"ELİNDE PATLAYAN HABERLE HÜRRİYET HIZLI TEKZİP ŞAMPİYONU OLDU"!..FEHMİ KORU,AMİRAL GEMİSİ'NİN SKANDALLARINI ORTAYA DÖKTÜ!..
Bir kez işler ters gitmeye görsün, tersliklerin ardı arkası kesilmez. Hatayı yeni hatalar izler. Çiseleyen sağanağa dönüşür. Türk siyasi hayatını derinden etkilemeyi tercih ettiği ilk günden beri, Hürriyet, böyle bir görüntü veriyor
Gör başıma neler geliyor
Bir kez işler ters gitmeye görsün, tersliklerin ardı arkası kesilmez. Hatayı yeni hatalar izler. Çiseleyen sağanağa dönüşür. Türk siyasi hayatını derinden etkilemeyi tercih ettiği ilk günden beri, Hürriyet, böyle bir görüntü veriyor.
O dehşetengiz "Atma hocam din kardeşiyiz" başlığını hatırlayın. 80 yaşındaki bir Şeyh'in cinsel gücüne dair menkıbe kitabından aktarma rivayetle ortamı bulandırma çabasıydı o başlık. Sonunda ne oldu? Menkıbenin içinde yer aldığı kitabı Hürriyet'in okurlarına bedava dağıttığı ortaya çıktı. Kendi silâhından çıkan kurşun dönüp Hürriyet'i vurdu.
Ya Türkiye'de içki yasağı bulunduğu, yasağın her gün biraz daha yaygınlaştırıldığı tezini işlemek için manşete yerleştirilen "Bir kadeh rakı artık yasak" haberine ne diyeceksiniz? Daha okur karşısına çıktığı gün elinde patlayan haberle Hürriyet hızlı tekzip şampiyonu oldu.
Tevekkeli değil, Hürriyet ciddi ortamlara artık davet edilmiyor, ya da mensupları öyle ortamlarda bulunmak istemediği için Hürriyet'e ayrılan sandalye boş kalıyor. İki ihtimal de 'amiral gemisi' diye anılan bir gazete için çok hazin.
Ben hazin gerçeği yazdım diye Ankara Temsilcisi'ni apar topar İsrail'e göndermelerine "Almanya ile yakın ilişkilerinde gevşeme mi var acaba?" diye takılmıştım, hatırlayacaksınız. Böyle durumlarda Hürriyet hep Almanya'ya güvenmiştir çünkü. Bu defa öyle olmadı.
Almanya'da da 'dokunulmazlık zırhı' delinmişe benziyor. Kaptan yazılarında hâlâ 'yakın dostu' olduğunu özellikle belirterek Bild gazetesi yönetmenine atıfta bulunuyor, ama Alman gazeteleri Hürriyet'le resmen dalga geçiyorlar. Hem de Frankfurter Algemeine Zeitung ile Frankfurter Runschau gibi ciddi gazeteler... Der Spiegel dergisi... Aynı kategoride sayılmayan 'Bild' de kervana yakında katılırsa hiç şaşmam...
Hürriyet'in sarakaya alınmasının sebebi şu: Gazetenin Almanya baskısında sorumluluk verilmiş biri, Almanca çıkan gençlik eki 'Young Hürriyet' için başyazılar yazmaktaymış... Bayan yazarın son işi emlâkçılık olduğundan birdenbire 'başyazar' koltuğuna oturması, daha da önemlisi dört başı mamur başyazılar kaleme alması önceleri takdirle karşılanmış...
"Amiral gemisi kaptanı Almanya'da da 'büyük bir yazar' buldu" diye sevinmiş bile olabilir orada yaşayan vatandaşlarımız. Ancak Almanya'da Almanca okuyan-yazan Türkler arasından "Ben bu yazıyı daha önce okumuştum" hissine kapılanlar, o hissi güçlü biçimde duyanlardan nerede okuduğunu hatırlayanlar çıkmış...
Rezalet mi rezalet!
Almanya'da üniversite eğitimi gören bir kızımız bir Alman arkadaşının uyarması üzerine konuyu araştırmış. Meğer Alman arkadaşının yazısını da çalmış Hürriyet ekinin başyazarı... Öğrenci kızımız, yazarın bütün yazılarını taramış, sonra 'Google'a girip o yazılardan bazı kilit sözcükleri yazarak çalıntı yapılan kaynağa ulaşmış. Araştırmasında tam sekiz yazının büyük çapta başkalarının emeğinden çalındığı sonucuna ulaşmış... İntihal yazıları ve onlara kaynaklık eden yazıları tek tek sunuyor araştırmacı kızımız. "Diğer yazılarını da kontrol ettim, sonuç tam bir skandal; bu olay Alman toplumunda duyulsa biz Türkler açısından utanç verici bir durum olmaz mı?" diye soruyor.
Olmaz olur mu, olur tabii... Nitekim yazarlarının yazılarına destursuz bağa girercesine el atan Hürriyet yazarıyla ilgili Alman medyasında yayınlar çıkmaya başladı. Her birinin üslubu bir önceki