18 Eki 2007 16:13 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:51

'EKAV' AYIBINA SANATÇI TEPKİSİ!..CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN'A AÇIK MEKTUP YAZDI!..

İstanbul Kültür Başkenti olmaya hazırlanırken İstanbul'da yaşanan sanat ayıbına tepki geldi. Şair ve sanat yazarı Gülseli İnal, kültür ve sanat dergisi ARTİST'de Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a açık mektup yayınladı.

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA VE SAYIN BAŞBAKANIMIZA AÇIK MEKTUP

Saygıdeğer yöneticiler; iktidarınız boyunca toplumumuzu Avrupa birliğine taşıma gibi bir idealin liderleri oldunuz.Bu alanda yasalar çıkarıp Türkiye´yi daha uygar bir ülke konumuna kavuşturmak için reformlar gerçekleştiriyorsunuz.Parlemento geceli gündüzlü Avrupa Birliği uyum yasaları için çalışıyor. Türkiye´nin ait olduğu blok üzerine en doğru kararı verdiniz.Ancak bu süreçte bizleri Avrupa birliği üyeliğine taşıyacak tek ve gerçek dönüştürücünün sanat olduğunu hatırlatmak istiyorum.Yüksek sanat başlıbaşına bir güçtür ve ülkelerin uygarlaşmalarında tek dönüştürücü ve yükseltici dinamiğin tohumlarını içinde taşır.Sanat gibi büyük enerji alanının sizin ideallerinize çok büyük ufuklar açacağından hiç kuşkum yok.

Avrupa ülkelerinin her biri sanata verdiği önem ve değer nedeniyle Avrupa uygarlığını ve sistematiğini yaratmıştır.12 yy´den bu yana Avrupa sınırlarında bulunan İtalya,Fransa,İngiltere,Almanya,İspanya gibi ülkeler sanatla uygarlaşmış sanatla yol almış sanatla bireylerini eğitmiş ülkelerdir.Bu ülkelerde yetişen sanatın usta dehaları sanat politikalarının doğru olması nedeniyle sayısız başyapıta imza atarak hem ülkelerini hem de kendilerini ölümsüzleştirmişlerdir.Bir toplum yetiştirdiği sanatçıların nitelik ve niçelikleriyle birlikte uygarlaşır.Bir toplum ne kadar yüksek sanatla uğraşan sanatçı yetiştirirse o kadar yükselmiş ve uygarlaşmıştır.Sanatçı bir toplumu ileriye taşıyan yükseğe çıkaran yaratıcı ve öncü kişidir.Yanlız ben burada sanatçı derken yüksek sanatla uğraşanlardan söz ediyorum.Yani ressamlar , heykeltraşlar ve gerçek edebiyatcılardan.

Batı ülkelerinde ulusal müzeler I7 yy de ilk kez kurulmaya başladı.Bunların içinde Louvre , British müze ve Hermitage dünya genelinde ilk kurulan ulusal müzeler oldular.Sanat müzeleri sanatın eğitim alanlarını oluşturur.Kuşaktan kuşağa aktarılan sanat hazineleri yeni yetişen kuşakların eğitiminde önemli roller edinmişlerdir.Sizlerin örnek aldığı Batı böyle davranırken; bizde ilk müze Atatürk´in girişimiyle ancak I937´de kurulmuştur.İstanbul Resim Heykel müzesini kurmak büyük bir girişimdir ancak o günden bu güne müzede hiç bir şey değişmemiş,müze bürokrasinin kıskaçlarında yaşamayı sürdürdüğü için ; kurulduğu gibi kalmış ve hiç bir gelişim gösterememiştir. İstanbul Resim Heykel Müzesi´nin bünyesindeki sayısız eser bugün nemli bodrumlarda çürümeye bırakılmıştır.Ulusal hazineye kim sahip çıkacak İşte sorumu burada sizlere yönetmek istiyorum.Ve bu müzeye gereken ilginin gösterilmesini müzenin bürokrasi kıskaçlarından kurtarılarak yaşama kavuşturulması sizlerin kararlarıyla olabilir ancak. Avrupa birliğine hızlı bir biçimde girebilmenin bir yolu da sanat müzelerin çoğalması sanat eserine gösterilen önem , değer ve yüksek sanatın ülke boyutlarında ve uluslararası boyutlarda savunulması ve yaygınlaştırılmasıyla gerçekleşecektir.Tüm bunları ancak siz yapabilirsiniz.

İkinci konu ise; sermayenin sanata aktarılması ve bu alanda büyük kentlerin yeni sanat mekanlarına kavuşturulması ve sermayenin sanatın hizmetine verilmesidir.Bu konuda yüksek sanat eğitimi veren güzel sanatlar okulları kurulabilir,resim ve heykel sanatı toplumda yaygınlaştırılabilir,toplumun önde gelen sanatçıları görevlendirilebilir,resim ve heykel örneklerinin yer alacağı yeni sanat mekanları yaratılabilir.Tüm bunları ancak sizler yapabilirsiniz.

Öte yandan büyük kentlerin a