EMRE USLU PKK'NIN YENİ PLANINI AÇIKLADI! KİMLERİ KAÇIRACAKLAR?
Taraf yazarı Emre Uslu PKK'nın bundan sonraki olası eylemini yazdı.
Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu , Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasıyla ilgili PKK'ya yakın kaynaklardan edindiği bilgileri yazdı. Aygün'ün PKK'nın ayağına bastığını söyleyen Uslu, kaçırılma nedeninin PKK’nın Alevi stratejisiyle ilgili olduğunu söyledi.
PKK'nın ayrıca bundan sonraki olası eylemlerini de yazan Uslu, bugün Twitter hesabından, terör örgütünün bayramda büyük bir eyleme hazırlandığı bilgisini verdi. PKK'nın kaçırma eylemlerine devam edeceğini yazan Uslu, Duran Kalkan'ın bölgedeki memurlara yaptığı "görevi bırakın" ve "Çocuklarınızı okulaa göndermeyin" uyarısından yola çıkarak örgütün memurlara yönelik kaçırma eylemleri olacağını söyledi.
İşte Emre Uslu'nun o yazısı:
AYGÜN'ÜN KAÇIRILMASININ ANA NEDENİ...
Kamuoyu PKK’nın kaçırdığı CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’le meşgul.
Farklı analizler yapılıyor. Analizlerin çoğunluğunda doğruluk payı
da var. Ancak bence ana gerekçe üzerinde duran fazla olmadı. Ben
Aygün’ün kaçırılmasının ana nedeni PKK’nın Alevi stratejisiyle
ilgili diye düşünüyorum.
Öncelikle bir tesbit yapalım. PKK Hüseyin Aygün’ü milletvekili olduğu için değil Hüseyin Aygün olduğu için kaçırdı. Zaten görgü tanıklarının anlatımına göre aracı durduran PKK’lılar Aygün’e “Biz sizi seviyoruz ama parti kararı var sizi gözaltına alacağız” diyor. Örgütün Aygün’ü kaçırmak için günlerce istihbarat çalışması yaptığını da biliyoruz. Yani durum şu: O saate o yoldan Hüseyin Aygün değil de başka bir vekil geçiyor olsaydı PKK sırf milletvekili durdurduk diye o vekili kaçırmayacaktı.
O hâlde soru şu: PKK Hüseyin Aygün’ü neden kaçırdı?
PKK’nın açıklamalarında halktan gelen “şikâyet”ten söz ediliyor. Ancak bu şikâyetin ne olduğunu bilmiyoruz. PKK’lılar Aygün’ün kaçırılmasının lokal birimler değil bir “parti kararı” olduğunu açıkladıklarına göre bu “şikâyet” sıradan bir şikâyet olamaz. PKK Merkez Yürütme Kurulu’nda alınacak bir karara gerekçe oluşturacak bir “şikâyet” olmalı bu. Medyada özellikle AKP’ye yakın analistler tarafından gündeme getirilen Tunceli’deki CHP-BDP çekişmeleri nedeniyle kaçırıldığı iddiası da doğru olamaz. Zira seçime çok zaman var. Dolayısıyla seçim siyaseti üzerinden yapılacak bir analiz doğru bir analiz olamaz. Ayrıca Tunceli’deki yerel bir parti çekişmesi PKK Merkez Yürütme kararını etkileyip Türkiye çapında sansasyonel ve riskli bir eylem kararını aldıracak kadar önemli bir konu değildir.
