan teknik incelemede, Can Dündar'la aynı baz istasyonundan sinyal veren tek "solcu milletvekili" Enis Berberoğlu olduğu belirlendi.
DOKUNULMAZLIĞI VARDI, SORUŞTURMA AÇILAMADI!
Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı milletvekili olduğu için yargılanması izne tabii olan Enis Berberoğlu hakkında ‘suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olmadan yardım etmek’ ve ‘siyasal veya askeri casusluk’ suçlarından dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırladı.
CHP "DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILSIN" DEDİ.
CHP'nin de Meclis Genel Kurulu'nda "evet" oyu verdiği dokunulmazlıkların kaldırılması kararıyla Enis Berberoğlu'nun da dokunulmazlığı kaldırıldı.
Ardından İstanbul Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame mahkemece kabul edildi ve Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına giden yargılama başladı.
CAN DÜNDAR, O GÜN ENİS BERBEROĞLU İÇİN NE DEMİŞTİ?
Can Dündar'a o görütülieri veren "solcu milletvekili Enis Berberoğlu" haberleri üzerine "Bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım" açıklaması yapmış, Can Dündar da şunları söylemişti:
"Bugün yandaş basında MİT TIR’ları haberini sızdıran milletvekilinin dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu olduğuna dair haberler yer aldı.
Öyle anlaşılıyor ki, haberin kaynağının Fetullah Gülen cemaati olduğunu iddia eden Savcılık, benim kitabımda yer verdiğim bir ayrıntıdan yola çıkarak o gün gazetemizi ziyaret eden CHP milletvekillerinin peşine düşmüş ve çevrede telefonu sinyal veren ismin Enis Berberoğlu olduğunu öğrenmiş. Bu haberi de kendisinden önceki Fetullahçı özel yetkili savcılar gibi, mahkemeden önce havuz medyasına servis etmiş. Anayasa Mahkemesi kararını takmayan savcılığın TBMM üyelerinin dokunulmazlığını da hiçe saydığını görüyoruz.
Açıkçası gazetecinin haber kaynağını açıklamama ilkesi gereği, savcılık ve mahkeme sorgumda haberi kimden aldığımı söylemeyi reddetmiştim. Ancak ısrarla haber kaynağımın Gülen cemaati olduğunu söyleyen tetikçilere karşı, yeni çıkan kitabımda kaynağın solcu bir milletvekili olduğunu belirtmiştim.
Bu bilgiyi vermeden önce de kaynağımla konuşmuş, iznini almıştım. O da “İstersen adımı da verebilirsin. Gereğinde mahkemede tanıklık yaparım” demişti.
Bu ismi vermemem, tamamen biz gazetecilere tanınan bir hakkı savunmak içindir. Ceza riski altında isim vermek yakışık almayacağı için, kendi iznine rağmen, ben ismi vermek istemedim. Hala da aynı tavrı sürdürüyorum.
Yarın ceza riski ortadan kalktığında ismi de memnuniyetle veririm.
Şimdilik, haber çıktıktan sonra gazetemiz çalışanlarının ve ülkemiz aydınlarının ‘Sorumlu benim’ şiarına katılan Enis Berberoğlu’na duyarlılığı için teşekkür etmekle yetineyim."