02 Mar 2017 11:31
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:31
EGM'den 'FETÖ' raporu: Gülen müritlerini 'Sırat Köprüsü'nden geçirecekmiş!
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği 'FETÖ' raporunda çarpıcı tespitlere yer verildi.
Raporda, "Gülen’in olağanüstü bir kişiliğe sahip olduğu, kıyamet
günü Sırat Köprüsü’nün başında durarak cemaatini cennete
götürebilmek gibi yetkiye sahip olduğu fikri empoze edilmiştir"
dendi. Ayrıca cemaatin devlet içinde çrgütlenmesiyle ilgili olarak
da "Bir takım metafizik olaylar, büyü, cin, akıl ötesi kurgular ile
rüyalar kullanılmıştır" ifadesi kullanıldı
Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, 280 sayfalık rapor özetle şöyle:
Polis, asker, yargı
"FETÖ, kanunlar ve hukukun boşluklarından istifade ile kavramları istismar ederek, ‘hakların kötüye kullanılması’ metoduyla felç etme ve iktidarı elde etme stratejisi izlemektedir. Örgüt, ‘kuvvet dengesini’ yeterli gördüğü an ülkeye ve ülkenin tüm anayasal kurumlarına el koymayı planlamıştır. Devlete değil örgüte çalışan polis, asker, yargı, mülkiyedeki bağlıları ve sahip olduğu medyayla geniş çaplı bir algı yönetimine başvurarak, kamuoyunu görüşleri doğrultusunda yönlendirmeye çalışmıştır.
"Gülen, ‘kutsal misyonun lideri olarak’, kendisinin ve örgüt mensuplarının yeryüzü hakimiyetinin er geç elde edileceğini belirtmektedir. Böylesine iddialı hedeflerin, sıradan insanlarca başarılabileceği düşünülmediğinden, öncelikle Gülen’in seçilmiş ve olağanüstü bir kişiliğe sahip olduğu, kıyamet günü Sırat Köprüsü’nün başında durarak cemaatini cennete götürebilmek gibi İslam Peygamberi’nde bile olmayan bir yetkiye sahip olduğu fikirleri empoze edilmiştir. Gülen’in herkes tarafından anlaşılmadığı iddia edilen, sözde ilahi bir kaynaktan bilgi aldığı varsayılan ezoterik bir kişiliğe büründürülmesi sağlanmıştır.
"Çok güçlü bir hiyerarşik yapılanma altında en tepedeki elit bir zümrenin istediği doğrultuda yönetilen örgütün, sözde kutsal görevini başarabilmesi için mensuplarına daima takiye-tedbir-gizlilik içerisinde hareket etmeleri gerektiği empoze edilmiştir.
"Örgüt mensupları, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerinin veya pek çok vatandaşımız açısından hak ihlaline yol açan yasadışı faaliyetin hukuksuzluk olduğuna inanmamaktadır. Aksine bunların kutsal misyonu gerçekleştirmek için gerekli, meşru ve kendilerine ilahi olarak verilmiş bir ‘Haksızlık yapma ve zulmetme ayrıcalığı’ olduğunu düşünmektedir. ‘Başyüceler’ adlı oligarşik özellikler taşıyan bir zümre eliyle egemenlik hakkını kullanmayı düşünmektedir.
"Fetullah diktatörlüğü"
"Radikal örgütlere katılan elemanların örgütün gizli hedeflerini içselleştirip şiddete başvurması zamana yayılan bir süreçtir. Son aşama ise örgütün dini ideolojisine hizmet etme, gerektiğinde canını vermeyi göze alma ve suç işleyerek kanunları ihlal etmeyi meşru sayma sürecidir. Tipik bir aldatıcı, radikal kitle hareketi karakterini yansıtan bu bakış açısı, gelecekte olması hayal edilen Fetullahçı diktatörlüğün kurulmasına dek sürecektir.
"Örgütün fişleme faaliyetleriyle kişiler hakkında bilgi arşivi oluşturduğu anlaşılmaktadır. İnsanların FETÖ mensubu olması, madalyonun bir yüzü ise ikinci yüzü FETÖ mensubu olanların FETÖ mensubu olarak kalmasıdır. Gülen tarafından kazanılan kişilerin ölene dek örgüt içinde kalması ve hizmet etmesi için bireysel düzeyde tez geliştirildiği tespit edilmiştir. Kodlar örgütün özel iletişim dilinde, ‘hizmet’ olarak adlandırılan yasadışı FETÖ örgütüne giren kişilerin ölene dek örgütte kalması anlamına gelmektedir.
"Büyü ve cinle algı oluşturma"
"Devlet içine yerleştirdikleri kadrolarla isimsiz ihbar mektubu ve medyadaki uzantılarıyla oluşturdukları algıları, emellerine ulaşmaya engel gördükleri kamu personelini tasfiye etmek için kullanmışlar ve devleti işgal etmek projesini hayata geçirmişlerdir. Bu proje, Gülen’in tabiriyle teknik nakavt olarak adlandırılmaktadır. Algıların yerleştirilmesi için bir takım metafizik olaylar, büyü, cin, akıl ötesi kurgular ile rüyalar kullanılmıştır.
"Mankurtlaştılar"
"Bir ‘ehli hizmetin’ kamil insan olması için beyin yıkama ve mankurtlaştırılma süreçlerini tamamlaması, FETÖ’nün ideolojisini benimsemesi üstlerine itaat etmesi ve her görevi harfiyen yerine getirmesi gerekmektedir."
