16 Eyl 2009 11:53 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:52

"EMİN ÇÖLAŞAN PİJAMALI GÜNLERE ÖZLEM Mİ DUYUYOR? BU MUDUR GAZETECİLİK?"

Akşam gazetesine verdiği röportajda, Aydın Doğan'ın hükümetten değil, hükümetin Aydın Doğan'dan korkması gerektiğini söyleyen Emin Çölaşan'a Yeni Şafak yazarı Bekir Hazar hangi sorularla karşı çıktı?

"Emret patron, öleyim!"

Emin Çölaşan Akşam'a röportaj vermiş, diyor ki; "İşin özü şurada: Doğan Grubu'nun yedi tane gazetesi, üç tane de televizyonu var. Bu patronun hükümetle yüzlerce işi var. Ben bire bir yaşadığım için biliyorum bu olayları. Bunlar Erdoğan'dan resmen korkuyorlar. Hacı Ertuğrul'a hep derdim ki, 'Ya arkadaş, elinizde böylesine güç var, siz bunlardan korkacağınıza bunlar sizlerden korksunlar."

Alışık bir psikolojinin yaklaşımı mı bu acaba?. Geçmişte Başbakanlar, hükümetle yüzlerce işi olduğu söylenen patronun evine geliyor, pijamayla karşılanıyordu çünkü.

Pijamalı günlere özlem mi duyuyor Emin Çölaşan? Korkuyu istiyor.

Eğer patronunun hükümetle yüzlerce işi olduğunu ve bunu bildiğini iddia ediyorsan, böyle bir durumda "Başbakan bizden korksun" demek ne anlama geliyor? Nasıl korkutacaksın? Bu mudur gazetecilik?

"Saldır ki yüzlerce işin rahat yürüsün" anlamına gelmez mi bu?

Emin Çölaşan devam ediyor:

"Her gün Tayyip Erdoğan sizi arayıp 'Benden bir emriniz var mı' diye sorsun..."

Hay haay efendim? Başka bir emriniz var mı?

-"Aloo patron ben Başbakan.. Biliyorsunuz sizden ödüm patlıyor. Buyurun efendim, bugünlük bir emriniz var mı? Bir sorayım dedim. Emredin. Hazıroldayım. Size hizmet etmek için varım. Emir demiri keser. Söyleyin hangi demiri keseyim? İsterseniz amuda kalkayım, isterseniz öl deyiniz öleyim."

-"Berhudar ol... Hâlâ hazırolda mısın evladım?"

-"Evet efendim"

-"Rahat o zaman"

-"Ohh teşekkürler komutanım... Şeyy efendim"

Bunu mu istiyor yani Çölaşan? Hem de her gün...

Şimdi adama sorarlar:, Ne yani?.. Geçmişte öyle miydi?... Başbakanlar, hükümetle yüzlerce işi olduğuna inandığın patronunu arayıp "Benden bir emriniz var mı" diye soruyor muydu?.. Başbakanlara "Emredin" diye patronu aratmak için gazetede korku dağları mı oluşturuluyordu? Geçmişte Başbakanlar, Aydın Doğan'dan mı emir alıyordu? Eğer bunu söylemek istiyorsan, bu ülkenin vatandaşı olarak bu tablodan gurur duyarak mı yazıyordun o gazetede? Sen de telefon için korkutucalardan mıydın? Ne demek istiyorsun? Anlamadım?

Gazetecilik bir değil, iki değil üç değil... Senenin her günü "Emret patron" telefonları almak için korkuların kullanıldığı bir meslek mi oldu?.. Üniversitelerde bu mu öğretiliyor?

Hangi kitap yazıyor? "Aloo ben başbakan, emret medya patronu" ilkesini?

Hangisi?..


Bekir Hazar/YENİ ŞAFAK