Emrah Serbes raporunda şoke eden ifade: Kaza yaparken o ilacın etkisindeydi!
Raporda Emrah Serbes yönetimindeki otomobilin 130 km’nin üzerinde bir hıza sahip olduğu da öne sürüldü.
İzmir-Aydın otoyolunda geçen yıl meydana gelen trafik kazasında
hayatını kaybeden Özçelik ailesinin avukatı Burcu Ece Güler’in
talebi üzerine hazırlanan bilirkişi raporu, İzmir 8.Ağır Ceza
Mahkemesi dava dosyasına girdi. [Emrah Serbesin kaza dosyasına
giren raporda şoke eden ifadeler]
Rapora, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç.Dr.Halis Ulaş,
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Ana Bilim Dalı
Öğretim Görevlisi Dr.Pınar Bacaksız, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Özgür
Can, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı
Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Çağlar Özdemir imza attı.
RAPORDA ÇARPICI TESPİTLER
Raporda şu tespitlere yer verildi:
-Somut olayda iddialar sanığın alkollü şekilde araç kullandığı
yönündedir. Bu konuda tanık anlatımları da söz konusudur. Her ne
kadar bu konu şüpheye yer bırakmayacak biçimde sübuta ermiş olmasa
da sanığın kullandığı ilaçların etkilerinin de ayrıca ele alınması
gereklidir.
-Sanık (sara nöbetlerini önleyici) bi ilaç kullanmaktadır. Olayın
adli tıp açısından yapılan değerlendirmesinde ilacın sürüş
yeteneğini olumsuz şekilde etkilediği ifade edilmiştir. Sanığın
olay anında bu ilacı kullanmakta olduğu hususu da sübuta ermiştir.
Öte yandan adli tıp açısından yapılan değerlendirmede sanığın bu
ilaçla birlikte alkol kullanma eğiliminde olduğu da tespit
edilmiştir.
-Gerek teorik açıdan gerekse Yargıtay’ın konuya ilişkin olarak
verdiği kararlar çerçevesinde değerlendirildiğinde sürüş yeteneğini
olumsuz etkileyen maddeler etkisi altında araç kullanan kişinin
fiilinin bilinçli taksir teşkil ettiğine şüphe yoktur. Sanık
elbette meydana gelen neticeyi istememiştir ancak neticeyi öngörmüş
fakat buna rağmen araç kullanmaya devam etmiştir.
-Emrah Serbes tarafından kullanılan 34 NT 5005 plakalı aracın 34 TV
9335 plakalı araca arkadan çarpma hızının yasal hız limitlerinin ve
iddia edilen 130 km’nin çok üzerinde olduğu, bu hususun bilimsel
metodolojik yöntemlerle Üniversitelerin Otomotiv Mühendisliği
bölümlerince değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu.
AİLENİN AVUKATI: “RAPOR GERÇEĞİN ÖNÜNÜ AÇTI”
Hürriyet’e konuşan Özçelik ailesinin avukatı Burcu Ece Güler, Emrah
Serbes’in kazanın oluşumuna ait gerçeğe aykırı savunmalarını
çürütmek, savunmaların bilimsel dayanağı olmadığını ispatlayabilmek
ve Serbes’in takdiri indirim sebeplerinden yararlanmaya yönelik
çabalarını sonuçsuz kılmak için bilimsel mütalaa alınmasına ihtiyaç
duyduklarını ifade etti. Dava dosyasına giren bilimsel raporun
gerçeğin önünü biraz daha açtığını üstünü çizen avukat Güler, “Bu
rapor sonrasında geldiğimiz noktada mahkemenin elinde bilinçli
taksirin uygulanması için iki sebep daha bulunmaktadır. Bunlardan
bir tanesi sanığın kanında tespit edilen ve sürüş yeteneğini
olumsuz etkileyen reçeteli ilaçların etkisinde iken araç
kullanması, bir diğeri de olumsuz hava koşullarında çok yüksek
hızda araç kullanmasıdır. Mütalaada ayrıntısı ile belirtildiği
üzere şüpheli Emrah Serbes ifade ettiği 130 km/s’den çok daha hızlı
gittiği oluşan hasarın büyüklüğünden anlaşılmaktadır. Bu raporla
birlikte kamuoyunda dava ile ilgili yapılan yorumların başında
gelen ve hemen herkesin hem fikir olduğu “Bu kaza 130 km ile
yapılmış olamaz, kesin daha hızlıdır,” gibi yorumların doğruluğu
ispatlanmış, bilimsel gerçekleri ortaya konulmuştur” dedi.
NE OLMUŞTU?
22 Eylül 2017’de İzmir-Aydın otoyolunda, başka bir otomobilin
çarpmasıyla kontrolden çıkıp takla atan otomobilin sürücüsü 59
yaşındaki Ayhan Özçelik ve kızı 16 yaşındaki Zeynep Özçelik
yaşamını yitirmiş, kazada sürücünün eşi 51 yaşındaki Nilgün Özçelik
ise ağır yaralanmıştı. Kazanın ardından Serbes’in yanındaki Kenan
Doğru, aracı kendisinin kullandığını söylemiş, daha sonra da
tutuklanmıştı. Emrah Serbes ise altı gün sonra gelen itirafının
ardından savcılığa giderek teslim olmuş, daha sonra da tutuklanarak
Buca Cezaevi’ne gönderilmişti. Serbes’in itirafı, savcının ‘şüphe
üzerine’ soruşturmayı derinleştirmesinden iki gün sonra gelmişti.
Serbes ifadesinde, kaza sonrası İstanbul’a gittiğini, özel bir
klinikte dört beş gün boyunca yatarak kendisini cezaevi koşullarına
ruhsal ve bedensel olarak hazırlamaya başladığını söylemişti.
Kazada ağır yaralanan Nilgün Özçelik, hastanede hayatını
kaybetmişti. Serbes’in, kaza sırasında alkollü olmadığı başta olmak
üzere birçok iddiası tanık ifadelerinde yalanlanmıştı.