23 Nis 2012 11:55
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:34
EKREM DUMANLI'DAN HERALD TRIBUNE'E TEPKİ; ''TAM BİR GAZETECİLİK REZALETİ''
Ekrem Dumanlı, International Herald Tribune'nde yer alan Fethullah Gülen hakkındaki iddialara tepki gösterdi.
Herald Tribune’ün düştüğü duruma bakın!
Bir zamanlar, dünya markası haline gelmiş bazı gazetelerin adı zikredildi mi orada yazılanlara itimat edilir, o sütunlarda yer alan haber ve yorumlar muazzam bir dikkatle takip edilirdi. Hak ediyorlardı çünkü. Objektif habercilik yapıyor, ideolojik saplantıların altında ezilmiyor, yanlı ve yanlış bilgilerle okurunu manipüle etmiyorlardı. Son yıllarda uluslararası medya markalarının değeri güneşi gören kardan adamlar gibi eriyor. Buyurun size son örnek: International Herald Tribune Gazetesi (IHT) Fethullah Gülen hakkında bir habere yer verdi. Bir haber bu kadar mı önyargılı olur, bu kadar mı objektiflikten uzak bulunur! Yorum hatası değil; resmen bilgi hatası yapıyorlar. Tam bir gazetecilik rezaleti!
Ya haberi yazanlar çok fena doldurulmuş ve yanlış bilgilerle donatılmış; yahut gazete yönetimi "İslam fobisi"nin derin insiyaklarıyla gazetecilik ilkelerini yerle bir etmiş. Açıkçası IHT markasına bu kadar çapsız bir haber yakışmıyor.
Ortada en küçük bir somut delil olmaksızın Fethullah Gülen’e bu kadar ağır suçlamalar yöneltmenin ne mantığı olabilir? Bir yandan haberinde "iddiaları ispat etmek neredeyse imkânsız" diyeceksin; sonra da o deli saçması iddiaları gerçekmiş gibi dünya kamuoyuna ilan edeceksin. Bunu bazı marjinal Türk gazeteleri öteden beri yapıyor. Haberde yer verilen iddialardan dolayı Gülen’in 8 sene yargılandığını, beraat kararı aldığını, o beraatı Yargıtay’ın oybirliği ile onadığını görmezden gelerek militan gazetecilik yapıyorlar zaten. Bu tavır marjinal gazetelere yakışıyor. Peki, Herald Tribune’e ne oluyor? Önyargıya tutsak bir haberi nasıl oluyor da haber kriterlerini yerle bir ederek yayınlıyor gazete? Suç kimin? Haberde imzası olan Dan Bilefsky ve Şebnem Arsu’dan mı kaynaklanıyor gazetecilik katliamı; yoksa dikkatsiz editörlerden mi?
Aslında yabancı basının yaptığı korkunç gazetecilik hatasını ilk defa görmüyoruz. 10 senedir hızla artan bir önyargıyla kirli haber bombardımanı var Batı basınında. Konu AK Parti olunca, Tayyip Erdoğan’dan bahis açılınca, Abdullah Gül gündeme gelince yabancı basının Türkiye’deki temsilcileri yanlı ve yanlış haberlere imza atıyor. İşte tam bu sebepledir ki yabancı basını takip edenler Türkiye’deki sosyolojik dinamikleri bir türlü okuyamıyor; çünkü oraya yansıyan, bu ülkedeki önyargılı dar bir zümrenin evhamından başka bir şey değil. Bu arada olan, uluslararası medya markası haline gelmiş itibarlı kurumlara oluyor; çünkü dünyada merkez medya diye bilinen bu kurumlar Türkiye’de marjinalin de ötesinde marjinal bir duruma düşüyor. Artık bu markaların aynaya bakıp kendilerini meslek ilkeleri çerçevesinde hesaba çekme zamanı geldi. İtibarları gümbür gümbür yıkılıyor; temsilcileri bu gerçeği merkeze bildirmese de gerçek aynen budur. Bizden söylemesi...
Ekrem DUMANLI / ZAMAN
Bir zamanlar, dünya markası haline gelmiş bazı gazetelerin adı zikredildi mi orada yazılanlara itimat edilir, o sütunlarda yer alan haber ve yorumlar muazzam bir dikkatle takip edilirdi. Hak ediyorlardı çünkü. Objektif habercilik yapıyor, ideolojik saplantıların altında ezilmiyor, yanlı ve yanlış bilgilerle okurunu manipüle etmiyorlardı. Son yıllarda uluslararası medya markalarının değeri güneşi gören kardan adamlar gibi eriyor. Buyurun size son örnek: International Herald Tribune Gazetesi (IHT) Fethullah Gülen hakkında bir habere yer verdi. Bir haber bu kadar mı önyargılı olur, bu kadar mı objektiflikten uzak bulunur! Yorum hatası değil; resmen bilgi hatası yapıyorlar. Tam bir gazetecilik rezaleti!
Ya haberi yazanlar çok fena doldurulmuş ve yanlış bilgilerle donatılmış; yahut gazete yönetimi "İslam fobisi"nin derin insiyaklarıyla gazetecilik ilkelerini yerle bir etmiş. Açıkçası IHT markasına bu kadar çapsız bir haber yakışmıyor.
Ortada en küçük bir somut delil olmaksızın Fethullah Gülen’e bu kadar ağır suçlamalar yöneltmenin ne mantığı olabilir? Bir yandan haberinde "iddiaları ispat etmek neredeyse imkânsız" diyeceksin; sonra da o deli saçması iddiaları gerçekmiş gibi dünya kamuoyuna ilan edeceksin. Bunu bazı marjinal Türk gazeteleri öteden beri yapıyor. Haberde yer verilen iddialardan dolayı Gülen’in 8 sene yargılandığını, beraat kararı aldığını, o beraatı Yargıtay’ın oybirliği ile onadığını görmezden gelerek militan gazetecilik yapıyorlar zaten. Bu tavır marjinal gazetelere yakışıyor. Peki, Herald Tribune’e ne oluyor? Önyargıya tutsak bir haberi nasıl oluyor da haber kriterlerini yerle bir ederek yayınlıyor gazete? Suç kimin? Haberde imzası olan Dan Bilefsky ve Şebnem Arsu’dan mı kaynaklanıyor gazetecilik katliamı; yoksa dikkatsiz editörlerden mi?
Aslında yabancı basının yaptığı korkunç gazetecilik hatasını ilk defa görmüyoruz. 10 senedir hızla artan bir önyargıyla kirli haber bombardımanı var Batı basınında. Konu AK Parti olunca, Tayyip Erdoğan’dan bahis açılınca, Abdullah Gül gündeme gelince yabancı basının Türkiye’deki temsilcileri yanlı ve yanlış haberlere imza atıyor. İşte tam bu sebepledir ki yabancı basını takip edenler Türkiye’deki sosyolojik dinamikleri bir türlü okuyamıyor; çünkü oraya yansıyan, bu ülkedeki önyargılı dar bir zümrenin evhamından başka bir şey değil. Bu arada olan, uluslararası medya markası haline gelmiş itibarlı kurumlara oluyor; çünkü dünyada merkez medya diye bilinen bu kurumlar Türkiye’de marjinalin de ötesinde marjinal bir duruma düşüyor. Artık bu markaların aynaya bakıp kendilerini meslek ilkeleri çerçevesinde hesaba çekme zamanı geldi. İtibarları gümbür gümbür yıkılıyor; temsilcileri bu gerçeği merkeze bildirmese de gerçek aynen budur. Bizden söylemesi...
Ekrem DUMANLI / ZAMAN