Ekran Kedisi yazdı: Haber kanallarının hali pür melali! Kanal D'de neler oluyor?
Televizyon dünyasına mercek tutan Medyaradar'ın usta yazarı Ekran Kedisi haber bültenlerini masaya yatırdı ve Kanal D'den bomba kulisleri köşesine taşıdı.
Sevgili Radar dostları, bir süredir yazayım mı? yoksa, yazmayayım diye ikilemde kaldığım bir konu vardı. İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir atasözünü anımsadım ve yazayım da bir kenarda kalsın dedim. Konu haber kanallarımızın “hali pür melali…”
Zamane haberci kardeşlerime ve onları yöneten kelli felli yöneticilerine bir süredir hayret ediyorum ki hiç sormayın. Haber bültenlerinde belirgin bir düzey düşüklüğüne ben de dahil olmak üzere eski tüfek haberci dostlarım ‘eyvahlar’ ediyor..
Entertainment yani eğlence kanalı diye adlandırdığımız kanalların ‘ana haber’ bültenleri ile “haber kanallarımızdaki” bültenlerde durum son derece ‘vahim’. KJ hataları, dil ve anlatım bozuklukları ileri boyutlarda. Öyle ki okullarda öğretilen “5N 1K” kuralına rahmet okutuyor.
Ben mi çok titizleniyorum desem de usta haberci Zafer Arapkirli benden daha titiz. Arapkirli, yeni nesil habercilerin hatalarını “facebook” sayfasından sıkça dile getiriyor ama anlayana tabi.
Hasan Pulur abimiz bir yazısında; “Sık sık birbirimizi suçlarız ya da eleştiririz “Cahil!” diye... Cehalet, cahil olmaktır, bilgisiz olmaktır. Çeşit çeşit cahil vardır, hele “kara cahil”e hiç dayanılmaz, adam hem bilgisizdir hem de inatçıdır…” diye yazmıştı. Ve yazısının devamında da; “Bu kadar cahil olmak kolay değildir/Bunun için cehaletin öğrenimini yapmak gerek...” demişti.
Üstad Pulur, 2008 tarihli yazısında adeta bugünü de anlatıyordu!
Bu arada, bazı haber kanallarının sunucuları da var ki, “anchorman ve anchorwoman”larımızdan söz ediyorum.. Bu kavram onları size tanıtmamda benim için kolaylık oluyor. Bu değerli sunucuların habere başlangıçları saç baş yoldurtuyor. Başlıyorlar bültenlerine ya da programlarına tam tamına 12 dakika açılış anonsları sürüyor. El ve mimiklerini de söylemiyorum bile. Bakınız CNN Türk’e, bakınız Haber Türk’e..
NTV’yi bu kategoriye dahil etmiyorum. Onların bu konudaki sunumlarını takdir ediyorum. Hele hele HaberTürk’te bir kızımız var ki gündemin dışında yaptığı programında ‘temcit pilavı’ gibi aynı kişileri ve aynı konuları döne döne gözümüzün içine sokuyor. En kısa açılış anonsu 10 dakika sürüyor.
Programına ve ekibine dizdiği övgüler bitmek bilmiyor. ‘Tevazu’ kelimesi bu kızımızın yanında anlamını yitiriyor adeta. Sonrasında ise konuklarının kendisini övmesini dinliyoruz. Tam başladı derken bu kez de sosyal medya hesaplarını anons etmesi araya giriyor.. İnanın bana “fenalıklar” geliyor.
Bu arada, CNN Türk’ü tebrik ediyorum. İdlib'te rejimin saldırıları, Türkiye'nin bulunduğu çatışmasızlık bölgesi sınırlarına doğru ilerlemesi ve göç dalgası çok önemli bir gelişmeydi. Özellikle ülkemizi yakından ilgilendiren bu gelişmenin önemini sadece CNN Türk’ün algılaması ve bölgeye ekip göndermesini takdir ediyorum. 130 binden fazla Suriyelinin sınırımıza dayandığını düşünürsek, haberci İsmail Umut Arabacı ve kameraman Ahmet Akpolat kardeşimizi ‘yerinden’ canlı olarak habercilik yapmasını tebrik ediyorum.
Yazıma son vermeden size birkaç dedikodu da vereyim de merak edin azıcık.
Kanal D’de hareketli günler yaşanıyor. İlk dedikodu, İrfan Şahin ile ilgili..
Televizyon yöneticiliği kariyerine Show Tv ile başlayan ve Doğan Tv Holding CEO'su olarak devam eden, 2015 yılında görevini bırakarak 1 yıllığına Amerika'ya giden İrfan Şahin'in sektöre dönüş yapmış ve ‘1441 Yapım’ adında da bir yapım şirketi kurmuştu. Çiçeği burnunda Şahin’in yapımcılık serüveni devam ederken, Kanal D’ye yeniden dönüş yapacağı konuşuluyor. Ne diyeyim hayırlısı olsun..
Bir diğer dedikodu ise KANAL D Haber’den..
Kanal D Haberin Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar ile anchorman Ahmet Hakan’ın arasının bir süredir açık olduğu yönünde. Hatta, Sarılar'ın bir süredir kızağa çekildiği ve habere elini sürmediği gelen haberler arasında.. Buna da hayırlısı diyelim..
Yazıya noktayı koymadan önce Medya Radar’ı takip edin ki ‘medyadan’ haberiniz olsun diyorum.
