EN BÜYÜK HAYVAN DOSTUNA BU YAPILIR MI? BEKİR COŞKUN KÖPEKLERİN SALDIRISINA UĞRADI!..

Cunda'da muhteşem bir gece

Önceden planlanmış bir yemek değildi.. Star TV'nin iki ağır topu Mustafa Sağlamer ile Murat Çelik, 'ne var ne yok, tatil nasıl geçiyor' geyiği yaparken ortaya çıktı..

-Buluşup balık yesek..

-Neden olmasın..

-Bekir Abi'ye de, Emin Abi'ye de haber verelim.. Sabih Bey de Ayvalık'taysa..

-Ne güzel olur..

Muhteşem Cunda gecesi böyle başladı..

*

Daha Kara Efe'ye giriş yapmamıştık, daha ne var ne yok muhabbetini aşmamıştık ki, Emin Çölaşan haberi kafadan verdi..

Söze; biliyor musunuz diye başladı; en büyük hayvan dostunu köpek ısırdı..

Biz Bekir Coşkun'a baktık..

Bekir Coşkun 'sus be Emin' dercesine Çölaşan'a..

Emin Abi aldırış etmedi; hem de iki köpek birden dedi..

Haber kınından çıkmıştı bir kere, sürmanşete doğru yolculuğuna çoktan başlamıştı..

Çaresi yoktu, Bekir Abi'ye işin aslı astarını anlatmak düşüyordu..

*

Kavga iki sahipli köpek arasında cereyan etmiş.. Bir köpek, diğer köpeğin bulunduğu yerin duvarına işeyince aralarında husumet doğmuş..

Daha iri olan küçüğü yakalayıp, sıkıştırmış.. Bekir Coşkun görmüş manzarayı, bakmış ki vaziyet götüye gidiyor, kan çıkacak, aralarına girmiş, ayırmış..

Ayırırken de..

Biri ayağından..

Diğeri kolundan ısırıvermiş..

Tabii doğru hastaneye.. Cunda'da 150 yıldır kuduz vakası görülmediği için kuduz aşısı yapmamışlar ama tetanoz iğnesi kaçınılmaz..

Bekir bey yemiş iğneyi..

Tam o anda 'Bekir Coşkun'u ısıran köpek esaslı köteği hak etmiştir' diyecektim ki söz dilimin ucunda kaldı..

Sahiplerini köpekleri dövmemesi için uyardım dedi Bekir Coşkun; aralarında husumet doğmuş birbirlerinden uzak tutun yeter..

*

Bay Nihat'ın enfes mezeleri eşliğindeki gırgır şamata, meslek üzerine bolca kakara kikiriyle devam ederken, bir de baktım ki masanın yargı bölümü bizden daha şen şakrak..

Masanın bir tarafından Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu..

Öte yanında Danıştay eski Başsavcısı Tansel Çölaşan..

Bir makara ki sormayın gitsin.. Hemen yanlarına seyirttim.. Bol kahkahalı, acayip esprili, ince taşlamalı sohbete daldım..

Vallahi hiç beklemiyordum.. Daha önce oturmuşluğum yoktu, televizyondan görmüşlüğüm vardı..

Yalan yok..

İki eski başsavcı da bana sert gelmişti..

Ekran yanıltması diyelim.. Veya toplum önüne çıkan 'hukukçu' ciddiyeti..

Dost yemeğindeydik..

Ciddi ciddi Anayasa, ciddi ciddi Ergenekon konuşacak halimiz yok ya..

Gülüp eğlenecektik..

Öyle de yaptık..

*

Aslında Tansel hanım masadaki sohbetin kahkaha tufanına doğru akacağı tiyosunu baştan vermişti..

Okurları Emin Çölaşan'la resim çektirmeye gelince Tansel Hanım gecenin açılış esprisini yaptı..

Kanadoğlu'na dedi ki; seni de tanıyorlar ama korkudan yanına gelip resim çektirebilir miyiz bile diyemiyorlar..

*

Merak etmişsinizdir.. Gece boyu ne konuşuldu.. Şu..

İki eski başsavcı Sabih Kanadoğlu ile Tansel Çölaşan televizyon programı yapsa ne olur?

Hep birlikte televizyon programının nasıl olacağını kurgularken gülmekten gözlerimizden yaşlar aktı..

Kanadoğlu dedi ki; ben senle televizyona çıkmam..

-Niye?

-Susmazsın ki, bir başlarsın anlatmaya taa reklama kadar..Program biter ben konuşamam..

Tansel Hanım altta kalır mı..

İyi ya dedi kamera hep beni gösterir, kara gözlüklerinden insanlar kokmaz.. Zaplamaz!..

Sabih Bey; gözlüğümü değiştirmem..

Tansel Hanım da ben de program yapmam dedi..

Daha bir yığın taşlama da var tabii..

Murat Çelik'le (Star TV ve Beşiktaş'ın Ankara temsilcisi) gülmekten kendimizden geçtik.. Başsavcılarla birlikte..

Dediler ki iyi hoş da reyting yapar mı?

Şu masadaki gibi olursanız rekor kırar dedim..

*

Cunda'daki muhteşem gece böyle geçti.. Zaman su oldu aktı, doyamadık derler ya tek kelimeyle özeti buydu..

Mehmet Tezkan - Vatan