Emrah Serbes'in yaptığı kazayla ilgili flaş gelişme!
Polislerin şahitlerin ifadesini almayarak kazadaki gerçeklerin üzerini örttüğü öne sürüldü
Aydın yolundaki kazada babası Ayhan (59), annesi Nilgün (51) ve kız
kardeşi Zeynep’i (16) kaybeden Ahmet Mert Özçelik’in (24) avukatı
Burcu Ece Güler, otomobillerine aracıyla çarparak bir ailenin yok
olmasına neden olan 'Behzat Ç.' filminin senaristi ve yazar Emrah
Serbes’i muayene eden doktor ve kaza tespit tutanaklarını
hazırlayan 2 polis hakkında 'görevi ihmal ve resmi belgede
sahtecilik'ten suç duyurusunda bulundu. Avukat, polislerin kazayı
gören şahitlerden ifade alınmamasını gerçeklerin üzerinin örtülmek
için yapıldığını, doktorun kemer izinin rapora kaydetmemesinin de
ihmal olduğunu ilere sürdü.
Ne olmuştu?
Kaza, 22 Eylül 2017 tarihinde saat 04.30 sıralarında İzmir- Aydın
yolu Torbalı Kavşağı yakınlarında meydana geldi. İzmir’den Aydın
yönüne giden Ayhan Özçelik yönetimindeki 35 TV 9335 plakalı
otomobile, arkadan gelen 34 NT 5005 plakalı otomobil çarptı.
Çarpmanın şiddetiyle savrulan Özçelik’in kullandığı otomobil
taklalar attı.
Kazayı gören diğer sürücülerin durumu bildirmesi üzerine olay
yerine sevk edilen sağlık ekipleri, sürücü Ayhan ve kızı Zeynep
Özçelik’in öldüğünü belirledi. Kazada ağır yaralanan Nilgün Özçelik
ise Torbalı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yolda kalbi duran ve
yapılan müdahalelerle yaşama döndürülen Nilgün Özçelik, Ege
Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yoğun bakıma alınan
Nilgün Özçelik, kazadan 12 gün sonra yaşamını yitirdi.
Kazada ölen baba, anne ve kızları, Manisa’nın Soma ilçesinde
toprağa verildi. Kazanın ardından otomobili kendisinin kullandığını
öne süren Kenan Doğru tutuklandı. Ancak bu aşamada babasını,
annesini ve kız kardeşini kazada yitiren Ahmet Mert Özçelik’in
avukatı Burcu Ece Güler, savcılığa dilekçe vererek şoförün değişme
ihtimali olduğunu, bu sebeple soruşturmanın Emrah Serbes yönünden
genişletilmesi ve bu yönde delillerin toplanması talebinde bulundu.
Savcılık tarafından talep kabul edilerek, soruşturma genişletildi
ve yeni delillerin toplanmasına karar verildi. Delillerin
toplandığı bu süreçte 'Behzat Ç.' kitaplarının yazarı Emrah Serbes,
kazadan 6 gün sonra sosyal medya üzerinden itiraf mektubunu
paylaşarak, sürücünün kendisi olduğunu açıkladı.
Torbalı Adliyesi’ne gelen Serbes, suçunu itiraf ederek teslim oldu.
İfadesinin alınmasının ardından Serbes tutuklanırken, Kenan Doğru
ise tahliye edildi. Kazayla ilgili soruşturma devam ederken,
hazırlanan bilirkişi raporunda da Emrah Serbes’in asli ve tam
kusurlu olduğu belirtildi. Raporda Serbes’in aracı alkollü olarak
kullandığı, aşırı hızlı olduğu için şerit ihlali yaptığı ve takip
mesafesine dikkat etmediği yer aldı.
Öte yandan kazada yaşamını yitiren Ayhan Özçelik’in ise herhangi
bir kusurunun bulunmadığı hazırlanan raporla soruşturma dosyasına
eklendi. İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada mahkeme
heyeti, duruşmaya başlamadan yeniden bilirkişi incelemesi istedi.
Mahkemenin istediği incelemeyi yapan bilirkişi, raporunda Emrah
Serbes’in tam kusurlu bulduğunu açıkladı.
