10 Nis 2012 19:18 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:31

EMRE AKÖZ İLE AHMET HAKAN'IN ELEŞTİRİLERİ AKİT'İ ÇİLEDEN ÇIKARTTI!

Habervaktim internet sitesi attığı çirkin manşete tepki gösteren Sabah yazarı Emre Aköz ile Ahmet Hakan'ı hedef tahtasına oturttu.

İşte habervaktim sitesini kızdıran Emre Aköz’ün bugünkü yazısı...

Meral Okay ve ’onlar’

Tanışma fırsatım olmadı Meral Okay’la... Dizi dünyasını bilen, benim de değerlendirmelerine güvendiğim arkadaşlarım, onun senaryolarını hep övmüştür. Medyadan takip ettiğim Meral Okay, hem değerli , hem de iyi bir insandı.
Yerli dizi meraklısı değilim. Ama Okay’ın senaryosunu yazdığı İkinci Bahar dizisini izlemiş ve beğenmiştim.
Okay’ın akciğer kanserinden erken yaşta vefat etmesine çok sayıda insan üzüldü.
Ancak sevinerek, hınç alırcasına, "nihayet kurtulduk" dercesine, "O kadın öldü" diye başlık atanlar oldu internet sitelerinde.
Niçin? Efendim, Okay’ın yazdığı Muhteşem Yüzyıl dizisine kızmışlar; Osmanlı’yı onların göstermek istediğinden farklı anlatıyormuş.
Tabii Meral Okay’ı sevenler (hatta özel bir sevgi beslemeseler dahi, bu tavra sinir olanlar), "Ölünün arkasından bu yapılır mı" diyerek ayağa kalktı.
Arkadaşlar! Biz çoğu zaman ideoloji ile karakteri birbirine karıştırıyoruz. Mesela bu olayda, habere o başlığı koyanların, İslamcı oldukları için bunu yaptığını sanıyoruz.
Halbuki sadece ahlak bozukluğundan böyle yapıyorlar ki bu duruma halk arasında basitçe hayvanlık denir.
Hayvan da hayvandır; İslamcısı, sosyalisti, liberali filan olmaz...

SARHOŞ KAFAYLA MI YAZDIN?

Emre Aköz’ün bu yazısına tepki gösteren Akit’in sitesi, "Bu en hafifinden eşekliktir! Yine sarhoş kafayla mı yazdın Emre?" manşeti attı.

O HERİF ÖLDÜ MANŞETİ ATILACAK

Akit'in haber sitesinin öfkesinden Ahmet Hakan da nasibini aldı; Hakan için "Bu gidişle senin için de 'O herif öldü' manşeti atılacak" denildi. Ahmet Hakan "O kadın öldü" manşetini şu sözlerle eleştirmişti:

AKİT adlı gazetenin internet sitesinde Muhteşem Yüzyıl’ın senaristi Meral Okay’ın ölüm haberi şu başlıkla verilmiş:
“O kadın öldü”.
Ortalık toz duman.
Kimi “bunlar nasıl dindar” diyor.
Kimi “ölüye bile saygıları yok” diyor.
Kimi Necip Fazıl’ın “ölüm güzel şey budur perde arkasındaki haber / Ölüm güzel olmasaydı hiç ölür müydü peygamber” dizelerini anımsatıyor.
Herkes kınıyor.
Herkes nefret ediyor.
Herkes isyanda...
Bende ise derin bir kayıtsızlık hâli oluştu. Çünkü... Ben artık bu adamların “dinden nefret ettirmek” gibi bir işlevi gönüllü bir şekilde üstlendiklerine tamamen ikna olmuş durumdayım