Ekrem Dumanlı son yazısında neler yazdı?
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gözaltına alınmadan önceki son yazısını böyle kaleme aldı.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gözaltına
alınmadan önceki son yazısında "Bizim paralel olduğumuzu kim ispat
etmiş? Eşiyle, çocuğuyla, damadıyla medya ekibi kuranlara ben de
paralel diyorum." dedi.
Cemaate yönelik soruşturmada 31 kişi gözaltına alındı. Dumanlı'ya
Zaman ve Samanyolu Genel Yayın Yönetmenleri 2010 yılında
"Taşhiyeciler" diye anılan gruba yönelik operasyonda "haberde
iftira, sahte delil üretme ve örgüt" suçlaması yöneltildi.
Hedefteki isim Dumanlı, eleştirilere yanıt verdiği "Özgür basın
susmaz Zaman durmaz!" başlıklı köşesinde gözaltı sürecini böyle
yazdı:
HERKES SUSSA BİZ SUSMAYIZ
"Mesele sadece bazılarının söylediği gibi Camia-AK Parti kavgası
olsaydı sineye çekmek mümkündü. Görüyorsunuz ki bütün basın
kuruluşları üzerinde inanılmaz bir baskı var. Bazı gazetelerin
patronları hüngür hüngür ağlamak zorunda kalıyor. Bazı gazetelere
alo dendiği zaman hazırola geçecek insanlar konuyor. Emir-komuta
zinciri içerisinde basın üzerinde bir baskı kuruluyor. Bu yeterli
gelmemiş ki şimdi yeni yeni bir kısım baskılar, ceberrutluklar ve
birtakım huşunetlerle beraber operasyonlar yapmak istiyorlar.
Buradan diğer basına da hitap ediyorum. Mesele bir camia ile parti
arasında değil. Mesele Türkiye’nin meselesi. Türkiye, içinden
çıkılamayacak bir tiranlığa, despotizme doğru gidiyor. Şunu gayet
iyi bilmeliler ki Türkiye’de basın susmaz, medya susmaz. Herkes
sussa, biz susmayız! Bu bir fikir özgürlüğü meselesidir. Bu bir
medya özgürlüğü meselesidir. Bu bir ülkenin temel hak ve
özgürlüklerinin müdafaası meselesidir. Bir gazeteye, iki gazeteye,
bir yayın grubuna, bir başka yayın grubuna hasretmek meseleyi
yanlış anlama demektir.
MAKUL ŞÜPHELİ SIFATIYLA İFADEYE ÇAĞRILDIM
Çok üzücü bir not iletmek istiyorum. İstanbul Başsavcılığı’ndan
bize bir kâğıt verildi, hakkımızda herhangi bir soruşturma
olmadığına dair. Makul Şüpheli Yasası’ndan bir gün sonra ‘makul
şüpheli’ sıfatıyla ifadeye çağırıldım. Bu yasa nasıl çıkarıldı, ne
için çıkarıldı ki çıkarılır çıkarılmaz Zaman Gazetesi’ne, Samanyolu
Televizyonu’na baskınlar düzenlendi? Bunu kamuoyunun vicdanına
bırakıyorum. Kendine inanan, yaptığı mesleği seven, mesleğiyle
ilgili kitaplar yazmış, bilimsel çalışmalar yapmış, yurtdışında
bunun masterını yapmış, tezini vermiş bir kardeşiniz, meslektaşınız
olarak bunun sadece Zaman Gazetesi’ne yapılmış bir saldırı
olmadığını ve her medya grubuna adım adım uygulanacak bir susturma
projesi olduğunu tekrar belirtmek gereği hissediyorum. Dünyanın
dört bir tarafındaki en saygın gazete ve dergilerden telefonlar
geldi. İngilizce, Arapça, Türkçe, “Ne oluyor?” diye sorarak
üzüntülerini dile getirdiler. Bu centilmenliği de asla
unutmayacağım.
BİZİM PARALEL OLDUĞUMUZU KİM İSPAT ETMİŞ
Sabah vakti gazeteye baskın yapılıyor. Kendilerine haber
televizyonu diyenler ‘Paralel yapıya operasyon’ diye alt yazı
geçiyorlar. Allah aşkına yapmayın! Bu mesleği bu kadar kirletmeyin.
Mesleği bu kadar yerlerde süründürmeyin. Bizim paralel olduğumuzu
kim ispat etmiş? Eşiyle, çocuğuyla, damadıyla medya ekibi kuranlara
ben de paralel diyorum. Öyle paralel demekle hukuken paralel
olunuyor mu? Laf çok, demogoji çok. Öyle demogoji yapmıyorum,
samimiyetimle söylüyorum. Bu mesleği yaşatalım. Ayıp oluyor.
Sevmeyebilirsiniz, fikrimize katılmayabilirsiniz, hayat tarzımızı
benimsemeyebilirsiniz, eyvallah… Ama özgür düşünceyi beraber
yaşatacağız.
Umutsuzluğa kapılmayın. Her türlü baskıya rağmen milyonlarca insan
bir gerçeğin farkında. Basın susturulamaz, medya susturulamaz,
parlamento susturulamaz! Hepsi susturulsa bile insanların her
birine tek tek dillerine kilit vurulamaz.
Bu ülkeyi bir muhaberat devleti ve korku cumhuriyeti haline
getirmek isteyenler, babasının çiftliği gibi yönetmek isteyenler,
Anayasa’yı ve yasaları askıya almak isteyenler, toplumu göz ardı
ediyorlar. Toplumsal şuuru göz ardı etmek istiyorlar. Bunun öyle
olmadığını ispat etme vazifesi bize düşmüş. Hayırlı, uğurlu
olsun…"