Emre Uslu yanıt aradı: PKK suikastleri MİT'in işi mi?
Paris suikastlerinin arkasında MİT olduğu yönündeki iddialar güderek güç kazanırken Taraf yazarı Emre Uslu akıllardaki soruya yanıt aradı...
AKP cemaat savaşının yan kollarından biri olarak gelişen MİT ve
Paris suikastleri iddiaları giderek geniş bir tartışma konusu
haline geliyor. Zanlı Ömer Güney'in internete sızdırılan ses kaydı
ve MİT mührü taşıyan bir belgenin sosyal medyaya sızdırılması
üzerine akıllara yerleşen soruya Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu
yanıt aradı: Paris cinayetini MİT mi yaptı
İşte Uslu'nun yazısındaki ilgili bölüm:
Belge hakkında MİT tutarsız bir açıklama yaptı. MİT, resmî
açıklamasında belge sahte demedi. Soruşturma başlatıldı, dedi.
Medya bu açıklamayı MİT cinayet kabul mü ediyor şeklinde
sorgulayınca MİT el altından bilgi sızdırmaya başladı. Belgenin
sahte olduğunu iddia ediyor ama belgenin MİT’in içinde mi dışında
mı hazırlandığını araştırıyor, şeklinde açıklamalar geliyor.
Belli ki MİT, insanların kafasını karıştırmak için böylesi
açıklamalar yapıyor. O belgenin sahte olup olmadığının anlaşılması
iki dakikalık bir mesele. Zira belgenin üzerinde hem el yazısı var
hem de MİT belgelerine özel barkod sistemi. O el yazısının kime ait
olduğu da on dakikada tespit edilebilecek bir konu.
SIZDIRILAN BELGE BUZ GİBİ MİT BELGESİ!
MİT’in manipülatif açılamalarından anlaşılıyor ki, o belge buz gibi
MİT belgesi.
Daha önemlisi MİT’in Devrimci Karargâh örgütüne sızdırdığı,
İsviçre’de yaşayan Murat Şahin isimli bir ajan Türkiye’de Devrimci
Karargâh operasyonunda gözaltına alınmış daha sonra MİT tarafından
serbest bıraktırılmıştı. Şahin’in açıklamasına göre kendisi için
MİT Polat Küçük isimli bir avukat bile tutmuştu. Ne tesadüftür ki o
avukat MİT’e yakın paralel internet sitesinde köşe yazarlığı
yapıyor.
Murat Şahin Avrupa’ya döndükten sonra PKK gazetelerine konuşmuş,
Paris cinayetini MİT’in organize ettiğini, Çankaya’da Teyze isimli
bir MİT mensubunun Avrupa’daki gençleri (lejyonerler) organize
ettiğini anlatmıştı.
Yeni çıkan belgeler MİT’çi Murat Şahin’in o dönemde anlattığı
bilgilerle bire bir örtüşüyor.
MİT HEM SÜRECİ YÜRÜTÜP HEM DE İNFAZ MI
YAPIYOR?
Şimdi soru şu? MİT bir yandan çözüm sürecinde ilerlerken bir yandan
PKK’lıları neden öldürsün?
Esasen bunun cevabı da basit. MİT- PKK ilişkisini bilenler
açısından, MİT’in böylesi eylemler yapması çok çelişkili bir tutum
değil. Bunu anlamak için özellikle devletin 2012’de yaptığı
stratejik savaş anlayışına bakmak gerekiyor.
MİT, PKK'IN ORTA DÜZEY YÖNETİCİLERİNİ HEDEF
ALMIŞTI
2011-2012 yıllarında devlet PKK’nın orta kademe liderlerine yönelik
birtakım stratejik operasyonlar yaptı. Özellikle nokta
operasyonlarıyla PKK’nın liderleri Yücel Halis, Rüstem Cudi, Çiçek
Kıçi, Dağlıca saldırısının organizatörü Ape Hüseyin kod adlı Kadir
Çelik gibi birçok PKK yöneticisi öldürüldü. Bu stratejinin son
halkasında Fehman Hüseyin’e yönelik saldırı planları yapılırken PKK
MİT’i tuzağa düşürüp yanıltmış, Uludere faciası yaşanmıştı.
Bu ölümlerden anlaşılıyor ki devlet PKK’nın orta kademe
yöneticilerine yönelik bir saldırı planlaması yapmış. Ömer Güney’in
ses kaydında ve ortaya çıkan MİT belgesinde bize yansıyan planlama
işte o stratejinin parçası.
SAKİNE CANSIZ ÜZERİNDEN DİĞER LİDERLERE MESAJ
Anladığım kadarıyla MİT bir yandan görüşmeleri sürdürürken, diğer
yandan görüşmelere engel olabilecek kişileri infaz ettirerek bu
cinayeti işletmiş olabilir. Burada Sakine Cansız’ın çözüm sürecine
ilişkin tutumunu tam bilmiyoruz. Belki o tutumu nedeniyle, belki de
Sakine Cansız’ı öldürerek diğer PKK liderlerine mesaj vermek için
de bu cinayet işlenmiş olabilir.
MİT JİTEM'İN ROLÜNÜ ALMIŞ
Cinayet belgelerinden ortaya bir başka gerçeklik daha çıktı. MİT,
JİTEM’in rolünü almış. Hrant Dink cinayetinden, Malatya’daki
misyoner cinayetlerine kadar hemen her cinayette ipuçlarından biri
mutlaka MİT’e gidiyor. En son Sakine Cansız cinayetinde de MİT’in
parmağı ortaya çıktı...