Ekrem Dumanlı'dan bomba iddia! Cemaate operasyon yaklaşıyor, AKP itirafçı avına çıktı!
Zaman gazetesi, yazarı Ekrem Dumanlı bugün zehir zemberek bir yazı kaleme aldı. Dumanlı'nın hükümete oldukça sert yüklenen yazısını Zaman gazetesi manşetten verdi
İddialara göre AKP, Cemaat'e dava açabilmek için "itirafçı" aramaya
başladı.
Erdoğan'ın "partili cumhurbaşkanı" hayallerini anlatarak yazısına
başlayan Dumanlı, Mustafa Kemal ve İsmet İnönü'nun cumhurbaşkanlığı
koltuğunda otururken aynı zamanda parti başkanı olduklarını
hatırlattı ve "o günden bugüne sadece devlet değil, birey ve toplum
da büyük değişim yaşadı. Tanrılaştırılan liderler ve putlaştırılan
partilerin faturasını çok ağır ödedi insanoğlu." ifadelerini
kullandı.
"İTİRAFÇI ARANIYOR"
Cemaat'e soruşturma açılması için kamu kuruluşlarında "itirafçı"
arandığını belirten Dumanlı şöyle devam etti:
"Hukuk devletinde önce somut delil bulunur, sonra suçlama yapılır
ve suç sabit oluncaya kadar da insanlar masumdur. Parti devletinde
sistem şöyle işler: Önce hayalî suçlamalar yapılır; sonra işgüzar
yetkililer o iddiaların içini doldurmak için suç ve suçlu uydurur.
Şimdi Türkiye’de bu süreç yaşanıyor. Bütün kamu kuruluşları didik
didik ediliyor, “itirafçı” aranıyor. Onlara “etkin pişmanlık”
önerilerek “tanık koruma yasasından yararlanma” vaat edilerek
“paralel yapı hakkında itirafçılık” teklif ediliyor. O yetmezmiş
gibi eski Ergenekon sanıklarından akıl alınarak FBI’ın ve diğer
yurtdışı güvenlik birimlerinin kapısı çalınıyor, yıllar önce
kurulan kumpaslardan hareketle dava açılmak isteniyor. Daha düne
kadar en ağır ithamlarla komplo senaryosunun düzenleyicisi olarak
gördükleri uluslararası istihbarat örgütlerinden medet ummaları ve
şimdi onlarla işbirliği yapmaları nasıl bir halet-i ruhiyenin hakim
olduğunu gözler önüne seriyor."
Dumanlı şöyle devam etti.
"Ajanlık, casusluk gibi akıl dışı suçlamalar için uydurulan
belgeler de işin cabası! Nerde kaldı “İslamcılık” nerde kaldı
“ümmetin hak ve hukuku”? Sinsice takip edilen bu yoldan suç ve
suçlu çıkarabilirsiniz; ama ma’şeri vicdandan da mahşerî hesaptan
da kurtulamazsınız."
PARTİ MEDYASI, PRAVDA’YI SOLLADI
Erdoğan'ın internete sızan "Habertürk'e talimat"larına da değinen
Ekrem Dumanlı, bu durumun habertürk'e özel olmadığını hatırlatarak
şöyle devam etti:
Daha yakında bir medya grubunun üzerine çöküldü, çeşitli atamalarla
o grup, parti bültenine dönüştürüldü. Sabah ve atv için nasıl bir
havuz kurulduğunu ürpererek öğreniyor kamuoyu. Milyar dolarlık kamu
ihalelerinden pay alma karşılığında Sabah ve ATV için kurulan
“havuz”a kayıt dışı 100’er milyon lira atıyor işadamları. Apaçık
bir suç! Yeni sahibi bilinmeyen bu grup her gün yalan, iftira ve
karalama yapıyor.
Öteden beri parti sözcüsü; hatta tetikçisi şeklinde çalışan gazete
ve TV’ler vardı. Şimdi hepsi şirazeden çıktı, partizanlığın en feci
örneklerini veriyor her gün. Urla’daki villalardan hiç ama hiç
bahsetmeyen, “havuz medyası” kurabilmek için kamu ihalesinden nasıl
pay dağıtıldığını görmezden gelen, rüşvet için uyduruktan fetva
bulmanın yüz kızartıcı bir şey olduğunu hiç zikretmeyen bir medya
topluluğu hangi “dava düşüncesi”ne hizmet ettiğini sanıyor acaba?
Yalan yazmaya, iftira atmaya, kara propaganda yapmaya gelince
kalemlerinden kin damlıyor maalesef. Ne dostluğun anlamı kalmış ne
kardeşliğin. Ne izanı hatırlıyorlar ne mizanı.
KOMÜNİST PRAVDA DAHA DÜRÜSTTÜ
Üzülerek ifade etmek zorundayım ki “parti devleti” modeliyle “şerik
kabul etmez” bir puta tutunanlar medya içinde eşi benzeri
görülmemiş bir mekanizma inşa etti. Ve etraf “Pravda”lardan
geçilmiyor gayrı. Emin olun o komünist Pravda, bizim muhafazakâr
Pravda’lardan daha dürüsttü. Vallahi çok yazık, billahi çok
günah..."