Sayın Geçer, Hazine ve Maliye Bakanı Nebati de, Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Vatandaşı enflasyona ezdirmedik” diyorlar. Cumhurbaşkanı gelecek yıl ortasında enflasyonu yüzde 30'lara, yılsonunda yüzde 20'lere indirmeyi hedeflediklerini de söyledi, bu arada asgari ücret 8 bin 500 TL olarak açıklandı. Sözcü vatandaşlarla konuşmuş, onlar “Bu asgari ücretle nasıl yaşayacağız” diyorlar. Siz ne diyorsunuz?
Asgari ücrete yapılan yüzde 54.66'lık zam, Türkiye'de hiçbir yerde enflasyon olarak karşımıza çıkmıyor, yani böyle bir enflasyon yok. TÜİK'in enflasyonu yüzde 84, ENAG'ın enflasyonu yüzde 180, kim ne derse desin halkın enflasyonu yüzde 150-300 arasında değişiyor ama buna rağmen siz fakir olan insanlara aslında istisna olması gereken bir ücrete sadece yüzde 54.66'lık bir zam yapıyorsunuz. Yani TÜİK'in enflasyonunun bile 30 puan altında. Bakın, yüzde 30 altında demiyorum, yüzdelik olarak bakıldığında yüzde 50'lere filan denk geliyor bu ve diyorsunuz ki; gün itibarıyla siz yüzde 50 oranında fakirleşiyorsunuz. Bunu da şöyle satıyorsunuz “Gördünüz mü, asgari ücret Cumhuriyet tarihinin en yüksek dolar gelirini elde ediyor” diyorsunuz. Burada şunu da söyleyeyim; yüzde 38'lik bir kesim asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret 457 dolara denk geliyor ama dolar kurunu biz 18 lira olarak görüyoruz oysa yılbaşından bu yana TL gerçek enflasyon oranında değer kaybetmiş olsa şu anda doların 24 TL olması gerekiyor.
Baskılanarak mı 18 lirada tutuluyor hâlâ?
Tabii, baskılanarak 18'de tutuluyor ve 24 olmuş olsaydı bugün asgari ücret 8,500'ü böldüğünüz zaman yine 350 dolar civarında tutacaktı.
Nasıl baskılıyor, piyasaya devamlı para sürerek mi?
Evet, Merkez Bankası rezervleri tamamen boşaltılıyor.
Bunun kime faydası olacak?
Hiç kimseye. Siyasete ve siyasetçiye faydası olacak. Sizin dolarınız zaten 18 lira, üreticinin, sanayicinin ya da ticaret erbabının doları 18 lira değil ki. Onlar maliyetlerini minimum 24 liradan yapıyor, ya da 30 liradan yapıyor. Çünkü adam malını satacak ve yerine tekrar mal koyacak, bu riski niye alsın ki? Doğal olarak maliyetlerini 24-25 liraya yapıyor ve bu da fiyatların yukarıya çıkmasını beraberinde getiriyor. Ama halkın asgari ücreti ve enflasyonu, aynı zamanda dolar kuru hep düşük seviyelerdeymiş gibi görünüyor. Gıda üreticisi de, yurt dışından Türkiye'ye mal satanlar da doları 24 TL'den hesaplıyor, yoksa zarar eder bu işten. Bugün domatesten bibere, patlıcandan ıspanağa her şeyin fiyatı artmaya devam edecek, bir de üzerine kış etkisi binecek ve enflasyon Ocak, Şubat ve Mart aylarında daha da yükselecek, hani yüzde 30'lara düşecek diyorlar ya tamamen kandırmaca, öyle bir şeyin olması mümkün değil.