''Tutanaktaki eksiklikler davanın seyrini
değiştirdi"
Emrah Serbes’in yargılanmasına devam edilirken avukat Burcu Ece
Güler, olaydan sonra kaza tutanaklarını hazırlayan 2 polis memuru
ile Serbes’i muayene eden doktor hakkında Torbalı Cumhuriyet
Başsavcılığı’na 'görevi ihmal ve resmi belgede sahtecilik'ten suç
duyurusunda bulundu. Avukat Güler, trafik kazasına ilişkin dosyada
bulunan genel adli muayene raporu, kaza tespit tutanağı ve alkol
raporu gibi belgelerde gerçeğe aykırı bilgiler ve önemli
eksiklikler bulunduğu öne sürdü.
Güler, kaza tespit tutanağı ve alkol raporu düzenleyen polis
memurları C.D. ile A.U.’nun kazada 3 kişinin yaşamını yitirmesine
ve aracın Serbes’e ait olmasına rağmen sadece "Sürücü benim" diyen
Kenan Doğru’ya alkol testi yapmasının ihmal olduğunu söyledi. Kaza
tespit ve alkol tutanaklarındaki eksikliklerin davanın seyrini
değiştirdiği kaydeden Güler, "Kaza tespit tutanağında kaza saati
04.15 olup sürücü olduğunu beyan eden Kenan Doğru’nun alkol testi
hemen yapılmamış, saat 04.47’de sadece üfleme yöntemiyle bir rapor
alınmıştır. 2 kişinin ölüp 1 kişinin ağır yaralandığı ve
şüphelilerin dışında karşı taraftan olayı anlatacak ve herhangi bir
iddiada bulanabilecek kimse olmadığı hususu dikkate alınmamış,
sadece Kenan Doğru’nun 'Ben şoförüm' demesiyle yetinilerek yolcu
olduğu iddia edilen, üstelik ruhsata göre araç sahibi olan Emrah
Serbes’e alkol testi yapılmamıştır. Kaldı ki kazaya alkol kadar
uyuşturucunun da sebebiyet verebileceğini en iyi şekilde bilmesi
gereken şüpheliler, bu gerçeği de görmezden gelmiş ve sürücü
olduğunu iddia eden Kenan Doğru’dan kan örneği almamışlardır.
Meslekleri gereği bu kadar basiretsiz olmaları kabul edilemez"
dedi.
"Neden tutanaklarda adı geçmiyor?"
Kaza tutanaklarında Emrah Serbes’in adının geçmemesinin polis
memurlarının hatası olduğunu da savunan avukat Güler, şöyle devam
etti:
"Kaza tespit tutanağındaki bir diğer husus da Emrah Serbes’in
adının geçirilmemesidir. Tutanağın 'kazaya karışan yolcu ve
yayalar' başlıklı kısmında Emrah Serbes’in adı geçmediği, yine
'kazanın özeti' kısmında hiç yer verilmediği görülmektedir. Kaza
özeti okunduğunda sanki Kenan Doğru’nun yalnız yolculuk ettiği gibi
bir anlam çıkmaktadır. Kaza yapan araçların durumunu görünce
hayatın olağan akışına göre o araçtan çıkan bir insanın en azından
iç kanama tehlikesi korkusuyla kendisi için de hastaneye gitmesi
beklenir. Ancak her 2 şüpheli de hastaneye gitmek istemediklerini
ve böylece kolluk kuvvetlerinin de götürmediğini ifade
etmektedirler. Dosya kapsamında sonradan toplanan delillerden bir
tanesi de şüphelinin aracındaki hava yastığından ve iç
kısımlarından alınan kan örnekleri olup, bu durumda şüphelilerin
her ikisinin de kanamalı bir yarası olduğu sabittir. Bu izlerin
tespit edilmesi zorunlu olup şahısların hastaneye götürülmemesi çok
önemli bir eksikliktir."
