Ekrem Dumanlı o görüşmeyi yazdı: Bu ne müptezellik Allah aşkına!
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile seçim planı için gizli görüşme yaptığı iddialarına sert çıktı.
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, hükümete yakın
medya tarafından dile getirilen Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan
Kışanak ile “seçim planı için gizli bir görüşme yaptığı” iddiasına
ilişkin olarak, “Gizliymiş! Gülerler bu iddiaya! Yaklaşık 20
kişinin bulunduğu bir meclis gizli olur mu?” dedi.
“Güya arka kapıdan girip ön kapıdan çıkmışız. Bu ne müptezellik
Allah aşkına!” diyen Dumanlı, “Siz asıl kendi gizli görüşmelerinizi
anlatın bakalım. Yalan söylemek, Hazreti Muhammed’in (sas)
tabiriyle münafıklık alametidir” ifadesini kullandı.
Dumanlı’nın Zaman’da “Başka kapıya” başlığıyla yayımlanan (4
Mayıs 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:
"...Okur buluşmaları doğrultusunda Anadolu’nun pek çok vilayetine
gitme imkanı buldum. Hamd olsun; Anadolu insanı, İslamî, demokratik
duruşuyla bir destan yazıyor. Bu tavır, sadece Türkiye’ye ve İslam
dünyasına değil; yeryüzü demokrasisine değer katacak…
Okur buluşmalarının durağı arasında Diyarbakır da vardı.
Diyarbakırlıların mertliği gözlerindeki ışıktan anlaşılıyordu.
Konuşmalar bitince belediye başkanı Gültan Kışanak’ı ziyarete
geçtik. Saat 14.30 gibiydi. Yani güpegündüz ve üç arabayla,
belediye binasına vardık. Bizi karşılayan heyet de 8-10 kişiden
oluşuyordu. Nezaket ziyaretimiz bitince kalktık ve kalabalık bir
ekiple başka bir mekana geçtik. Ziyaretimiz Zaman’da haber yapıldı
ki çarpıtma olmasın.
Heyhat! Bir kere yalan söyleyen bin kere yalan söylemek zorundadır.
Çapsız bir evrak-ı perişan, bizim alenen yaptığımız ziyareti 17 gün
sonra “gizli” ve “arka kapıdan” diye anonsladı.
‘Arka kapı’ yalanını yazan gazete 5 gün sonra Tayyip Erdoğan’a
saygısızlık yapıldığını ispat edebilmek için benim VIP Kapısı’ndan
karşılandığımı yazdı. İşlerine nasıl geliyorsa... Utanmazlık değil
de nedir bu yapılanlar!
Yandaş Medya’nın fıtratında yalan var. Onu anladık da cumhurbaşkanı
ve başbakan sıfatı taşıyan kişiler bu apaçık yalanı niçin tekrar
tekrar telaffuz ediyor? Gültan Hanım da iki defa açıklama yaptı.
Biz giriş çıkışlarımızı ve görüşmelerimizi fotoğraflarla,
görüntülerle yayınladık. Hadise bu kadar net iken bir dönem “Hoca”
diye bilinen, “entelektüel” kimliği için saygı gösterilen ve
“stratejik derinliği”ne itimat edilen Ahmet Davutoğlu meydanlara
çıkıp bir yalan haberi neden tekrar ber tekrar söylüyor? Siyaset,
bilim adamlığını değersizleştirmemeli.
Üzücü bir durumla karşı karşıyayız. PKK ile müzakere masasına
oturan, Oslo’dan beri İmralı’nın ve Kandil’in bir dediğini iki
etmeyen, yaptıkları gizli toplantılarda mutabakat metni hazırlamak
ve onların bazı maddelerini halktan gizlemek gibi ithamlarla karşı
karşıya bulunan iktidar, halkın seçtiği bir belediye başkanını bir
yayın yönetmeninin ziyaret etmesinden niçin bu kadar korkar ki!
Gizliymiş! Gülerler bu iddiaya! Yaklaşık 20 kişinin bulunduğu bir
meclis gizli olur mu? Yalan haber yapan bir de kıvırma yapıyor.
Güya arka kapıdan girip ön kapıdan çıkmışız. Bu ne müptezellik
Allah aşkına! Siz asıl kendi gizli görüşmelerinizi anlatın bakalım.
Yalan söylemek, Hazreti Muhammed’in (sas) tabiriyle münafıklık
alametidir. Lütfen yalan yazarak/yayarak kendinize, ahiretinize
yazık etmeyin…