EMRE USLU; "BU YAZI MAHŞERDE ŞAHİDİM OLSUN"

Fitne: Bu yazı mahşerde şahidim olsun

Yeni seneye başlarken böyle bir yazı yazmak istemezdim. Ancak görünen o ki 2013’te siyaseti fitne şekillendirecek. Umarım bu yazıyı Tayyip Erdoğan okur ve çevresindeki fitnecilerin fitnesini birinci elden görür.

Ergun Babahan bana “Today’s Zaman’da ‘Mr. %10’ diye bir yazı yazdın, Erdoğan’ın her gelen ihaleden yüzde 10 pay aldığını yazdın” diye iftira atmasa belki de hiç haberim olmayacaktı.

Meğer Tayyip Erdoğan’a yakın kişiler benim Erdoğan’la ilgili “Bay %10” diye bir yazı yazdığımı, ve Erdoğan’ı ihalelerden yüzde 10 pay almakla itham ettiğim fitnesini yayıyormuş. Bu fitne ile AKP kaynıyormuş, yazmadığım bir yaz AKP ile Cemaat arasında kavga çıkarmış, ama haberim yok.

Durum şu: Ben Today’s Zaman’da “Erdoğan ve Atatürk” başlıklı bir yazı yazdım. Her iki liderin de siyasal hareketinin bir lider figürü etrafında oluştuğunu anlattıktan sonra Atatürksüz Kemalizm’in olmayacağı gibi Erdoğansız da AKP’nin olmayacağını anlattım. Erdoğan’ın geçen yirmi yıllık siyasi kariyerinden imajının mitolojik bir figüre dönüştüğünü anlattım ve bir örnek verdim:

“Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yken yolsuzluklarla savaşan Erdoğan’dı. Erdoğan’ın bu yönüyle ilgili anlatılar Anadolu’nun küçük kasabalarına kadar ulaşmıştı. Belediye başkanı olarak rüşveti kabul etmeyerek, kendisine rüşvet teklif edenlere ‘madem belediye başkanına ayıracak bu kadar paranız var bunu da verdiğiniz fiyattan düşüreceksiniz’ diye ihale fiyatını verilen en düşük fiyattan daha da aşağı çekerek iş yapan bir liderdi. Ve bu imajın çoğu da sahici ve gerçekti.”

Yazının link burada: (http://www.todayszaman.com/columnist-279606-erdogan-and-ataturk.html)

7 Mayıs 2012’de, AKP-Cemaat kavgasının en zirvede olduğu dönemde, yazdığım ve Erdoğan’ı Atatürk’le kıyaslayıp baştan sona övdüğüm bu yazının Erdoğan’ın çevresince nasıl bir fitne malzemesine dönüştürüldüğünü öğrenince şok oldum.

Meğer bu yazının üstüne Akif Beki ile Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni arasında Medya Derneği’nin toplantısında büyük kavga çıkmış.

Babahan ve orada bulunan diğer gazetecilerden öğrendiğim kadarıyla, Akif Beki Bülent Keneş’e gelip “Emre Uslu, ‘Erdoğan ihalelerden yüzde 10 rüşvet alıyor’ yazıyor siz de bu yazıları yayımlıyorsunuz” diye çıkışmış. Keneş “Bizde böyle bir şey olmaz böyle bir yazı bizde çıkmaz” deyince herkesin önünde Beki “Ben aptal mıyım, ne okuduğumu ve nerede okuduğumu bilmez miyim, İngilizce yazmış ve o yazıyı Today’s Zaman’da okudum” demiş.

Orada olan tüm gazeteciler de benim Erdoğan’ı yüzde 10 rüşvet almakla itham ettiğim yönünde bir yazı yazdığımı düşünüyor. Bu fitne sadece Akif Beki tarafından değil Erdoğan’ın en yakın çevresi tarafından anlatılıyor. Muhtemelen Erdoğan’a da böyle aktarılmış. Ergun Babahan gibiler de bu fitnenin üstüne sörf yapıp hem Cemaat ve AKP’yi birbirine düşürmeye çalışıyor.

Hatta Ergun Babahan tweetlerinde Salih Kapusuz adını da geçirdi, onunla ilgili bir şeyler yazdığımı da ima etti. Bu fitnenin detaylarını bilmiyorum. Belli ki o konuda da bir fitne dolaşıma sokulmuş. Hayatımı hiç bir döneminde pozitif veya negatif, Salih Kapusuz’un adının geçtiği veya onun ima edildiği bir yazı yazmadım.

Fitne çarkı dönmeye başlayınca Erdoğan’ı övdüğüm bir yazı bile Erdoğan’ın en yakınları tarafından fitne aracı olarak kullanılıyor, kavga sebebi yapılıyor. Adı aklımdan bile geçmeyen adam hakkında yazılar yazdığım iftirası atılıyor.

Erdoğan’ın çevresindeki fitne çarkı böyle çalışıyor: Cemaat-AKP kavgasının heyheyli günlerinde, yazdığım ve baştan sona Erdoğan’ı övdüğüm o yazıyı bile Erdoğan’ın çevresindeki insanlar tarafından çarpıtılıp fitne çıkarmak için yayıyorlar.

Gazetecilerin önünde kendi uydurdukları yalanlar ve fitne için kavga ediyorlar. Yazıyı okuma ihtiyacı bile hissetmiyorlar. Çünkü fitneye o kadar inanmışlar ve şartlanmışlar ki benden, o heyheyli günlerde, Erdoğan’ı övecek bir yazı beklemiyorlar. Görünce abandone olup yeni yalanlar uydurup manipülasyon yapıyorlar.

Sayın Erdoğan, yanlış anlaşılacak bir ima bile olmayan bir yazıyı bu şekilde çarpıtıp kavga aracına dönüştüren ve kulaklarınıza üfleyen bu grup bilginiz dâhilinde mi çalışıyor? Hakkımda daha ne kadar böyle yalan yanlış bilgi sunuldu size?

Çevrenizin yaydığı bu fitneden siz de sorumlusunuz. Bu fitnelere ve fitnecilere inanıp kurumlarınızı üstüme saldınız. Bu dünyada size bir şey yapamam belki. Ama eğer bu dünyadan karşılıklı helalleşmeden gidersek, mahşer günü bu yazıyı tüm insanların ve Allah’ın huzurunda okuyup size bu fitnelere binaen yaptıklarınızın hesabını soracağım. Bu yazıyı okuyan herkes şahidim olsun ki, o gün başbakanlığınız da çevrenizin fitnesi de sökmeyecek..

Emre USLU / TARAF