EKRAN KEDİSİ
Zamane haberci kardeşlerime ve onları yöneten kelli felli yöneticilerine bir süredir hayret ediyorum ki hiç sormayın. Haber bültenlerinde belirgin bir düzey düşüklüğüne ben de dahil olmak üzere eski tüfek haberci dostlarım ‘eyvahlar’ ediyor..
Entertainment yani eğlence kanalı diye adlandırdığımız kanalların ‘ana haber’ bültenleri ile “haber kanallarımızdaki” bültenlerde durum son derece ‘vahim’. KJ hataları, dil ve anlatım bozuklukları ileri boyutlarda. Öyle ki okullarda öğretilen “5N 1K” kuralına rahmet okutuyor.
Ben mi çok titizleniyorum desem de usta haberci Zafer Arapkirli benden daha titiz. Arapkirli, yeni nesil habercilerin hatalarını “facebook” sayfasından sıkça dile getiriyor ama anlayana tabi.
Hasan Pulur abimiz bir yazısında; “Sık sık birbirimizi suçlarız ya da eleştiririz “Cahil!” diye... Cehalet, cahil olmaktır, bilgisiz olmaktır. Çeşit çeşit cahil vardır, hele “kara cahil”e hiç dayanılmaz, adam hem bilgisizdir hem de inatçıdır…” diye yazmıştı. Ve yazısının devamında da; “Bu kadar cahil olmak kolay değildir/Bunun için cehaletin öğrenimini yapmak gerek...” demişti.
Üstad Pulur, 2008 tarihli yazısında adeta bugünü de anlatıyordu!
Bu arada, bazı haber kanallarının sunucuları da var ki, “anchorman ve anchorwoman”larımızdan söz ediyorum.. Bu kavram onları size tanıtmamda benim için kolaylık oluyor. Bu değerli sunucuların habere başlangıçları saç baş yoldurtuyor. Başlıyorlar bültenlerine ya da programlarına tam tamına 12 dakika açılış anonsları sürüyor. El ve mimiklerini de söylemiyorum bile. Bakınız CNN Türk’e, bakınız Haber Türk’e..
NTV’yi bu kategoriye dahil etmiyorum. Onların bu konudaki sunumlarını takdir ediyorum. Hele hele HaberTürk’te bir kızımız var ki gündemin dışında yaptığı programında ‘temcit pilavı’ gibi aynı kişileri ve aynı konuları döne döne gözümüzün içine sokuyor. En kısa açılış anonsu 10 dakika sürüyor.
Programına ve ekibine dizdiği övgüler bitmek bilmiyor. ‘Tevazu’ kelimesi bu kızımızın yanında anlamını yitiriyor adeta. Sonrasında ise konuklarının kendisini övmesini dinliyoruz. Tam başladı derken bu kez de sosyal medya hesaplarını anons etmesi araya giriyor.. İnanın bana “fenalıklar” geliyor.
Bu arada, CNN Türk’ü tebrik ediyorum. İdlib'te rejimin saldırıları, Türkiye'nin bulunduğu çatışmasızlık bölgesi sınırlarına doğru ilerlemesi ve göç dalgası çok önemli bir gelişmeydi. Özellikle ülkemizi yakından ilgilendiren bu gelişmenin önemini sadece CNN Türk’ün algılaması ve bölgeye ekip göndermesini takdir ediyorum. 130 binden fazla Suriyelinin sınırımıza dayandığını düşünürsek, haberci İsmail Umut Arabacı ve kameraman Ahmet Akpolat kardeşimizi ‘yerinden’ canlı olarak habercilik yapmasını tebrik ediyorum.
Yazıma son vermeden size birkaç dedikodu da vereyim de merak edin azıcık.
Kanal D’de hareketli günler yaşanıyor. İlk dedikodu, İrfan Şahin ile ilgili..
Televizyon yöneticiliği kariyerine Show Tv ile başlayan ve Doğan Tv Holding CEO'su olarak devam eden, 2015 yılında görevini bırakarak 1 yıllığına Amerika'ya giden İrfan Şahin'in sektöre dönüş yapmış ve ‘1441 Yapım’ adında da bir yapım şirketi kurmuştu. Çiçeği burnunda Şahin’in yapımcılık serüveni devam ederken, Kanal D’ye yeniden dönüş yapacağı konuşuluyor. Ne diyeyim hayırlısı olsun..
Bir diğer dedikodu ise KANAL D Haber’den..
Kanal D Haberin Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar ile anchorman Ahmet Hakan’ın arasının bir süredir açık olduğu yönünde. Hatta, Sarılar'ın bir süredir kızağa çekildiği ve habere elini sürmediği gelen haberler arasında.. Buna da hayırlısı diyelim..
Yazıya noktayı koymadan önce Medya Radar’ı takip edin ki ‘medyadan’ haberiniz olsun diyorum.
EKRAN KEDİSİ
DİĞER YAZILARI
Kanal D'nin yeni dinamosu! “Uzak Şehir, Minik Serçe ve De Mardin”
ABD’nin seçimi ve Haber kanallarımızın seçim karnesi
“Leyla Hayat Aşk Peki Ya Adalet..!”
Haber kanallarının her konuda uzman konukları ve sunucuların rol çalma çabaları!
Televizyonlarda düşen izlenme oranları ve kaçınılmaz “tenkisat sancısı!”