EMRE'NİN KOL HAREKETİ ÇEKTİĞİ GAZETECİ BUGÜN KÖŞESİNDE NE YAZDI?
Milli futbolcu Emre Belözoğlu, Macaristan maçında golden sonra yaptığı hareketi Türk basınına ve basın tribününe yapmadığını, o hareketi tribündeki tek kişiye yaptığını açıkladı.O gazeteci bakın hareket için ne yazdı..
Ben size Macarları yenemezsiniz demedim...
Gera oyundan atılmış. Terim 4. hakemin üstüne yürüyor: Elini kaldırıp iki ve kart hareketleri yaparak. Atılmış adamı bir defa daha attıracak. Hakem 'atıldı gidiyor' diyor muhtemelen. Çünkü Gera'yı gösteriyor da anca sakinleşiyor Terim. Hadi heyecanına verelim hocanın. Unutalım geçmişteki olayları. Rakibe zaten verilen kırmızı karta bu kadar kendini kaybeden hocam, penaltı ve Hakan'a kırmızı kart çıksaydı ne yapardı? Düşünmeyelim. Ama işin futbol yönünü düşünelim. Malta'dan yediğimiz golün aynısı sonumuz oluyordu neredeyse. Faul yap, sonra uyu. Bir de bak ki, rakip kalecinle karşı karşıya. 3 günde aynı acayip pozisyondan 2 tane veriyoruz. Alın size ders!.
'Ders almam ders veririm'
Biz öğrenmeye açığız. Ama sorarak öğrenmek en iyisi. Soralım o zaman: Malta maçındaki kadro nerede? Toraman neden yedekte? Forvet hattı tamamen neden değişti? Ayhan neden 11'de. Hamit neden orta sahanın göbeğinde değil. Doğrusu buysa. Ders nerede?
Türk Milli Takımı, Dünya Kupası katılımcısı olmayan tek grupta mücadele ediyor. İskoçya, Polonya, İrlanda, Romanya gibi yüksek formlu takımlar da yok grupta. Ne var peki Mhyre, Nikopolidis, İskoç hakem Dougal...
Peki futbol var mı? Kurtarıcı bir İmparator olan Terim'in bildik sihirli dokunuşları var mı?
Yok! Peki ne var! Özlü sözler: "İntikam almak istiyorsanız 2 mezar kazmalısınız". Vay anam vay! Bir sonraki basın toplantısında düelloya davet edileceğiz sanırım. Sonra da silah seçimi olacak herhalde.
Başka ne var! 3 maç seyircisiz. Sorumlusu kim! Federasyonun maç öncesi yaptığı 'itidal çağrısı'na bakılırsa sorumlu seyirci. Halbuki İsviçre maçında seyirci ne yaptı ki! Sahada, kulübede hâlâ sorumlular. Gera'nın atılışından sonra çıldıran hocam ve golden sonra basın tribününe 'hareket çeken' kaptanım. Ah benim güzel milli takımım.
Terbiyesizliğin kaptanı
O terbiyesiz adam 27 yaşında. 11 yıldır uluslararası arenada. 2 büyük ligde oynadı. 44 kez A Milli. İsviçre maçında rakip kovalayan, İngiltere'de hakkında ırkçılık soruşturması açılan, nihayet sahada milli formayla ve kaptanlık bandıyla hareket çeken adam benim milli takımımın kaptanı. Özür dilemiş. Tıpkı TSYD'nin açıklamasındaki gibi ben de kabul etmiyorum.
Eğer bu ahlak yoksunu adam, bir daha milli takım forması giyerse, onu çağıran da bu suça, bu terbiyesizliğe ortak olacak. Eğer bu adama bir ceza verilmez üstüne de prim alırsa bu ahlak yoksunluğunu federasyon da üstüne alacak. Ya maçı kaybetseydik ne olacaktı? Kime çekecekti o hareketi, koridorda Macar mı kovalayacaktı? Yoksa mixed zone'da muhabir mi dövecekti? Onu İngiltere'de buradakinden 5 kat fazla eleştiriyorlar. Yapabilecek mi oradaki basına aynı şeyi? Bekliyorum. Bir gün oynarsa görürüz herhalde.
Bu kadarla bitiyor mu?
Bir milli takım düşünün:
1- Oyuncuları basına, dolayısıyla halka konuşmuyor.
2- Galibiyet primlerini kendileri belirliyor.
Yani hesap vermek, açıklama yok. Hakaret, ölüm tehdidi çağrıştıran açıklamalar, terbiyesizce el-kol hareketleri var. Acaba hayatları boyunca babalarından alabilmişler mi istedikleri parayı? Ya da kulüpleri hiç onlara primi siz belirleyin demiş mi? Kimin parası o? Ve eğer 65. sıradaki Macaristan'ı yenmenin ödülü açık çekse, 115. sıradaki Malta'yla berabere kalmanın cezası ne? Ya da yarın öbür gün Dünya Kupası'nı kazanırsak Boğaz Köprüsü'nü mü vereceksiniz oyunculara? Ve o zaman biz eleştiride bulunduk di