2 polis memurunun kazayı gören şahitlerin ifadesini almamasının
kazadaki gerçeklerin üzerini örttüğünü öne süren Güler, kaza
alanındaki delillerin de görmezden gelindiğini savunarak, şunları
söyledi:
"Kazaya bakan sağlık görevlisinin Emrah Serbes’ten alkol kokusu
aldığını belirtmesi ve aynı zamanda oto kurtarıcısının aracın
yanında viski şişesi bulmasına rağmen olay yerini ilk inceleyen
şüpheliler tarafından bu hususlar kayıt altına alınmamıştır. Ancak
bizim itirazlarımız üzerine savcılığın da talimatıyla olay
yerindeki tüm görevlilerin ifadesinin alınmasına karar verilmiş ve
bu ifadelerden birçok resmi görevlinin Emrah Serbes’ten alkol
kokusu aldığı ve araç kaldırıldıktan sonra bira kutusu ve viski
şişesi gördüğü anlaşılmıştır. Bu durum en hafif ihtimalde dahi
özensizliğin ve ihmalkarlığın çok net bir göstergesidir."
"Kemer izinin rapora yazılmaması büyük ihmal"
Kazanın ardından olay yerinde sağlık görevlilerinin muayene
talebini reddeden Emrah Serbes’in daha sonra götürüldüğü hastanede
muayenesi sırasında doktorun da ihmali olduğunu ileri süren avukat
Güler, şöyle konuştu:
"Emrah Serbes ve dosyadaki ilk şüpheli Kenan Doğru’nun raporlarında
darp ve cebir izi olmadığı belirtilmektedir. Oysa ki savcılık
ifadesinin gözlem başlıklı kısmından görüleceği üzere şüphelinin
boynunun sol tarafında sürtünmeye dayalı olduğu tahmin edilen
yaklaşık 10 santimlik yukarıdan aşağıya doğru anlatıma uygun
emniyet kemeri izi olduğu düşünülen bir iz olduğu görülmüştür.
Savcılık gözleminde belirtilen ve daha sonra fotoğraflanan bu izin
kaza tarihi üzerinden 7 gün geçmesine ve sanık iyileşmesi için
yanık kremi sürdüğünü beyan etmesine rağmen halen daha yaranın
çıplak gözle görüldüğü düşünüldüğünde, düzenlenen raporun gerçeği
yansıtmadığı çok nettir. Doktor T.Z., gerçeğe uygun bir rapor
düzenleseydi daha olayın ilk gününden itibaren gerçek sürücü Emrah
Serbes yakalanabilecek ve o zaman olayın üzerinden çok geçmeden
kendisine alkol testi de yapılabilecekti. Şüphelinin düzenlediği bu
rapor soruşturmanın tüm seyrini aksatmış hatta adeta değiştirip
çarpıtmıştır. Çok basit gözle görülür bir yarayı bilerek veya
bilmeyerek raporunda yazmadığı için başta adalet bekleyen
müvekkilim olmak üzere tüm ilgilileri mağdur etmiş, alkolün
ispatlanamamasına katkı sağlamış ve ayrıca şimdi yapılan delil elde
etme çalışmaları sebebiyle yargının yükünü artırmıştır."
Kazaya bakan sağlık görevlilerinin, ilk ifadelerinde olayı net
anlattığını; ancak ilk duruşmada çekimser davrandıkları iddiasında
bulunan avukat Güler, "Ayrıca savcılık aşamasındaki ifadelerinde
Emrah Serbes’ten alkol kokusu aldığını belirten sağlık görevlisi
D.S ile Emrah Serbes için 'Alkollü gibiydi, ayakta durmakta zorluk
çekiyordu' diyen sağlık görevlisi E.Ş. hakkında müvekkil tarafından
BİMER ve CİMER yoluyla şikayette bulunulmuştur. Bu tanıklar ilk
ifadelerinde çok net bir şekilde anlatımda bulunurken, mahkeme
aşamasında çekimser davranarak, ancak sorular üzerine bazı
hususları açıklamak zorunda kalmışlardır. Ayrıca tanıklardan
E.Ş.,ilk ifadesinde hiç söz etmemesine rağmen mahkeme aşmasındaki
ifadesinde sürekli Emrah Serbes’in ’Ben ölseydim’ dediğini ifade
etmiştir. Müvekkil de bu olay sebebiyle idari soruşturma açılmasını
talep etmiştir" dedi.