EKRANDAN IRKÇI YORUMLAR DÖKTÜREN BU İNSANLAR CAHİL!
Star yazarı Ardan Zentürk, ekranlara yansıyan ırkçı dile karşı televizyon yöneticilerine çağrıda bulundu.
İşte Ardan Zentürk'ün Medyaradar'a gönderdiği o yazı...
Ekrandan yorum yapmak…Yönetim zayıflığı…
Ardan ZENTÜRK
Televizyon yayıncılığı açısından risk yüklü bir sorunla karşı karşıyayız…
Televizyon ekranı, çeşitli nedenler ile görev verilmiş yayıncıların istedikleri gibi yorum yapabilecekleri bir yayın zemini değildir…
Örneğin,bir gazetenin yorumcuları bellidir… Köşe yazarları, kendileri için belirlenmiş uzmanlık alanı çerçevesinde yorumlarını okurlarıyla paylaşmakta özgürdürler…
Bir gazetenin sayfalarında stajyer muhabirin haberine kişisel gözlemlerini eklemesi mümkün müdür? Hayır…
Gazeteye son şeklini editörler verirler ve haber okura intikali sürecinde tabii ki kontrolden geçer…
Aynı durum, dergiler ve kurumsal kimlik taşıyan ciddi internet haber siteleri için de geçerlidir…
Editör kontrol eden, son şekli veren ve “yetkisiz yorum yapılmasını” engelleyen çok önemli bir unsurdur…
Bu durum, radyo ve TV yayıncılığında, özellikle canlı yayında farklıdır…
Çünkü şu veya bu nedenle canlı yayın yapan bir ismin, kafasına estiği gibi konuşma, son derece önemli bir gelişmede eğer tarif uygunsa, “kıraathane ağzıyla yorum döktürme” gibi bir risk vardır…
Bu nedenle, bütün “ciddi” TVve radyo kanallarında “ciddi yönetimler” ekrana çıkaracakları isimleri yetki alanlarında “net olarak” bilgilendirirler…
Bir magazin veya spor programı yorumcusu, ancak kendisine verilen alanda yorum yapabilir, siyasete, dış politikaya, ne bileyim, Türk-Kürt ilişkileri gibi konulara asla giremez…
Bir TV veya radyo kanalında siyaset, dış politika, etnik gerginlikler, terör gibi konularda yorum yapacak isimler de çok önceden belirlenir, bu isimler ile uzun toplantılar yapılır, yayın organının söz konusu alanlardaki genel politikası çizilir, “kırmızı hatları” ortaya konulur…
…Veya, söz konusu kanalın akşam haberlerini sunan anchorman’i, yine, kanalın genel politikaları doğrultusunda belki bir-kaç cümle yorum yapar…
Bakıyorum…
Ülkenin en önemli haber kanalı olduğunu savunan kuruluşta bilgi birikiminin çok kısıtlı olduğu hemen belli olan bir ara haber spikeri Van depremi sonrasında “ırkçı” olarak adlandırılabilecek yorum yapıyor…
Bakıyorum…
Ülkenin en iddialı ticari kanalında, üstelik akşam haber bültenini ülkenin en birikimli gazetecisi sunarken bir sabah kadın programı sunucusu, aklınca Van ile ilgili laflar döktürebiliyor…
Çok açık…
İleri-geri konuşup, ekrandan ırkçı yorumlar döktüren bu insanlar cahil…
Olabilir…
Bir kadın programı sunucusundan veya ara haber spikerinden çok derin eğitim CV’leri istememiz gerekmeyebilir…
Ama asıl sorun, TV kanallarının “yönetim zafiyeti” yaşadıklarıdır…
Ülkenin geleceği…
Toplumsal barış…
Sağlıklı yayıncılık…
Bütün bunlar için TV ve radyo kanalları yönetimlerinin derhal olaya el koymaları ve kurumsal ilkelerini bir kez daha çalışanlarına aktararak önüne gelenin aklına estiği gibi konuşmasını engellemeleri gerekiyor…
Bu tür ilkeli bir davranışın, bazı tartışma programları için de gerekli olduğuna inanmaktayım.
Tartışma programlarında sansasyonel yaklaşımlar sergileyerek dikkatleri üzerinde toplamaya çalışan konuşmacılar, unutulmasın ki, kamuya açık, bedava olarak evlerimize giren yayın organlarında bu davranışları sergilemektedirler…
Aman dikkat!..