Ekrem Dumanlı'dan Erdoğan'a şok yazı: Kazansan da kaybedersin!
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı seçim sonuçlarının açıklanmasını beklemeden kaleme aldığı yazıda Erdoğan'ı "kazansan da kaybedersin" diye seslendi.
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, "Seçim sonuçları beklenmeden kaleme alındı bu yazı" dedi ve söyleyeceğini söyledi.
"Demokrasi ve hukukun tam oturmadığı bir ülkede seçim sonuçlarına göre hak ve adalet çıkarımı yapmak, çoğu kez yanlış bir yörüngeye doğru savuruyor bizi" diyen Dumanlı'nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
SONUCA BAKMAKSIZIN SÖYLENECEKLER VAR!
-Önümüzde sıra dağlar gibi dizilmiş problemler varsa, seçim sonucuna bakmaksızın söylemekle mükellef olduğumuz mevzular da var demektir.
- Seçimi kazananın kim olduğu tabii ki çok mühim; ancak ondan daha önemlisi, kazanan kişinin ne yapacağı, ne yapması gerektiğidir. Zira Türkiye’miz, özellikle birkaç seneden beri yürütülen yanlış politikalardan dolayı içte huzursuz, dışta itibarsız bırakıldı maalesef.
KARŞILIKLI NEFRET HAVASI OLUŞTURULDU
-İçte huzursuz; çünkü bu ülkeyi yöneten iktidar kendisinden olmayan herkese karşı ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı bir nefret söylemi geliştirdi, o korkunç üslupsuzluk nedeniyle ülkeyi genel bir gerginliğe mahkûm etti.
- Liberaller, demokratlar, solcular, sağcılar, dindarlar, Aleviler, Kürtler, cemaatler, cemiyetler... İktidarın herhangi bir politikasını onaylamayan herkese devlet imkanlarıyla hakaret edildi, herkese düşmanca yaklaşıldı ve münaferet (karşılıklı nefret) havası oluşturuldu.
ESKİ CUMHARBAŞKANLARI DA SEVİLMEZDİ AMA!
- Eski cumhurbaşkanlarını da halkın bir bölümü sevmez, onaylamazdı; ancak toplum bugünkü kadar keskin bir şekilde hiç bölünmemişti. Yazık hem de çok yazık! Sevenleri kefen giyip meczubane bir yaklaşımla Eroğan’a sahip çıkıyor ve hiçbir hatasını görmeyerek (hatta o hatayı kutsayarak) sevdiği insana zarar veriyor, kötülük ediyor. Bir lideri mahveden, etrafında hakşinaslar yerine dalkavukların olmasıdır...
TÜRKİYE NE KAZANIR? KOCA BİR HİÇ!
- Sevmeyenleri ise Erdoğan’ın taşıdığı başbakanlık sıfatını bile görmezden gelerek ondan nefret ediyor; iyi icraatlarını bile önemsemiyor. Böyle bir başbakan aynı mantıkla cumhurbaşkanı olsa Türkiye ne kazanır? Koca bir hiç!
ÜLKE RUHEN DE FİZİKEN DE PARÇALANIR!
- Erdoğan Köşk’e çıkar, aynı korkunç ve ayrıştırıcı dile devam ederse bu ülke bölünür; ruhen de parçalanır fiziken de. Goygoycular farkında değil ya da umursamıyor; ancak toplumun bütün katmanlarında baskılar sonucu sıkıştırılmış bir gerginlik var maalesef. Bu kutuplaşma ile sandığı kurtarabilirsiniz belki ama Türkiye’yi batırırsınız...
ORADA UZUN SÜRE KALAMAZ!
-Köşk’e kim çıkarsa çıksın; daha gün ışımadan yapılacak ilk iş bellidir: Bu ülkede yaşayan her ferdin (dini, ırkı, mezhebi, etnik kimliği, siyasî tercihi ve kanaat seçimine bakılmaksızın) eşit olduğunu bildirip herkesi kucaklamak. Çankaya, parçalama merkezi değil, bütünleştirme kaynağıdır. O tepede siyasî çalımlar atılmaz, halkın bir bölümüne tuzak kurulmaz, insanlar birbirine düşman edilmez, anayasa ve yasalar ayaklar altına alınmaz. Kim orada oturursa otursun, halkın tamamını kucaklamazsa orada uzun süre duramaz...
TÜRKİYE DIŞTA İTİSARSIZ!
Dışta itibarsız bir Türkiye var dedik. Aksini iddia etmek mümkün mü Allah aşkına! Amerika Başkanı Obama, Başbakan Erdoğan’ın telefonlarına çıkmıyor. Sebepleri malum. Daha düne kadar demokratikleşme konusunda atılan bütün adımları ayakta alkışlayan AB, Türkiye’nin hukuksuzluğa ve antidemokratik bir yörüngeye sürüklendiğine dair mesajlar veriyor.
SURİYE POLİTİKASI İFLAS ETTİ
- Suriye politikamız iflas etti. Bir haftada gider diye hesap yapılan Esed, 5. yılına giriyor ve ‘sandık’tan zaferle çıktı. Üstelik Rusya ve İran başta olmak üzere bulduğu müttefiklerle hem dünyaya meydan okuyor hem de Türkiye’nin içini karıştırabiliyor.
SİSİ SANDIK'TA ZAFER KAZANDI
- Mısır’da takip edilen Türk dış politikası tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Hükümet, cesaret pompaladığı Mursi’ye zerre miktar yardım edemediği gibi, Mısır ile bütün bağlarını kopardı ve devre dışı kaldı. Üstelik askerî darbe ile yönetime gelen Sisi, ‘sandık’ta büyük bir zafer kazandı.
- Filistin ve Gazze konusunda nutuk çekmekten yorgun düştü politikacılarımız; oysa söylev değil görev bekleniyordu böyle zor günlerde.
ÜLKE IÇERİDE-DIŞARIDA REZİL EDİLDİ
- Musul konsolosluğumuz işgal edildi, 49 görevliden 62 gündür haber alınamıyor. Bu tastamam diplomatik bir skandaldır; hesabı verilmemiş bir skandal... Türkiye’de taşlar yerinden oynadı ve ülke hem içeride hem dışarıda rezil-rüsva edildi.
KAZANSAN DA KAYBEDECEKSİN!
Cumhurbaşkanlığı seçimi arınmaya, derlenip toparlanmaya, kendimize gelmeye vesile olabilir, yeter ki durumun vahameti idrak edilebilsin. Hukukun askıya alındığı, keyfîliğin demokrasi sanıldığı ve halkın inatla kamplaştırıldığı karanlık günlerde üzülerek şöyle demek zorunda kalırsınız: Kaybedeceksin! Kazansan da kaybedeceksin.
KURTULMANIN TEK YOLU VAR
Bu hazin akıbetten kurtulmanın tek yolu var: Zulmü terk etmek, hak ve adalete dönmek, bu ülkede her ferdin eşit olduğu gerçeğini kabul ederek kibir ve tahakkümden vazgeçmek...