22 Tem 2014 09:38 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:29

Ekrem Dumanlı operasyon sonrası yazdı: Ey mazlum dik dur yıkılma!

Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın paralel yapıya yönelik operasyon sonrasındaki ilk yazısını ''Ey Mazlum' başlığıyla kaleme aldı.

Paralel yapıya karşı başlatılan operasyonun hemen sonrasında kaleme sarılan Dumanlı, "Başına ne gelirse gelsin sen hep dik dur, yılma, yıkılma ve unutma ki zulüm kalıcı değildir…" diye yazdı.

Emniyet'te paralel yapıya karşı gece yarısı opeasyonları başladı. 25 ilde çok sayıda üst düzey polislerin gözaltına alındığı operasyon cemaatin amiral gemisi Zaman'ın tepe ismi Dumanlı'nın da gündemindeydi.

DÜN 'EY ZALİM' BUGÜN 'EY MAZLUM'

Dünkü yazısında operasyonun yaklaştığını hisseden Dumanlı, "zalime" seslenmiş ve "yol yakınken yanlıştan dön" çağrısında bulunmuştu. Türkiye'nin gündemine oturan gece yarısı operasyonu sonrası wet hızla yazı kaleme alan Dumanlı, bu kez "mazluma" seslendi.

"Etrafını kuşatan haramilerden, gecenin karanlığına sığınan gulyabanilerden çekinme!" diyen Dumanlı, yazısında "kötülüklere" karşı azimle dik durmaya çağırdı. İşte o yazıdan bir bölüm:

EY MAZLUM!

Seni âciz görenler sendeki çareyi görmekten âcizdirler. Senin en büyük silahın, masumiyetin ve ıztırar haliyle O’na yönelişindir. Sendeki o samimi yakarış ve mücadele azmi bir araya gelindiğinde dünyanın en musallah orduları bile seninle baş edemez. Sendeki ötelere odaklanmış hayat felsefesi seni kalabalıklara esir olmaktan kurtarır. İhlâs felsefesinin ete kemiğe bürünüp satırlara döküldüğü şu cümle ne kadar da önemlidir: “Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok...”

EY MAZLUM!

Biliyorsun ki zalim ne hak tanır ne hukuk; ne adalete değer verir ne vefaya. Oysa devletler hakkaniyet üzerinde yükselir. Tam da bu yüzden Hazreti Peygamber (sas), Yemen’e vali olarak gönderdiği sahabisine nasihat ederken hassaten şöyle buyurur: “Mazlumların bedduasını almaktan kork. Zira Allah’la bu beddua arasında perde mevcut değildir.”

Mazlumların bedduasını almaktan sakınabilmek için aklın, fikrin ve vicdanın devreden çıkmaması gerekir. Ne var ki zulüm, bir cinnet haline dönüştüğünde hakşinaslık da unutulur, ahiret inancı da. Keşke dersin kendi kendine. Keşke kazanma kuşağında kaybetme yaşanmasa ve insanlar kibrin bu kadar esiri olmasaydı! Ve bilirsin ki mazlumun âhı titretir arşı!

EY MAZLUM!

Başına ne gelirse gelsin sen hep dik dur, yılma, yıkılma ve unutma ki zulüm kalıcı değildir…