"EMRULLAH USLU PSİKOLOJİK HARPTE KULLANILAN BİR PİYONDUR!.." ORAY EĞİN TARAF'IN KOMİSER YAZARINA FENA ÇATTI!..
Eğer bu şaibeli komiser Türkiye'ye getirtilirse aylardır balon haberlerle gündemi işgal eden Ergenekon soruşturması tersine dönecek ve gerçek sorumlular bulunacaktır.
Bu komiser neden önemlidir?
Çünkü Amerika'dan sekiz yıldır dönemeyen, dönememesine bahane olarak da "okyanus aşırı uçamadığına" ilişkin şaibeli bir rapor gönderen bu komiser Türkiye'de gizli bir örgütün nasıl işlediğinin deşifre edilmesi için en önemli ipuçlarından biridir. Nasıl ki Susurluk'taki trafik kazasında daha evvel adını duymadığımız Abdullah Çatlı gibi biri devletin başka işlerinin olduğunu gösterdiyse, Emrullah Uslu isimli şaibeli komiser de Türkiye'de rejimi değiştirmek isteyen bir gizli örgütü açığa çıkaracak bir piyondur.
Tıpkı Abdullah Çatlı gibi Emrullah Uslu'nun izini sürmek de bizi ondan çok daha büyük bir şebekeye götürecektir.
Bu piyon üzerinden devlet içinde ve dışında, uluslararası bağlantılarla örülmüş bir ağın faaliyetlerinin açığa çıkması muhtemeldir.
Eğer bu şaibeli komiser Türkiye'ye getirtilirse aylardır balon haberlerle gündemi işgal eden Ergenekon soruşturması tersine dönecek ve gerçek sorumlular bulunacaktır.
Adları Ergenekon soruşturmasıyla anılan isimlerden birkaçı illaki görev tanımlarının dışına çıkarak birtakım yasa dışı işlere bulaşmış, bunları kendi kendilerine planlamış olabilir.
Ama bu birkaç kişinin kendi kendilerine kurdukları hayallerden çok daha etkili, çok daha kuvvetli bir gizli örgüt vardır: Neo-Ergenekoncular.
Darbe yapmak isteyen birkaç kişiden çok daha fazla kişiyi içinde barındıran, bu uğurda devletin çeşitli kademelerine sızmış kişileri kullanan, basına yerleştirilerek psikolojik harp yaratan ve Türkiye'nin yerleşik değerlerini yerle bir etmeyi amaçlayan bir alternatif örgüttür bu.
Amaçları darbe yapmak değil, Türkiye'yi toptan yıkmaktır. Bu bakımdan çok daha tehlikeli ve çok daha büyük bir planın parçasıdırlar.
Yurtdışı destekli bu örgütün tek amacı Türkiye'nin kurucu ideolojisinden vazgeçmesini sağlamak ve Birinci Cumhuriyet'i yıkmaktır.
Bir başka deyişle "Laik ve Müslüman Türkiye"den "Ilımlı İslam Cumhuriyeti"ne geçişi sağlamaktır. Bölge üzerinde çıkarları bulunan ülkelerin işine bu ikincisi gelmektedir.
Süleyman Demirel'in Ergenekon soruşturmasının içinden çıkamadığını, bunu Türklerin tek başlarına beceremeyeceği, içinde illaki bir yabancı parmağı olduğuna dair kuşkularını da hatırlayalım.
Ancak tabii yeniden tasarlanan bu dünya düzenin önünde de Türk Silahlı Kuvvetleri vardır ve psikolojik harbin amaçlarından biri bu engeli yok etmektir. Yıpratarak, saldırarak, zor durumda bırakarak.
Taraf gazetesinin Türk Ordusu aleyhindeki yalan haberlerinin başka bir açıklaması var mı yoksa?
İşte Emrullah Uslu adlı piyon da bu psikolojik harpte kullanılan bir piyondur. Ona tahsis edilen köşede, ortağı Önder Aytaç'la beraber sistematik olarak Türk Ordusu'nu yıpratan yazılar kaleme almaktadır.
Ancak faaliyetlerinin de sadece "yorumculukla" sınırlı olmadığı, bizzat örgütün saha işlerinde görev aldığı da tahmin edilmektedir.
Ne tesadüf ki onun bursla okuduğu Utah'tan sızmaktadır gizli belgeler. Ve bu işleri organize eden, hem polisle hem Cemaat'le bağı bulunan kişinin Emrullah Uslu olduğu tahmin edilmektedir.
Kendisiyle yakın ilişkide bulunanlar bile Emrullah Uslu'yu işaret ediyor bu psikolojik harbin mensuplarından biri olarak.
Şahsi olarak Emrullah Uslu'nun kim olduğu, ne yaptığı, nereden kaçtığı ya da ailesinin durumu hiç kimseyi ilgilendirmez.
Ama bir örgütün parçası olarak Emrullah Uslu çok önemlidir. Türkiye'ye getirtilip sorgulanması, bildikleri açıklaması Türkiye'nin karanlıkta kalmış yüzünün aydınlatılması ve gizli hesapların açığa çıkması bakımından hayatidir.