Ekrem Dumanlı'dan sert yazı: Alnınızın tam orta yerine katil hükmü yapışacak!
Cemaatin gazetesi Zaman'ın tepesindeki Ekrem Dumanlı, hükümete yakın medyaya ateş püskürdü.
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, "Altından
kalkamazsınız" başlıklı yazısında muhafazakar ve İslamcı medyayı
hedef aldı.
Yeni Akit muhabirine yönelik tokatlı saldırı sonrası gündemden
düşmeyen Dumanlı, çok sert bir yazı kaleme aldı.
Kendisi dahil bazı yazarların hedef gösterildiğini iddia eden
Dumanlı, "O kişilerden herhangi birisine bir zarar gelirse
alnınızın tam orta yerine katil hükmü yapışacak" diye yazdı.
Dumanlı'ya göre hedef tahtasına oturtulan kişi ya da gruplar
"hain", "örgüt mensupu" ve "ajan" ilan edilerek linç
ettiriliyor.
Cumhuriyet döneminde derin devletin öldürttüğü gazetecileri yazan
yazar, sözü günümüze getirerek yazısını böyle tamamlıyor:
"KIYAMETE KADAR..."
"En sıcak iki misal: Ahmet Kaya, Hrant Dink. Her ikisi de hedef
tahtasına konuldu. Biri kahrından çekip gittiği yaban illerde
ülkesine hasret bir şekilde vefat etti; öbürü acımasız bir kurşunla
sokak ortasında infaz edildi. Şimdi onları “hedef göstermekle”
suçlanan meslektaşlarımız bu iddiaları kabul etmiyor; ama o güne
bugünden bakılarak dönülseydi aynı yayınları yaparlar mıydı?
Sanmıyorum.
Yandaş medya, kaba saba üslupları ve gazetecilikten uzak
yaklaşımlarıyla o kadim ve kirli metotları bugün uygulamaya
yelteniyor. Aylardır insanları karalıyor, onlar hakkında kışkırtıcı
yayınlar yapıyor. Bu satırların yazarı dâhil pek çok meslektaşımızı
hedef gösteren Pravda medyası ve onun arkasındaki güçler çok iyi
bilmeli ki itibarsızlaştırmaya çalıştığınız o kişilerden herhangi
birisine bir zarar gelirse alnınızın tam orta yerine katil hükmü
yapışacak ve kıyamete kadar o sıfatın ezici vebalinden
kurtulamayacaksınız.
"KARANLIK ATMOSFERİ BESLEMENİN VEBALİ VAR"
Gelinen noktaya bakar mısınız: Son iki yılda Gezi Parkı'ndan
başlayın, Soma'ya, Ermenek'e, 6-7 Ekim hadiselerindeki 67 faili
meçhul'e, katilleri bulunamayan polis ve asker cinayetlerine değin,
hesabı sorulamayan o kadar hadise yaşandı ki… Bu karanlık atmosferi
beslemenin vebali var.”Hep bir ağızdan şöyle demeye mecburuz:
Yürüdüğünüz yol yanlış; bu akılla hem kendinizi bitirirsiniz hem de
bu ülkeyi. Türkiye, bu cinneti de yenecek, bundan şüpheniz olmasın.
Olan, memleketi tımarhaneye çeviren “ham yobaz”a değil; ona inanan
saf insanlara olacak. Yazık! Hem de çok yazık…"