(Mankurtlaştırma: Efsaneye göre bilinçsiz köle. Kişinin başı kazınır, ıslak deve derisi sarılır ve güneşte bırakılır. Gerilen deri başı sıkar ve kişi aklını yitirir. Kişi bilinçsiz ve her isteneni yapan bir köleye dönüşür. Kaynak: Vikipedi)
Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, 280 sayfalık rapor özetle şöyle:
Polis, asker, yargı
"FETÖ, kanunlar ve hukukun boşluklarından istifade ile kavramları istismar ederek, ‘hakların kötüye kullanılması’ metoduyla felç etme ve iktidarı elde etme stratejisi izlemektedir. Örgüt, ‘kuvvet dengesini’ yeterli gördüğü an ülkeye ve ülkenin tüm anayasal kurumlarına el koymayı planlamıştır. Devlete değil örgüte çalışan polis, asker, yargı, mülkiyedeki bağlıları ve sahip olduğu medyayla geniş çaplı bir algı yönetimine başvurarak, kamuoyunu görüşleri doğrultusunda yönlendirmeye çalışmıştır.
"Gülen, ‘kutsal misyonun lideri olarak’, kendisinin ve örgüt mensuplarının yeryüzü hakimiyetinin er geç elde edileceğini belirtmektedir. Böylesine iddialı hedeflerin, sıradan insanlarca başarılabileceği düşünülmediğinden, öncelikle Gülen’in seçilmiş ve olağanüstü bir kişiliğe sahip olduğu, kıyamet günü Sırat Köprüsü’nün başında durarak cemaatini cennete götürebilmek gibi İslam Peygamberi’nde bile olmayan bir yetkiye sahip olduğu fikirleri empoze edilmiştir. Gülen’in herkes tarafından anlaşılmadığı iddia edilen, sözde ilahi bir kaynaktan bilgi aldığı varsayılan ezoterik bir kişiliğe büründürülmesi sağlanmıştır.
"Çok güçlü bir hiyerarşik yapılanma altında en tepedeki elit bir zümrenin istediği doğrultuda yönetilen örgütün, sözde kutsal görevini başarabilmesi için mensuplarına daima takiye-tedbir-gizlilik içerisinde hareket etmeleri gerektiği empoze edilmiştir.
"Örgüt mensupları, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerinin veya pek çok vatandaşımız açısından hak ihlaline yol açan yasadışı faaliyetin hukuksuzluk olduğuna inanmamaktadır. Aksine bunların kutsal misyonu gerçekleştirmek için gerekli, meşru ve kendilerine ilahi olarak verilmiş bir ‘Haksızlık yapma ve zulmetme ayrıcalığı’ olduğunu düşünmektedir. ‘Başyüceler’ adlı oligarşik özellikler taşıyan bir zümre eliyle egemenlik hakkını kullanmayı düşünmektedir.
"Fetullah diktatörlüğü"
"Radikal örgütlere katılan elemanların örgütün gizli hedeflerini içselleştirip şiddete başvurması zamana yayılan bir süreçtir. Son aşama ise örgütün dini ideolojisine hizmet etme, gerektiğinde canını vermeyi göze alma ve suç işleyerek kanunları ihlal etmeyi meşru sayma sürecidir. Tipik bir aldatıcı, radikal kitle hareketi karakterini yansıtan bu bakış açısı, gelecekte olması hayal edilen Fetullahçı diktatörlüğün kurulmasına dek sürecektir.
"Örgütün fişleme faaliyetleriyle kişiler hakkında bilgi arşivi oluşturduğu anlaşılmaktadır. İnsanların FETÖ mensubu olması, madalyonun bir yüzü ise ikinci yüzü FETÖ mensubu olanların FETÖ mensubu olarak kalmasıdır. Gülen tarafından kazanılan kişilerin ölene dek örgüt içinde kalması ve hizmet etmesi için bireysel düzeyde tez geliştirildiği tespit edilmiştir. Kodlar örgütün özel iletişim dilinde, ‘hizmet’ olarak adlandırılan yasadışı FETÖ örgütüne giren kişilerin ölene dek örgütte kalması anlamına gelmektedir.
"Büyü ve cinle algı oluşturma"
"Devlet içine yerleştirdikleri kadrolarla isimsiz ihbar mektubu ve medyadaki uzantılarıyla oluşturdukları algıları, emellerine ulaşmaya engel gördükleri kamu personelini tasfiye etmek için kullanmışlar ve devleti işgal etmek projesini hayata geçirmişlerdir. Bu proje, Gülen’in tabiriyle teknik nakavt olarak adlandırılmaktadır. Algıların yerleştirilmesi için bir takım metafizik olaylar, büyü, cin, akıl ötesi kurgular ile rüyalar kullanılmıştır.
"Mankurtlaştılar"
"Bir ‘ehli hizmetin’ kamil insan olması için beyin yıkama ve mankurtlaştırılma süreçlerini tamamlaması, FETÖ’nün ideolojisini benimsemesi üstlerine itaat etmesi ve her görevi harfiyen yerine getirmesi gerekmektedir."
(Mankurtlaştırma: Efsaneye göre bilinçsiz köle. Kişinin başı kazınır, ıslak deve derisi sarılır ve güneşte bırakılır. Gerilen deri başı sıkar ve kişi aklını yitirir. Kişi bilinçsiz ve her isteneni yapan bir köleye dönüşür. Kaynak: Vikipedi)