AYGÜN'ÜN KAÇIRILMASI ALEVİ STRATEJİSİYLE
İLGİLİ
O hâlde Hüseyin Aygün neden kaçırıldı? Bana göre Aygün’ün kaçırılma
nedeni PKK’nın Alevi stratejisiyle ilgili bir durumdur. PKK’nın son
bir kaç yıldır özellikle Alevi toplumuna yönelik faaliyetlerini
arttırdığını biliyoruz. PKK’yı Türkiyelileştirme projesi olarak
uygulanan bu projede PKK’nın Alevi taban üzerinden ülkenin batı
bölgelerine de yayılıp sorunu batıya taşıyarak isteklerini kabul
ettirmeyi düşündüğü bir sır değil. En son on gün önce Murat
Karayılan Alevilere çağırı yaparak şunu söylemişti: “Gerek Türk
gerekse de Kürt olsun tüm Alevi halkımızın bu faşist saldırılara
karşı kendini savunmaya alması gerekmektedir. AKP rejiminin
yürüttüğü sömürgeci egemenlik anlayışı ve Sünniliğe dayalı
yarattığı toplum psikolojisi karşısında Alevilerle Kürtlerin
ortaklaşarak mücadele yürütmesi artık ertelenemez bir görev hâline
gelmiştir. Ben özellikle tüm Alevi halkımıza çağrı yapıyorum:
AKP’nin şekillendirdiği ve oluşturduğu bu hiçleştirici linç
politikası karşısında daha fazla örgütlenelim, daha fazla dayanışma
içerisine girelim. Bu saldırılar karşısında irade olursak
saldırıları kırabilir, geri adım attırabiliriz. Özellikle Malatya-
Sivas- Erzincan hattındaki Alevi halkımızın gelişmelere karşı daha
duyarlı ve dayanışma içerisinde olması gereklidir.”
KAÇIRILMA TARİHİ MANİDAR
PKK’nın Hüseyin
Aygün’ü kaçırmak için düğmeye bastığı tarih ile Karayılan’ın
Alevilere yönelik çağırısı da aynı zamana denk geliyor. Doğrusu
“manidar” bir zamanlama bu. Sanırım Hüseyin Aygün’ün kaçırılması
PKK’nın Alevileri mobilize etme girişimleri ile yakından ilgili.
Bilindiği gibi Adıyaman’da, Aydın’da, Malatya’da ve ülkenin değişik
yerlerinde Alevileri hedef alan tüm olayları, işaretlemeleri
Türkiye kamuoyuna Hüseyin Aygün duyurdu. Özellikle Doğanşehir’de
meydana gelen Alevi-Sünni gerginliği sürecinde Alevilere sahip
çıkan kişi Aygün’dü. Oysa Doğanşehir PKK’nın 1990’larda girdiği,
son dönemlerde de girmeye çalıştığı bir alan. Bu nedenle
Doğanşehir’deki olaya en az Hüseyin Aygün kadar sahip çıkan bir
başka örgüt de PKK’ya iltisaklı örgüttü.
HÜSEYİN AYGÜN PKK'NIN AYAĞINA BASIYOR
Sanırım Hüseyin Aygün, Alevilere sahip çıkacağım derken PKK’nın
ayağına basıyor. PKK’nın Alevileri maniple edip yanına çekme
stratejisine engel oluşturuyor. Alevilerin Türkiye çapında sesi
soluğu oluyor. Bu nedenle ben PKK’nın Aygün’ü “Alevi stratejimiz
konusunda ayağımıza basıyorsun, bize engel oluyorsun” diye
kaçırdığını ve Aygün’ü çok ciddi uyaracağını düşünüyorum. Bu
yönüyle bakıldığında olayın PKK’nın tipik bir “alternatifleri yok
etme stratejisi”nin parçası olduğunu düşünüyorum. Nitekim Kürtlerin
yaşadığı diğer bölgelerde de alternatif olarak başını kaldıran kim
varsa PKK tehdit ve yıldırma yöntemleriyle sindirdi. PKK, Hüseyin
Aygün ’ü kaçırarak kendi Alevi stratejisinin önündeki büyük bir
engeli kaldırmayı amaçladı. Ayrıca Türkiye kamuoyuna şu mesajı
verdi: “AKP yapsa yapsa duble yollar yapar ama o yolları kontrol
edemez, ben kontrol ederim.” Böylece Şemdinli’de başlattığı
“psikolojik kuşatılmışlık” duygusu yaratma stratejisini de
uygulamaya koymuş odu. PKK çok riskli bir eylem yaptı ama
karşılığının büyük olacağını bekleyerek yaptı.
PKK BUNDAN SONRA NE YAPACAK
Bu bilgi çok sır bir bilgi değil. Duran Kalkan geçen hafta yaptığı
açıklamada bölgede görev yapan devlet memurlarına çağırı yaparak
görevi bırakmalarını yoksa tutuklayacaklarını söyledi. Ailelere de
çocukları okullara göndermeyin çağırısı yaptı. Okulların açılma
dönemine denk gelen bu çağırıya bakacak olursak PKK’nın önümüzdeki
dönemde eğitim kurumlarına yönelik kitlesel eylemler ve memurlara
yönelik kaçırma eylemleri yapması sürpriz olmayacaktır.