Ekrem Dumanlı Erdoğan'a seslendi! Sen önce para kaçırma konuşmalarının hesabını ver!
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Fethullah Gülen'e "ülkene dön" çağrısı yapan Başbakan'a cevap verdi.
İnternete düşen ses kaydına değinen Dumanlı, kayda geçen dolar ve
Euro'nun hesabını sordu ve "Allah’ını seviyorsan, doğru konuş"
dedi.
Dumanlı şunları yazdı:
Allah’ını seviyorsan...
Maalesef Başbakan Erdoğan’ın keskin dili, hem kendine, hem ülkeye
zarar veriyor. Kürsüye çıkınca adeta kendinden geçiyor ve toplumun
her kesimine ağza alınmayacak laflar söylüyor. Taşıdığı makamın
sorumluluğunu arada bir hatırlıyor olsa gerek ki, “Ben 77 milyonun
tamamını seviyorum.” gibi laflar etmeyi ihmal etmiyor. Ah keşke
öyle olsa! Ne yazık ki sarf ettiği asabı bozuk cümlelerin içinde ne
sevgi esintisi var ne saygı kırıntısı.
Elinizi vicdanınıza koyun ve şu soruya cevap verin lütfen:
Erdoğan’ın hakaret etmediği, aşağılamadığı, azarlamadığı bir kitle
kaldı mı Türkiye’de? Kendi siyasî çekirdek kadrosu hariç! Sağcılar,
solcular, ateistler, iş dünyası, medya, yazarlar, gazeteciler… Tek
bir ölçüsü olduğu anlaşılıyor: Kendisine taabbud derecesinde itaat.
Böyle bir şeyin ne dinde yeri var, ne siyasette. O yüzden herkese
hakaret ediliyor pervasızca.
Mesela önce Devlet Bahçeli’ye “çocuksuz” diyerek ağır hakarette
bulundu. Tek kelimeyle ayıp! Vaktiyle tanıdığımız, desteklediğimiz,
inandığımız Tayyip Erdoğan’a yakışacak bir laf mı bu? O yetmemiş
olsa gerekir ki bu sefer de Fethullah Gülen Hocaefendi’ye dil
uzatarak “evlatsızlık” üzerinden vefasızlığa devam etti. “Ey Hoca!”
diye bağırıyor meydanlarda. Türkiye’nin başbakanı böyle mi konuşur
Allah aşkına!
Başta Bediüzzaman olmak üzere pek çok muhterem şahsiyet gibi
Hocaefendi de evlenmemiş, kendini davasına adayarak büyük bir
fedakârlık yapmıştır. Bunu millet gayet iyi bilir ve can u gönülden
takdir eder.
Evlad ü iyal derdine düşenler, servet üstüne servet edinenler,
para-tura işleriyle meşbu’ olup ülkeye hizmeti kendine paravan
yapanlar, yolsuzluğa kılıf uydurup irtikâpa girenler tabii ki
Hocaefendi’nin fedakârlığını anlayamaz.
Bir sebebe binaen evlenmemiş; ya da evlendiği halde çocuk sahibi
olamamış insanları da rencide etmenin bir mantığı var mı? Ayıp ki
ne ayıp! Sayın Başbakan etrafına bir göz atsa bu yaptığı hatayı
anında görecektir. “Babacığım” diye kendisine seslenecek birisi
bile bu aşağılamanın ne kadar insafsızca yapıldığını
söyleyecektir...
Başbakan Erdoğan, “Ey Hoca... Senin vatanın Türkiye ise buyur
vatanına gel.” diyor. Üstelik Hocaefendi’ye karşı “çete reisi”,
“elebaşı” gibi yakışıksız sözler sarf ettikten sonra bunu söylüyor.
O kadar ki yabancı bir ülkenin Başkan’ına şikâyet ediyor. Tarih
bunu bir gün satır satır yazacak...
Ben de şöyle seslenmek isterim: “Ey Başbakan, Allah’ını seviyorsan
sen önce internete düşen para kaçırma konuşmalarının, sıfırlanan on
milyonlarca dolar ve Euro’nun, villaların hesabını bir ver.” O
hesabı vermek için montaj, dublaj gibi teknik atraksiyonlara gerek
yok. Allah’ını seviyorsan, “Ben böyle bir konuşma yapmadım, bu ses
bana da ait değil, oğluma da...” de. Fas’tan aradığınızı, bir TV
kanalındaki alt yazıyı değiştirttiğinizi itiraf ettiniz. İşte aynı
ses, aynı dosya, aynı süreç. Allah’ını seviyorsan, doğru konuş,
insanlara hakaret etme, vicdanları sızlatma!